 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
1.HUKUK DAİRESİ
Sayı
Esas 1994 Karar
------ ------
866 5535
YARGITAY İLAMI
Mahkemesi :Adana 3.As.H.M.
Tarihi :22.l2.l992
Nosu :322/l05l
Davacı :Mustafa Çilingir
Davalı :Salih Karkur
Davacı tarafından,davalı aleyhine açılan elatmanın önlenmesi, kal avasının
yapılan yargılamasında,Mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararın davalı
tarafından süresinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği görüşülüp
düşünüldü:
KARAR
Davacı,298l sayılı yasa uyarınca yapılan idari nitelikteki şuyulandırma
(parselasyon) işlemi ile oluşturulmuş bulunan l6ll parsel sayılı imar çap
kaydını sonradan satın alıp edinen kişidir. Davada, çap kaydına dayanarak
elatmanın önlenmesini ve davalıya ait binanın yıkılmasını istemektedir.
Davalı ise, davacının kaydını oluşturan idari şuyulandırma (parselasyon)
işlemini idari yargı kararıyla iptal ettirdiğini ve kararında kesinleştiğini;
davacının da bu durumları bile bile imar çap kaydını edinen kişi olduğunu
savunmaktadır.
Gerçekten; davada dayanılan tapu kaydını oluşturan işlemin kesinleşen
idari yargı kararıyla iptal edilip ortadan kaldırıldığı belgelenmiş
bulunmaktadır. Ne varki, değinilen idari karar, tapu kaydını kendiliğinden
hükümsüz hale getiremez. Bu karar, ilgilisine kadastral sicilin
ihyası(kadastral duruma dönülmesi) için talep ve dava hakkı verir, Öte yandan
olayda davacının sonradan ediniminden ötürü Medeni Kanunun 93l. maddesi
hükmü uyarınca da bir soruşturmanın yapılmasınada zaruret vardır.
O halde öncelikle ve özellikle Medeni Kanunun 93l. maddesi hükmünce
inceleme yapılmalı yanların buna ilişkin delilleri değerlendirilmeli,
böylece, edinmenin iyi yada kötü niyete dayandığı hususu açıklığa
kavuşturulmalıdır. Davacının edinmesinin kötüniyete dayandığının anlaşılması
durumunda; davalıya sicildeki imar çap kaydını idari karar uyarınca
kadastral kayda dönüştürebilme olanağı (önel verilerek) sağlanmalı ve
kadastral kayıtlara dönülmesinden sonra bunlara (kadastral Mülkiyet
haklarına) bakılarak uyuşmazlık çözümlenmelidir. Yerel mahkemenin yukarıda
belirtilen içerikte ve nitelikte bir inceleme yapmadan noksan soruşturmayla
yetinip yazılı olduğu üzere hüküm kurması doğru değildir. Davalının temyiz
itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun
428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın temyiz edene geri
verilmesine, 28.4.l993 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Y.İ.Dimici C.Çetiner K.Öztekin T.Türkçapar E.K.Kurşun
|