 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15.HUKUK DAİRESİ
Esas Karar
----- ------
1993/839 1994/432
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi : YALOVA Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi : 4.11.1992
Numarası : 1992/343 - 1992/871
Davacı : İlyas Pehlivan Vekili Avukat Necdet Ömer Varlık
Davalı : Muhlis Kahraman Vekili Avukat Abdurrahman Kartopu
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı
vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği
anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı arsa sahibi; davalının, 23.5.1990 tarihli sözleşmeyle 4 ay
içinde proje çizdirip, temel ruhsatından itibaren 36 ayın bitiminde inşaatı
tamamlamayı yükümlendiği halde hiç bir işlem yapmadığını, inşaata
başlamadığını ve ödenmesi gereken peşinatı vermediğini ileri sürerek
sözleşmenin feshini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında ruhsat
alma işlemlerini davacının geçiktirdiğini, müvekkiline verilen vekaletin
iptal edildiğini, teslim zamanının henüz gelmediğini belirterek davanın
reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının yüklenicinin verdiği senedin ödenmemesi üzerine
icra takibine giriştiği, bu suretle akdin ifasını istediği için, artık akdin
feshini talep edemeyeceği görüşü ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm
davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Düzenlenen sözleşme uyarınca; 4 ay içinde proje çizimi yapılıp, temel
ruhsatının alınması gerektiği halde, tesbitin yapıldığı (27.2.1992) gününe
kadar inşaatla ilgili hiçbir işlemin yapılmadığı ruhsat için resmi mercilere
başvurulmadığı ve böylece sözleşme süresinin büyük bir bölümünün geçtiği
anlaşılmış, 23.5.1990 tarihli Ek sözleşme uyarınca davacıya ödenmesi gereken
20.10.1990 günlü bononun da tediye olunmaması üzerine davacı tarafından icra
takibi icra olunduğu ve bedelin tahsil edilemediği görülmüştür.
Sözleşmeye göre davalı yüklenici, yapacağı inşaattan davacıya daire
verecek, bunun dışında nakit olarak da ödeme yapacaktır. Dosya kapsamından
20.10.1990 da ödenmesi gereken bononun 10 milyonluk kısmının ödenmesine
rağmen aradan geçen bir yıla karşın kalan bedelin ödenmediği, icra takibinin
de sonuçsuz kaldığı, bunun dışında davalının inşaat yapımı için proje
çizdirmediği gibi ruhsat alımı için girişimde de bulunmadığı ve böylece
teslim zamanında işi bitireceği hakkında davacıya verdiği güveni yitirdiği
görülmektedir. Belirtilen bedelin geç istenmesi inşaat süresinin uzatıldığı
anlamını da taşımaz. Esasen bu yöndeki savunma da usulen ispat edilememiştir.
Yüklenicinin, izlenen şu tutumuna göre de, kalan sürede inşaatı bitirmesi,
mümkün görülmemektedir. Zira ödeme gücünü yitirdiği ve mali durumunun iyi
olmadığı icra dosyasından anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacıyı akde devama
zorlamak iyiniyet kurallarıyla bağdaşmayacağı gibi, davadan önce icra takibi
yapmış olması da fesih hakkından vazgeçtiği şeklinde yorumlanamaz.
Hal böyle olunca mahkemece davanın kabulü ile sözleşmenin feshine
karar verilmesi yerine yazılı gerekçelerle reddedilmesi doğru görülmemiş,
hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarda açıklanan sebeplerle hükmün temyiz eden davacı
yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden
davacıya geri verilmesine, 31.1.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
M.S.Aykonu Y.Akman İ.Ulusoy K.Öge E.Ertekin
|