 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Ceza Genel Kurulu
E. 1993/8-244
K. 1993/261
T. 18.10.1993
* OY VERME GÜNÜ TAŞINAN RUHSATLI
SİLAHIN ZORALIMI
ÖZET : 298 sayılı Yasada; oy verme günü emniyet ve asayişi korumakla görevli
olanlar dışında silah taşıyanlara, 6136 sayılı Yasa hükümleari saklı kalmak
koşuluyla 2500 liradan 10.000.- liraya kadar ağır para cezası hükmolunacağı
belirlenmiş olup, ağır para cezası cürüm olduğundan ve cürümde kulanılan
eşyanın zoralımına karar verilmesi gerektiğinden, oy verme günü ruhsatlı
tabanca taşıyan sanığın tabancasının zoralımına karar verilmelidir.
(298 s. Seçim K. m. 79, 171) (765 s. TCK. m. 36, 119/8, 11)
298 sayılı Yasaya aykırı davranışta bulunmak suçundan TCK.nun 119. maddesi
uyarınca hakkında kamu davası açılmayan sanık Aziz'in, TCK.nun 36. maddesi
uyarınca ruhsatlı tabancasının zoralımına ilişkin, (Bismil Sulh Ceza
Mahkemesi)nce verilen 11.3.1992 gün ve 128/128 sayılı hükmün sanık tarafından
temyizi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay Sekizinci Ceza Dairesi,
22.10.1992 gün ve 10775/12080 sayı ile;
Sanığın eylemi, seçimin düzenli biçimde yapılabilmesi açısından 298 sayılı
Yasanın 171. maddesinde yaptırıma bağlanan seçim günü taşıma ruhsatlı
silahını taşımak suretiyle anılan yasanın öngördüğü bir tedbire aykırı
davranmaktan ibaret olup, taşıma ruhsatlı silahın bu tür taşınması 6136
sayılı Yasanın yaptırıma bağlandığı bir suç oluşturmadığı, ayrıca silahın
suçta kullanılmasından da sözedilemeyeceği ve suça konu silahın bir cürümden
hasıl olma durumunda sözkonusu olmadığı, böylece olayda TCK.nun 36.
maddesinin koşulları bulunmadığı gözetilmeden silahın sahibine iadesi yerine
yazılı şekilde zoralımına karar verilmesi" isabetsizliğinden Başkan İ. Oğuz
ve Üye M. Aksoy'un; "oluşa, mahkemenin dayandığı yasal gerekçeye ve TCK.nun
36. maddesinin açık hükmüne göre kararın onanması düşüncesiyle çoğunluk
bozmasına katılmıyoruz" biçimindeki ayrık oyları ile oyçokluğuyla kararı
bozmuştur.
Yerel Mahkeme ise, 3.2.1993 gün ve 166/166 sayı ile;
298 sayılı Yasanın 79. maddesiyle oy verme günü silah taşıma yasağı
getirilmiş, aynı Kanunun 171. maddesinde ise bu yasağa uymayanlar hakkında
6136 sayılı Yasa hükümleri mahfuz kalmak şartıyla ağır para cezası
hükmolunacağı belirtilmiştir.
Oy verme günü silah taşıma yasağına uymama eylemi, bir tedbire aykırılık
olmayıp başlı başına bir suçtur.
TCK.nun 36. maddesinde; suçta kullanılan eşyanın zoralımına karar verileceği
belirtildiğine göre, sanığa ait tabancanın zoralımına karar verilmesinde bir
isabetsizlik yoktur. Nitekim, Özel Dairenin 8.10.1992 gün ve 9960/11191
sayılı kararı da bu yöndedir" biçimindeki açıklamalarla önceki hükümde
direnmiştir.
Bu hükümde, sanık tarafından süresinde temyiz edildiğinden dosya, Yargıtay C.
Başsavcılığı'nın onama istekli 23.9.1993 gün ve 8/41368 sayılı
tebliğnamesiyle Birinci Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca
okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
İncelenen dosyaya göre;
Uyuşmazlığın konusunu oluşturan ve çözümlenmesi gereken sorun; sanığın 298
sayılı Yasanın 79. maddesine aykırı olarak oy verme günü taşıdığı ruhsatlı
tabancasının zoralımına karar verilip verilemeyeceğinin belirlenmesidir.
298 sayılı Yasanın 79. maddesinde; oy verme günü emniyet ve asayişi korumakla
görevli olanlardan başka hiç bir kimsenin silah taşımayacağı öngörülmüş, aynı
Kanunun 171. maddesinde ise; bu yasağa aykırı hareket edenler hakkında 6136
sayılı Yasa hükümleri saklı kalmak koşuluyla 2500 liradan 10.000 liraya kadar
ağır para cezası hükmolunacağı belirtilmiştir.
TCK.nun 11. maddesinde; cürümlere mahsus cezalar arasında ağır para cezası da
sayıldığına göre, sanığın ağır para cezasını gerektiren silah taşıma yasağına
uymama eyleminin cürüm olduğu açıktır.
Aynı Kanunun 36. maddesinde; mahkumiyet halinde cürümde kullanılan eşyanın
zoralımına karar verileceği belirtildiğinden, sanığın cürümde kullanıldığı
tabancanın zoralımına karar verilmesi gerekir.
Her ne kadar sanık hakkında bu cürümden dolayı TCK.nun 119. maddesi uyarınca
kamu davası açılmamışsa da, bu maddenin 8. fıkrasında; "Bu madde gereğince
kamu davası açılmaması veya ortadan kaldırılması kişisel hakkın geri
alınmasını ve zoralımına ilişkin hükümleri etkilemez" hükmü yer aldığından,
önödemeye tabi suçlarda zoralıma karar verilirken mahkumiyet kararı
aranmasına gerek yoktur.
Öte yandan, suça konu tabancanın taşıma ruhsatlı olması da zoralıma engel
değildir. Çünkü, 298 sayılı Yasanın 79. maddesinin açık hükmü karşısında oy
verme günü taşıma ruhsatının yasal işlerliği bulunmamaktadır.
Kaldı ki sanığa, 1.1.1991 tarihine kadar taşıma izni verilmiş olup bu iznin
suç tarihini de kapsar şekilde uzatılmadığı belirlenmiştir.
Bu nedenle, 298 sayılı Yasanın 79. maddesine aykırı olarak oy verme günü
sanığın taşıdığı tabancanın zoralımına karar verilmesinde bir isabetsizlik
görülmediğinden Yerel Mahkeme direnme hükmünün onanmasına karar verilmelidir.
S o n u ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle Yerel Mahkeme direnme hükmünün istem
gibi (ONANMASINA), 18.10.1993 günü oybirliğiyle karar verildi.
|