 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Dokuzuncu Hukuk Dairesi
E. 1993/796
K. 1993/8073
T. 11.5.1993
* BELİRLİ VE BELİRSİZ SÜRELİ HİZMET SÖZLEŞMESİ
* KIDEM TAZMİNATI
ÖZET : İş Kanununun 14. maddesinde, kıdem tazminatı istenebilmesi açısından
belirli ve belirsiz süreli hizmet sözleşmeleri arasında bir ayırım
yapılmamıştır. Bu nedenle belirli süreli hizmet sözleşmesinin anılan maddede
belirtilen fesih ve sona erme hallerinde de koşulları varsa, işçi kıdem
tazminatına hak kazanır.
(1475 s. İş K. m. 14)(818 s. BK. m. 325)
Taraflar arasındaki, ihbar ve kıdem tazminatının ödetilmesi davasının yapılan
yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle
birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde
temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmesi ve davacı avukatınca
da duruşma talep edilmsi üzerine dosya incelenerek, gereği konuşulup
düşünüldü:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni
gerektirici sebeplere göre, davalının ve davacının aşağıdaki bendlerin
kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- İş Kanununun 14. maddesinde kıdem tazminatı istenebilmesi açısından belirli
ve belirsiz süreli hizmet sözleşmeleri arasında bir ayırım yapılmamıştır. Bu
nedenle belirli süreli hizmet sözleşmesinin anılan maddede belirtilen fesih
ve sona erme hallerinde de koşulları varsa, işçi kıdem tazminatına hak
kazanır.
Tarafların iddia ve savunmalarına, dosyada mevcut bilgi ve belgelere,
olayların akışına ve dinlenen davacı tanıklarının ifadelerine göre taraflar
arasındaki son sözleşme bir ay önce feshi ihbar yapılmadığı için yenilenmiş
ve davacı yeni öğretim yılı başında 16.9.1991 günü okula gelerek göreve
başlamak istemiş isede, işveren tarafından göreve başlatılmadığı ve yerine
başka bir öğretmenin alınmış olduğu, aradan bir ay geçtikten sonra davacının
okula gelmediğine dair tutanak düzenlendiği ve böylece, işe kabul etmemek
suretiyle hizmet akdinin işveren tarafından sona erdirildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda davacı kıdem tazminatı istemeğe hak kazanmıştır. Buna rağmen
mahkemenin yazılı gerekçe ile kıdem tazminatına ilişkin isteği reddetmiş
olması doğru değildir.
3- Yeni öğretim yılı için taraflar arasındaki bir yıllık hizmet sözleşmesi
yenilendiği halde, işeverenin davacıya görev vermemek suretiyle işi kabulde
temerrüde düştüğü mahkemeninde kabulündedir. Bu nedenle geri kalan süre için
ücrete hükmedilmesi doğrudur. Ne varki, bu ücret miktarı belirlenirken,
BK.nun 325. maddesinde öngörülen koşulların gözetilmesi ve bu çerçevede
gerekli araştırma ve incelemenin yapılması gerekirdi. Ancak bu davada istekle
bağlı kalınarak hüküm altına alınan miktar itibariyle anılan husus bozma
sebebi sayılmamış, sadece bu yöne değinilmekle yetinilmiştir.
S o n u ç : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle
(BOZULMASINA), davacı yararına takdir edilen 250.000 lira duruşma avukatlık
parasının davalıya, davalı yararına takdir edilen 250.000 lira duruşma
avukatlık parasının ise davacıya yükletilmesine ve peşin alınan temyiz
harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.5.1993 gününde oybirliğiyle
karar verildi.
|