 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Ondördüncü Hukuk Dairesi
E. 1993/7851
K. 1993/8361
T. 4.11.1993
* TAPU İPTALİ VE TESCİL
* ESER SÖZLEŞMESİ
* TEMLİK
ÖZET : Eser sözleşmesinde yazılı edimlerinden ancak 76'sını ifa ettiği
bilirkişi raporu ile saptanan yüklenicinin, arsa sahibinden, kendisine düşen
daireyi talep etme hakkının doğduğundan sözedilemez. Buna göre, yüklenicinin
haklarını satış vaadi sözleşmesiyle temellük etmiş bulunan davacının da,
temlik hükümlerine dayanarak arsa sahibinden tescil istemesi olanaklı
değildir. Davacı payına düşen noksanlık parasının arsa sahibi adına
yatırılması dahi sonucu etkilemez.
(818 s. BK. m. 162, 163, 167)
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.11.1990 gününde verilen dilekçe
ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine
yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.5.1993 günlü hükmün
Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle; süresinde
olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya
ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek, gereği düşünüldü:
Davacı; yüklenici ile yaptığı satış vaadi sözleşmesine dayanarak, arsa sahibi
ile yüklenici arasında yapılmış eser sözleşmesine konu taşınmazda yapılan
inşaattan aldığı dairenin adına tescilini istemektedir. Önceki bozmamızda da
değinildiği üzere, yüklenici eser sözleşmesindeki edimlerini yerine getirirse
sözleşme uyarınca kendisine düşen dairelerin tescilini arsa sahibinden
isteyebilir. Ya da bu hakkını Borçlar Kanununun 162 ve devamı maddeleri
uyarınca üçüncü kişiye temlik edebilir.Bozmamızda da yüklenicinin arsa
sahibine karşı edimlerini yerine getirip getirmediğinin tahkiki gerektiği ve
bunun sonucuna göre yüklenicinin ve ondan temellük eden davacının dava konusu
daireyi arsa sahibinden talep etme hakkının doğup doğmadığının tesbiti
gerektiğine işaret edilmiştir. Mahkemece yapılan incelemede yüklenicinin arsa
sahibine karşı olan edimlerinden ancak 76'sını ifa ettiği bilirkişi
raporunda belirlenmiştir. Edimini bu oranda yerine getiren yüklenicinin
kendisine düşen daireyi arsa sahibinden isteyebilme hakkının doğduğundan
bahsedilemez. Dolayısıyle davacıya yaptığı temlik dolayısıyla davacı da buna
dayanarak tescil isteyemez. Bu nedenle davanın reddi gerekirken, davacı
payına düşen noksanlık parasının arsa sahibi adına yatırıldığı da
zikredilerek davanın kabulü doğuru görülmemiştir.
S o n u ç : Yukarıda yazılı nedenlerle; temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün
(BOZULMASINA), temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 4.11.1993
günü oybirliğiyle karar verildi.
|