 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TC
Y A R G I T A Y
2.HUKUK DAİRESİ
SAYI
ESAS KARAR
93/7829 93/9080
Özet: Sulh Hakiminin husumete izin kararı temyiz edilebilir.
Sulh hakimi açılmak istenen davaya ilişkin delilleri inceleyip kazanma
şansı olanlara izin vermelidir.
Temyiz eden :Ayşe Erdem
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli
mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp
düşünüldü.
1-Kural olarak,ilk derece mahkemelerinin vermiş oldukları bütün nihai
kararlar temyiz edilebilir (HUMK.md.427/1).
Hangi kararların temyiz edilemiyeceği aynı kanunun 427/2. maddesinde
ve özel bazı kanun hükümleriyle belirlenmiştir.
Sulh Hakiminin Medeni Kanunun 405/8.maddesi uyarınca verdiği husumete
izin kararları,Asliye mahkemesinin tasdikine tabi bulunmadı ğından nihai
karar olup,istisnai olarak temyizi kanun ile de önlenmedi ğinden temyiz
incelemesine tabidir.
Yargıtay hukuk Genel Kurulunun l5.6.l964 tarih E.4-173,K.317 sayılı
hükmü ile de bu husus doğrulanmıştır.
Bu nedenle hükmün temyiz incelemesine tabi olduğuna oyçokluğu ile
karar verildikten sonra esas yönünden incelenmesine geçilmiştir.
2-Vesayet altındaki kişinin davacı olması gereken hallerde; Sulh
Hakimi her dava için ayrı ayrı mahcurun kazanma şansını incelemek ve
sonucuna göre husumete izin verip vermemek bakımından bir hüküm vermek
zorundadır (M.K.Md.405/8).
Vasiye gerekiyorsa bir vekil tutması için izin verilmesine ve
vekilinde bu dava dosyalarını inceleyerek gerekli gördüklerini takip etmesine
izin verilmesine şeklindeki mahkeme kararı usul ve kanuna aykırı olup bozmayı
gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan hükmün 2.bentte gösterilen nedenlerle
BOZULMASINA,temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oyçokluğuyla
karar verildi.11.10.1993
BAŞKAN ÜYE ÜYE ÜYE ÜYE
Tahir Alp Ş.D.Kabukçuoğlu F.Kıbrıscıklı Özcan Aksoy A.İhsan Özuğur
(1.bende muhalif)
MUHALEFET ŞERHİ
Medeni Kanunun vesayeti düzenleyen onüçüncü kısmında,vesayet uzuvları
olarak vesayet daireleri ile vasileri ve kayyımları
göstermiştir.(M.K.Md.346)Vesayet daireleri ise Sulh mahkemesi ve Asliye
Mahkemesidir. Vesayet uzuvları arasında bir hiyararşi bulunmaktadır. Vasinin
kararlarına karşı sihayet merci Sulh mahkemesi,sulh mahkemesi nin kararlarına
karşıda itiraz makamı Asliye mahkemesidir. Medeni Kanunun 404.maddesi genel
nitelikte hüküm olup, Sulh mahkemesinin kararlarına karşı Asliye Mahkemesinde
itiraz edileceğini göstermek tedir. Vesayet işleri sürat ister,kanun yolu
olarak itirazı kabul etmekte sürati sağlar. Sulh Mahkemesinin iznini
gerektiren işler (M.K.Md.405) de alınan kararlara karşı itiraz
edilemiyeceğini gösteren bir hükümde yoktur. Bu nedenle Sulh hakiminin
kararının itiraz yoluyla inceleneceği düşüncesindeyim.
Üye
Ş.D.Kabukçuoğlu
|