 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Yirminci Hukuk Dairesi
E. 1993/7770
K. 1993/6864
T. 20.9.1993
* TESCİL
* ZİLYEDLİKLE KAZANMA
ÖZET : Kesinleşmiş orman tahdit sınırlarının dışında kalan taşınmazın
zilyedlikle kazanılabilmesi için, taşınmaz üzerinde malik sıfatıyla, ekonomik
amaca uygun biçimde, aralıksız ve çekişmesiz 20 yıllık bir zilyedliğin
oluşması gerekir. Üzerinde 25-30 yıldır ziraat yapılmadığından karaçam
ağaçları yetiştiği saptanan bir taşınmaz için, kesintisiz zilyedlikten söz
edilemeyeceği gibi, zilyedliğe bu kadar uzun süre ara veren bir kimsenin de
maddi olanaksızlık içinde bulunduğu kabul edilemez.
(743 s. MK. m. 639, 889)
Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda, davanın kabulü
yolunda kurulan hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hazine ve Orman
Yönetimi tarafından istenilmekle; süresinde olduğu anlaşılan temyiz
dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler
incelenip, gereği düşünüldü:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Medeni Yasanın 639. maddesinden kaynaklanan
taşınmazın tesciline ilişkindir. Taşınmazın zilyetlikle kazanılabilecek
yerlerden olduğu yöntemince kanıtlanmalıdır.
Dava konusu taşınmazların kesinleşmiş orman tahdit sınırları dışında kaldığı
tartışmasızdır. Böyle bir taşınmazın zilyedlikle kazanılabilmesi için;
zilyedi bulunanların taşınmaz üzerinde malik sıfatıyla, ekonomik amaca uygun
biçimde, aralıksız ve çekişmesiz 20 yıllık zilyetliklerinin oluşması
gerekmektedir. Yerinde yapılan keşifte bilgisine başvurulan yerel bilirkişi
ve tanıklar soyut beyanlarında zilyetliğin varlığını bildirmişseler de, bunun
ne şekilde olduğu yönünde bir açıklamada bulunmamışlardır. Bunlara karşın,
uzman bilirkişi bilimsel verilere dayalı raporunda maddi olguları belirterek,
taşınmaz üzerinde 25-30 yıldır ziraat edilmediğini; bu nedenle, eylemli
biçimde karaçam ağaçlarının yetiştiğini bildirmiştir. Bu durumdaki
zilyetliğin aralıksız olduğu kabul edilemez ve taşınmazla ilişkisi kalmayan
kişilerin aralıksız zilyetliğinden söz edilemez. Böyle bir kimsenin Medeni
Yasanın 889. maddesinden yararlanma olanağı da bulunmamaktadır. Bu maddede
(zilyetliğin kullanılması muvakkat bazı ahvaldan dolayı mümteni yahut munkati
olursa zilyetlik izaa edilmiş olmaz) denilmektedir. Buradaki mümteni
deyiminden amaç, zilyetliğin kullanılmasının maddeten olanak içinde
olmamasıdır. 25-30 yıldır zilyetliğe ara veren ve taşınmazın ağaçlarla
kaplanmasına karşı bir tasarrufta bulunmayan kimsenin böyle bir olanaksızlık
içinde olduğu kabul edilemez. Geçen süre de geçici bir süre değildir. Bu
maddi ve hukuksal olgu ve bulgulara göre, davanın reddine karar vermek
gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya
aykırıdır.
S o n u ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazine ve Orman Yönetiminin,
temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), peşin alınan harcın
istek halinde Orman Yönetimine iadesine, 20.9.1993 gününde oybirliği ile
karar verildi.
|