 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Onyedinci Hukuk Dairesi
E. 1993/7253
K. 1993/11055
T. 15.10.1993
* KESİN HÜKÜM
* KADİM MER'A
ÖZET : Kural olarak yargılama aşamasında ileri sürülmeyen hususlarla ibraz
edilemeyen belgeler temyiz aşamasında nazara alınamaz. Ancak, kamu yararı ya
da kamu düzeninin söz konusu olduğu hallerde yargılama sona erinceye kadar
her aşamada verilen kayıt ve belgelerin kendiliğinden (re'sen) nazara
alınarak işleme tabi tutulması ana kuralın istisnasını teşkil etmektedir. Bir
davada kesin hükmün varlığı yargılamayı önleyen dava şartlarındandır.
Koşulların oluşması halinde ceza mahkemesinin mahkumiyet kararı dava konusu
taşınmazın kamu malı niteliğinde mer'a olduğunu ve davalının da kadim mer'aya
elatma olgusunu saptayan kesin delillerdendir. Taşınmazın niteliğini
belirleyen mahkeme kararı ceza davasında taraf olan davalıyı bağlar ve davalı
yönündende işbu dava için kesin hüküm oluşturur.
(1086 s. HUMK. m. 237)
Davacı İsmail ve müşterekleri ile Satılmış ve müşterekleri aralarındaki dava
hakkında, (Çankırı Kadastro Mahkemesi)nden verilen 18.11.1991 gün ve 1985/169
- 1991/396 sayılı hüküm Dairemizin 21.4.1993 gün ve 1992/8834 - 1993/5012
sayılı kararı ile onanmıştır. Süresi içinde davacılardan Hazine tarafından
kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Davacı vekili, davalının köy mer'asına elatmaktan dolayı Çankırı Asliye Ceza
Mahkemesi'nin 20.11.1972 gün ve 1968/45 esas, 1972/277 sayılı kararı ile
mahkum olduğuna ilişkin mahkumiyet kararını düzeltme dilekçesine ekleyerek
kesin hüküm nedeniyle karar düzeltme isteğinin kabulü ile yerel mahkeme
kararının bozulmasını istemiştir.
Kural olarak yargılama aşamasında ileri sürülmeyen hususlarla ibraz edilemeyen
belgeler temyiz aşamasında nazara alınamaz. Ancak, kamu yararı ya da kamu
düzeninin söz konusu olduğu hallerde yargılama sona erinceye kadar her
aşamada verilen kayıt ve belgelerin kendiliğinden (re'sen) nazara alınarak
işleme tabi tutulması ana kuralın istisnasını teşkil etmektedir. Bir davada
kesin hükmün varlığı yargılamayı önleyen dava şartlarındandır. Koşulların
oluşması halinde ceza mahkemesinin mahkumiyet kararı dava konusu taşınmazın
kamu malı niteliğinde mer'a olduğunu ve davalının da kadim mer'aya elatma
olgusunu saptayan kesin delillerdendir. Taşınmazın niteliğini belirleyen
mahkeme kararı ceza davasında taraf olan davalıyı bağlar ve davalı yönünden
de işbu dava için kesin hüküm oluşturur. Hal böyle olunca ceza mahkumiyetine
ilişkin kararın uygulanmasında kamu yararı bulunduğunun kabulü gerekir.
O halde, ceza kararının dayanağı dava dosyası ile krokisi getirtilmeli, ceza
kararlarının kesinleşip kesinleşmediği araştırılmalı, kesinleşmemiş ise
kesinleştirilmesi beklenmeli, ceza davasında mahkum olan kişi ya da kişilerle
lehine tescil kararı verilenlerle irs veya akti ilişki bulunup bulunmadığı
belirlenmeli, ondan sonra ceza kararı ve dayanağı kroki uzman ve yerel
bilirkişiler aracılığı ile yöntemine uygun biçimde yerine uygulanarak ceza
kararı ile krokisinin kapsamında kalıp kalmadığı hiçbir kuşkuya yer
vermeyecek şekilde saptanmalı, ceza mahkemesinin kesinleşen mahkumiyet
kararının suçu oluşturan maddi olaylar yönünden hukuk hakimini bağlayacağı
düşünülmeli, aynı mahiyette ve aynı hukuki nedene dayalı birden fazla dava
dosyaları da bulunduğundan her dosyada dava konusu yapılan taşınmazları
birlikte gösterecek biçimde uzman bilirkişiye birleşik kroki çizdirilerek
keşfi izleme olanağı sağlanmalı, gerektiğinde uygulamada komşu kayıtlardan da
yararlanılmalı ve böylece kesin hüküm konusu yer ile çekişmeli parsellerin
aynı yerler olup olmadığı ve davada kesin hüküm koşullarının oluşup
oluşmadığı tartışılıp değerlendirilmeli, ondan sonra hasıl olacak sonuca göre
bir karar verilmelidir.
Hazinenin karar düzeltme isteği yerindedir. Kabulü ile onamaya ilişkin
21.4.1993 gün ve 1992/8834 - 1993/5012 sayılı Daire ilamının ortadan
kaldırılmasına, yerel mahkeme kararının yalnızca açıklanan nedenden ötürü
(BOZULMASINA), 15.10.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|