 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Yirminci Hukuk Dairesi
E. 1993/6620
K. 1993/6639
T. 15.9.1993
* KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
* ORMAN
ÖZET : Zamanla üzerindeki orman bitki örtüsü tahrip edilmiş olsa bile,
salt orman toprağının 6831 sayılı Kanunun 1. maddesi hükmü karşısında orman
sayılan yer olarak kabulü gerekir. Tapu ve zilyedlik yoluyla ormandan yer
kazandıran 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları da Anayasa
Mahkemesi'nce iptal edilmiş olduğundan, bu yollarla ormandan toprak
kazanılması mümkün değildir.
(6831 s. OK. m. 1)
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması
sonunda; davanın kısmen kabulü yolunda kurulan hükmün Yargıtay'ca incelenmesi
davacı Orman Yönetimi ve davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde
olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya
içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
Davacılar, Orman Yönetimi ve Hatice, Mut-Alaçam Köyü'nde yeralan 322 parsel
sayılı taşınmazın tespitine itiraz etmişler, Yerel Mahkeme davayı kısmen
kabul etmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi ve davalı Hazine tarafından temyiz
edilmiştir.
322 sayılı parsel, 1937 tarih, 136 yazım numaralı vergi kaydının revizyon
gördüğü diğer parsellerin dışında ve miktar fazlası olarak, ayrıca sınırda
orman göstermesi nedeniyle Hazine adına saptanmıştır. Gerçek kişilerin
itirazı üzerine, mahkemece kurulan ilk hüküm Yedinci Hukuk Dairesi'nce
bozulmuş ve araştırmanın yetersizliğine değinilmiştir. Mahkemece bozmaya
uyularak, inceleme yapılmış ve orman yönetiminin itirazının reddi yolunda
hüküm kurulmuş ise de, dayanak vergi kaydının bu parsel dışında 255 ila 259
nolu parsellere revizyon gördüğü, kaydın sınırlarında orman yazılı bulunduğu
ve 322 sayılı parselin orman sınırına rastladığı anlaşılmıştır. Dava konusu
yerde orman tahdidinin yapılmamış olduğu belirgindir. Keşfe ve raporu esas
alınan memleket haritası tarihi itibariyle vergi kaydınını düzenlendiği 1937
yılından sonrasına rastlamaktadır. Düzenlenen memleket haritaları 1953 tarihi
itibariyle oluştuğuna göre vergi kaydının oluştuğu 1937 yılında orman olarak
tanımlanan sınırların zaman içerisinde tahribi nedeniyle görüntüsü
değişebilir. Ne var ki, 6831 sayılı Yasanın 1. maddesi uyarınca, bitkisiyle
beraber dayandığı zemin de orman sayılır. Bu nedenle, bitki örtüsü tahrip
edilmiş, salt orman topraklarının orman olarak kabulü zorunludur. Tapu ve
zilyetlik yolu ile ormandan yer kazandıran 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin
ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmiş olduğundan, bu yollarla
ormanlardan toprak kazanılamaz. Bu sebeplerle, orman yönetiminin itirazının
kabulü gerekirken, reddi yolunda hüküm kurularak, taşınmazın özel mülk olarak
kabulü usul ve yasaya aykırıdır.
S o n u ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Yönetimlerin temyiz itirazlarının
kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), Orman Yönetimince yatırılan peşin harcın
istek halinde iadesine, 15.9.1993 günü oybirliği ile karar verildi.
|