Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



  T.C.
 Y A R G I T A Y 
l9. HUKUK DAİRESİ
    BAŞKANLIĞI

Esas         Karar    
93/6578      94/5749
                    Y A R G I T A Y   İ L A M I

MAHKEMESİ  :Ankara 24.Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ     :25.5.1993
NOSU       :720-366
DAVACI     :Fatma ve Ali Kerbali (kendilerine asaleten, çocuklarına
            velayeten) vek.Av.Mehmet Ali Eser
DAVALI     :T.C.Devlet Demiryolları Gen.Müd.vek.Av.Sema Çiftçi

      	Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması
 sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen   kabulüne kısmen
 reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı idare vekilince
 temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
	 	 - K A R A R - 
	Davacılar vekili dilekçesinde; müvekkillerinin miras bırakanının
 hemzemin geçitte meydana gelen tren-kamyon çarpışmasında öldüğünü, miras
 bırakanın olaya karışan kamyonda şoför olarak çalışmakla birlikte, olay
 anında kamyonu kullanan sürücünün yanında yolcu olarak oturduğunu, kusuru
 olmadığını bildirerek maddi ve manevi ödence isteminde bulunmuştur.
	Davalı vekili, kuruluşun hiçbir kusuru bulunmadığından sözle davanın
 reddini istemiştir. 
	Mahkemece, olayda kamyon sürücüsünün 100 kusurlu olduğu davalı
 işletmenin kazaya neden olan ağır kusurlu motorlu araç işleteni ile birlikte
 müteselsilen sorumlu bulunduğu, D.D.Y.nın hemzemin geçitlerde üst geçit veya
 bariyer gibi önlemler almaması ek kusuru sayılacağı ve zararın tamamından
 sorumlu olacağından bahisle, bilirkişice saptanan maddi ve takdir olunan
 manevi ödencenin ödetilmesine karar verilmiştir. 
	Karar davalı TCDD vekilince temyiz edilmiştir. 
	Olay 21.8.1990 günü saat 12.15 sıralarında, sürücü davadışı Arif Boz
 yönetimindeki kamyonun E-24 karayolu üzerinde seyir halindeyken,
 Tarsus-Mersin tren yolu üzerinde bulunan Yaka köyü hemzemin geçitinde davalı
 işletmenin makinisti yönetimindeki yolcu treniyle çarpışması sonucu, kamyonun
 sürücüsü yanında oturan davacıların miras bırakanının ölmesidir. Mahkemece
 yaptırılan üç kişilik bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda; olay
 yerinin bariyersiz bir tren yolu-karayolu kavşağı olup kavşağın karayolu
 kısmı gerekli şekilde trafik uyarı levhalarıyla donatıldığı, olay sırasında
 havanın açık görüş kısıtsız ve mesafenin 1000.m. kadar bulunduğu, kamyon
 sürücüsünün hemzemin geçitlerde tren yolunu kontrol ederek ilk geçiş hakkını
 tren katarına vermesi gerekirken bunu yapmadığı gibi tereddütlü davranışlarda
 bulunarak son anda tren yolunu geçmeye kalktığından tam kusurlu olduğu, tren
 makinistinin kamyonu gördüğü anda sesle onu uyardığı, fren yaptığı ancak
 yeterli durma mesafesi olmadığı için çarpışmaya engel olamadığı ve kusurlu
 bulunmadığı açıklanmıştır.
	Belirlenen bu maddi olgu dışında, olaya ilişkin yasal önlemler
 şöyledir.
	Demiryolu geçidi (hemzemin geçit); karayolu ile demiryolunun aynı
 seviyede kesiştiği bariyerli veya bariyersiz geçitlerdir. (2918s. KTK. m.3).
 Aksine bir trafik işareti olmadıkça, bütün kavşaklarda araçlar ray üzerinde
 hareket eden taşıtlara ilk geçiş hakkını vermek zorundadır. (m.57/e). Bir
 kavşağa yaklaşan sürücüler kavşaktaki koşullara uyacak biçimde dikkatli
 bulunmak ve araçlarını ilk geçiş hakkı olan araçların geçmesine izin vermek
 üzere durabileceği hızla sürmek zorundadır. (m.57/a). Işıklı işaret veya
 bariyerle donatılmamış demiryolu geçitlerini geçmeden önce sürücülerin
 durmaları, herhangi bir demiryolu aracının yaklaşmadığına emin olduktan sonra
 geçmeleri zorunludur. (m.76/b.)
	Olayın hukuksal dayanağı yönündeki değerlendirmelere gelince, 
	Uğranılan bir zarar karşısında, hukuksal sorumluluk söz konusudur.
 Zarar sonucu çıkan bu sorumluluk ya sözleşmeden ya da kusura dayanan haksız
 eylem, yahutta yasadan doğar. Trafik kazalarından doğan zararlarda esas
 itibariyle sözleşme dışı sorumluluk ortaya çıkar. Burada sorumluluğun kusura
 dayanması genel ve temel kural ise de yasaların açıkça kabul ettiği özel
 durumlarda kusur olmadan da sorumluluğa yer verilmiştir. İşte kusursuz
 sorumluluğu anlatım ve bu amaçla kullanılan deyim, sebep (objektif)
 sorumluluktur. Sebep olarak sorumluluğu, "olağan sebep sorumluluğu" ve
 "tehlike sorumluluğu" olarak ikili bir ayırıma tabi tutulmaktadır. (Çetin
 Aşçıoğlu. Trafik kazalarında hukuki sorumluluk ve tazminat davaları. sh.6)
	a. Olağan sebep sorumluluğunda, yasada açıkça belirtilen etkinliklerde
 bulunanlar ya da o şeyi elinde tutanlar bu olgu nedeniyle doğan zararlardan
 kusurlu olmasalar bile sorumlu olacaklardır.
	B.Y.nın 55. maddesinde istihdam edenin kullandığı kişilerin ifa
 ettikleri hizmet sırasında meydana getirdikleri zarardan sorumlu olacakları
 açıklanmıştır. Bu sorumluluk kusura dayanan, yani adam kullananın ya da
 adamlarının kusurlu olmasına dayanan bir sorumluluk değildir. Bu kişiler
 kusursuz da olsalar yine zarardan sorumlu olacakları için bir sebebiyet
 sorumluluğu sözkonusudur. Adam kullanan yalnız kusursuz olduğunu değil,
 ayrıca böyle bir zararın doğmaması için objektif yönden zorunlu olan tüm
 önlemleri aldığını kanıtlaması koşuluyla sorumluluktan kurtulabilir. 
	Öte yandan, B.Y.nın 55. maddesi uyarınca adam kullananın tazminat ile
 sorumlu tutulması halinde, aynı yasanın 43. maddesi hükmünce ve kusurun
 hafifliğine dayanarak tazminatın indirilmesi olası değildir. Çünkü B.Y.nın
 43. maddesi ancak eylem failinin sorumluluğu ve kusuru söz konusu edilebilen
 hallerde yargıca kusurun derecesini esas alarak tazminatın takdiri yetkisini
 tanımıştır. Yine, B.Y.nın 44/1. maddesi uyarınca, zarar görenin eylemi,
 zararın meydana gelmesine yol açmışsa sorumluluk söz konusu olmayacaktır. 
	b. Motorlu taşıtların kendine özgü ağır tehlike ve büyük bir zarar
 yarattıkları gözlenerek, trafik olaylarının sonuçlarını sadece zarara
 uğrayanlara yükletilmemesi için "işletenin tehlike sorumluluğu" kabul
 edilmiştir. Bu bağlamda, 6085 sayılı KTK.nun 2918 sayılı yasayla değişik
  85/1.  fıkrasında, motorlu taşıt araçlarının kullanılması ve doğan
 zararlardan dolayı işletenin hukuksal sorumluluğu, ikinci fıkrasında ise araç
 sahibinin sorumluluktan kurtulmasını sağlayan nedenler gösterilmiştir.
 İşleten, motorlu aracın işletilmesinden bu maddede getirilen kusursuz
 sorumluluk kurallarınca sorumludur. Sorumluluktan kurtuluş nedenlerini ileri
 sürebilmek için, ne kendisinin ve ne de eylemlerinden sorumlu olduğu
 kişilerin olayda kusuru bulunmamalıdır. 
	Devlet ve Kamu İktisadi Teşebbüslerine ait araçların neden oldukları
 zararlar için de KTK.nun işletenin hukuksal sorumluluğuna ilişkin hükümleri
 uygulanır. (KTK.m.106). DDY.da bir Kamu İktisadi Teşebbüsü sayılabilir.
 Trenlerin motorlu araç olması karşısında DDY.nın işleten olduğu, hemzemin
 geçitlerde karayolları trafiğine karıştığı anda üçüncü kişelere verdiği
 zararlardan dolayı KTK.na göre sorumlu tutulması gerekir. Hemzemin geçit
 dışında DDY.nın B.Y. 55. maddesi gereğince adam çalıştıranın sorumluluğu
 kurallarına göre kusursuz sorumluluk esasları çerçevesinde sorumludur. 
	Somut olayda, davalı DDY.nun hemzemin geçitte karayoluna girdiği anda
 meydana gelen trafik olayı nedeniyle eylemlerinden sorumlu olduğu tren
 makinistinin kusuru bulunmadığı, yönetimin alması gerekli tüm önlemleri
 aldığı saptanmıştır. Böylece davalı ve adamlarına yöneltilmesi olanaklı bir
 kusur bulunmadığından açılan davanın reddi gerekirken, kararda yazılı nedenle
 tazminatla yükümlü tutulması usul ve yasaya aykırıdır. 
	Öbür yandan davacı B.Y.nın 142. maddesi hükmünce müteselsil
 borçluların tamamından ya da birinden borcun tamamen edasını isteyebilir.
 Ancak olayda davalı yönetimin olayda hiçbiri sorumluluğu bulunmadığı
 saptandığına göre davanın bu yönden de reddi gerekir.
	SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararının
 BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine 6.6.1994 gününde
 oybirliğiyle karar verildi.

Başkan               Üye        Üye         Üye         Üye
Cengiz Kostakoğlu    C.Koçak    İ.Erdemir   K.O.Şengün  Y.Özdilek
    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini