 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Onbeşinci Hukuk Dairesi
E. 1993/653
K. 1993/4882
T. 29.11.1993
* ARSA PAYI KARŞILIĞI İNŞAAT
SÖZLEŞMESİ
* AYNEN İFA DAVASI
* YÜKLENİCİ
* TEMERRÜDÜN ŞARTLARI
ÖZET : Açıklık ve kesinlik taşımayan arsa payı karşılığı inşaat
sözleşmelerinde, yüklenici; arsa malikinin bilgisi dahilinde, avan proje
yaptırmış, beş yıl gibi uzun süreyle de olsa, belediyeden en uygun ve en
elverişli imar durumu almak için uğraşmışsa; arsa sahibi belediyeden alınmak
istenen projeye karşı çıkmamış, yükleniciye, çabalarından vazgeçmesi için
ihtarname çekmemişse, temerrüt gerçekleşmediğinden, aynen ifa davası açamaz.
(818 s. BK. m. 106, 370)
Hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalılar vekili tarafından istenmiş
olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili; davalı tarafından müvekkiline ait 7 adet arsa üzerine yapacağı
işyeri inşaatını 19.6.1990'da teslim etmesi gerekirken, işe hala
başlanılmadığını ileri sürerek akdin aynen ifa edilmesini talep ve dava
etmiştir.
Davalılar vekili cevabında; davacıyla yapılan mutabakat gereğince hazırlanan
avan projenin yürürlüğe konulabilmesi amacıyla yapılan mevzi imar planı
değişikliğinin Büyükşehir Belediyesi Başkanlığınca kabul edilmediğini, bu
husus gerçekleşmeden inşaata başlanamayacağını savunarak, davanın reddini
istemiştir.
Mahkemece; toplanan delillere, alınan bilirkişiler kurulu raporuna dayanılarak
geçerli imar durumuna göre 19.12.1985 tarihli sözleşmenin aynen ifasına karar
verilmiştir.
Hüküm, davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki 19.12.1985 tarihli sözleşmede davalı yüklenici şirket iki
blok halinde işyeri yapmayı yükümlenmiş ise de; bu yapılacak işyerlerinin
nitelikleri hakkında tarafların üzerinde anlaştıkları herhangi bir proje
mevcut değildir. Sözleşmenin 2/A-J bendinde "imar durumunun gayrimenkul
malikinin de onaylıyacağı en elverişli ve en uygun şekilde alınması esastır"
şeklinde açıklık ve kesinlik taşımayan bir ifade kullanılmıştır. Bu
sözleşmeden sonra tarafların üzerinde mutabık kaldıkları bir avan proje
yaptırılmış ve bu projenin mevcut imar planına göre uygulama kabiliyeti
bulunmadığından mevzi imar planı değişikliği için 7.7.1986 tarihinden
itibaren mahalli Belediye'ye ve Anakent Belediyesine müteaddit başvurularda
bulunulmuş ancak bu teklif Belediyece 29.12.1987 tarihinde reddedilmiş ondan
sonra tekrar davalı 13.10.1988 tarihinde Şişli Belediye Başkanlığı'na
başvurarak onay aldıktan sonra imar değişikliği teklifi 13.12.1988 günlü yazı
ile Anakent Belediyesine gönderilmiş olup 16.7.1990 tarihinde bu aynen ifa
davası açıldıktan sonra 5.4.1991 tarihinde tekrar reddedilmiştir.
Bu durumda, davanın açıldığı tarihte davalının herhangi bir temerrüdü
sözkonusu değildir. Çünkü, sözleşmede açık ve kesin bir proje mevcut olmayıp
en uygun ve en elverişli projenin yapılması öngörülmüştür. Uygulama
aşamasında bu avan proje çizdirilmiş ve Belediye'den gerekli imar
düzeltilmesi için yaklaşık 5 yıl süre ile ve davacının bilgisi dahilinde
davalı yüklenici gerekli çabayı göstermiş ancak olumlu bir sonuç alamamıştır.
Davacı Belediyeden karar altına alınmak istenen projeye karşı çıkmamış ve bu
çabalardan vazgeçilmesine ilişkin davalıya çektiği bir ihtarnamesine de
rastlanılmamıştır. O halde davalının resmi mercilerden kaynaklanan
gecikmesinde bir kusuru bulunmamaktadır. Davanın açıldığı tarihtede
Belediye'ye yapılan müracaat henüz sonuçlanmamıştır. Yüklenicinin bu nedenle
sözleşmeye aykırı davrandığı ve temerrüde düştüğü kabul edilemez. Öte yandan
tarafların mevcut imar planına göre anlaştıkları bir projede mevcut değildir.
Kararın bu nedenlede infazı kabil bulunmamaktadır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle henüz bu aşamada davalı yüklenicinin temerrüdü
gerçekleşmemiştir. BK.nun 106. maddesi gereğince davacı arsa malikinin
sözleşmenin aynen ifasını mahkemeden isteyebilmesi için davalının öncelikle
temerrüdün gerçekleşmesi gerekir. Temerrüt olgusu gerçekleşmediğinden
mahkemece henüz bu safhada sözleşmenin aynen ifasına karar verilmesi doğru
görülmemiştir. Hükmün bu nedenle bozulması gerekir.
S o n u ç : Temyiz olunan kararın açıklanan nedenle davalılar yararına
(BOZULMASINA), 100.000 TL. duruşma vekillik ücretinin davacıdan alınarak
davalılara verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harcının istek halinde temyiz
eden davalılara iadesine, 29.11.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|