 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Onbeşinci Hukuk Dairesi
E. 1993/6316
K. 1994/60
T. 17.1.1994
* ESER SÖZLEŞMESİ
* YÜKLENİCİNİN DAVA HAKKI
* YÜKLENİCİNİN YAPTIĞI FAZLALIKLAR
ÖZET : Yüklenicinin; sözleşme gereğince tapudaki hisselerin ve satış
yetkisinin devri için dava açması halinde, sözleşme ve ek sözleşmeye göre,
bütün edimlerini yerine getirdiğini ispatlaması gerekir.
Sözleşmeye ve projeye aykırı olarak fazlalıklar yapılmışsa; arsa sahibinin
fazlalıklardan alabileceği pay ve parasal değer belirlenmeli, bundan sonra
tarafların aynı anda ve karşılıklı olarak borçlarını ifaya imkan verecek
şekilde karar verilmelidir.
(818 s. BK. m. 355, 356, 360, 361)
Mahalli mahkemesinden verilen hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından
istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla ve
eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya tekrar gelmekle okundu, gereği
konuşulup düşünüldü:
Davacı yüklenici, davalı arsa sahibi ile aralarındaki 3.3.1988 tarihli inşaat
sözleşmesi gereğince üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini, binayı
iskana elverişli hale getirdiğini ve iskan ruhsatı alındığını, buna rağmen
davalının sözleşme gereğince 3 nolu daire ile 16 nolu dükkanın yarı
hissesinin satış yetkisini vermediğini ileri sürerek, satış yetkisi
verilmesini istemiş; daha sonra 14.7.1992 tarihli ıslah dilekçesi ile 13 nolu
daire ile 16 nolu dükkanın davalı üzerinde bulunan hisselerinin iptali ile
kendi adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davaya cevap vermeyerek inkar etmiş duruma girmiş ve daha sonra
verdiği 4.9.1992 tarihli dilekçesiyle; inşaatta bazı noksanlıklar bulunduğunu
ve sözleşme gereği bazı hakların verilmediğini; çatı katında meydana gelen
fazlalıktan kendisine hisse verilmediğini, çatı katının dubleks yapıldığını,
sözleşmede bu fazlalığın yükleniciye ait olacağına dair bir hüküm
bulunmadığını, 2. kottan çıkan deponun 40'ının kendisine ait olduğu halde
verilmediğini, kapıcı dairesinin oturulamaz durumda olduğunu ve bahçeye inşa
edildiğini, anlaşmaya göre bina içinde yapılması gerektiğini, bu suretle
yüklenicinin bir daire fazladan kazandığını, bu daireden kendisine pay
verilmediğini, otomat ve zillerin bozuk olup, antenin bulunmadığını, komşu
apartmanın kanalizasyonunun kendilerine ait arsadan geçirilerek para
alındığını, buna muvafakatı bulunmadığını, binanın zamanında teslim
edilmediği için ayrıca dava açtığını, bilirkişinin, davacının satış talep
etme hakkının doğup doğmadığını araştırmadığını ve ıslah talebinide kabul
etmediğini bildirmiştir.
Mahkemece, ıslah talebinin reddine ve 13 nolu mesken ile 16 nolu bağımsız
dükkanların satış yetkisinin verilmesine karar verilmiş ve hüküm davalı
tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı arsa sahibi 21.11.1990 tarihinde açtığı inşaatın gecikmesi sebebiyle
kira tazminatı davasında, kendisinin muvafakatı olmadan davalı yüklenicilerin
projede değişiklik yaparak kottan bir kat fazla yaptıklarını, ayrıca çatıda
terastan yararlanarak üst katlardaki iki daireyi dubleks hale getirdiklerini,
bu değişikliklerden doğan haklarını saklı tuttuğunu, kazanılan dairelerde
sözleşmeye göre kendisine pay verilmesi gerektiğini belirtmiştir. O dava
devam ederken yüklenicilerden Niyazi 22.3.1991 tarihinde bu davayı açmıştır.
Davalı arsa sahibi bu davada da aynı itirazlarını ileri sürmüştür. Bu durumda
davacı yüklenici sözleşme ve ek sözleşme hükümlerine göre edimini yerine
getirdiğini ispat etmekle yükümlüdür. Davalı, bilirkişi raporlarına, yukarıda
açıklandığı şekilde itiraz ettiği halde, mahkemece bu itirazları yönünden
bilirkişilerden ek rapor alınmamıştır. İnşaatda sözleşme ve tasdikli
projesine aykırı olarak değişiklik ve fazlalıklar bulunup bulunmadığı, varsa
bu değişiklik ve fazlalıklara davalının muvafakatı olup olmadığı, muvafakatı
yoksa, bu değişiklikler nedeniyle o yerlerde davalıya sözleşmeye göre pay
verilmesinin gerekli ve mümkün olup olmadığı, pay verilmesi mümkün değilse,
parasal karşılığının ne olduğu bilirkişi aracılığıyla incelenerek, pay veya
parasal karşılığının verilmesi gerektiği sonucuna varılırsa, aynı anda ve
karşılıklı olarak ifaya karar verilmesi gerekirken, bu yönlerden herhangi bir
açıklamayı içermeyen bilirkişi raporlarına dayanarak davanın kabulüne karar
verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
S o n u ç : Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle davalı yararına
(BOZULMASINA), istek halinde ödediği temyiz peşin harcının temyiz eden
davalıya geri verilmesine, 17.1.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|