 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Birinci Hukuk Dairesi
E. 1993/578
K. 1993/9968
T. 14.9.1993
* ISLAH
ÖZET : Islah, "taraflardan birinin yapmış olduğu bir usul işleminin karşı
tarafın oluruna bağlı olmaksızın tamamen veya kısmen düzeltilmesidir".
Tahkikat bitinceye kadar ve tahkikata tabi olmayan davalarda ise yargılamanın
bitimine kadar yapılabilir. Davacının, dava sebebini (dayandığı olayları)
ıslah suretiyle değiştirmesi veya genişletmesi olanağı vardır. Bu tür ıslah,
davanın kısmen ıslahı niteliğindedir.
(1086 s. HUMK. m. 83, 84)
Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan tapu iptali, tescil davasının
yapılan yargılamasında, mahkemece davanın reddine dair verilen kararın davacı
Hazine vekili ile müdahil Mehmet vekili tarafından yasal süre içerisinde
duruşma istekli olarak temyiz edildiğinden; dosya incelenerek, gereği
görüşülüp düşünüldü:
Islah, kısaca "taraflardan birinin yapmış olduğu bir usul işleminin karşı
tarafın oluruna bağlı olmaksızın tamamen veya kısmen düzeltilmesidir"
şeklinde tanımlanabilir. HUMK.nun 84. maddesinde belirtildiği üzere tahkikata
tabi olan davalarda tahkikat bitinceye kadar ve tahkikata tabi olmayan
davalarda ise yargılamanın bitimine kadar yapılabilir. Davacının, dava
sebebini (dayandığı vakıaları) ıslah suretiyle değiştirmesi veya genişletmesi
mümkün olup, bu tür ıslah, davanın kısmen ıslahı niteliğindedir.
Somut olayda davacı Hazine, önce sahtecilik hukuksal sebebine dayanarak, sahte
nüfus kayıtları ve vekaletnamelerle davalıların çekişmeli taşınmazın tapu
kaydını üzerlerine intikal ettirdiklerini ileri sürmüşken, 22.1.1990 tarihli
dilekçe ile davasını ıslah etmiş, tapunun ilk maliki Vasil Dimitriyadis'in
kaçak ve yitik kişilerden olduğunu, taşınmazın yasa gereği Hazineye
geçtiğini, buna rağmen hibe ve satış yolu ile davalılar üzerine yazıldığını
iddia ederek iptal ve tescil istemiştir.
Hemen belirtmek gerekir ki, kaçak ve yitik kişilerin malları "emvali metrüke"
kanunlarına göre o kişinin kaçak ve yitik duruma düştüğü andan itibaren
kendiliğinden "hiçbir işleme gerek kalmaksızın" Hazineye geçer. Söz konusu
taşınmazların zilyetlikle kazanılmalarına olanak bulunmadığı gibi, yasa
gereği kamu mülkü durumuna gelmelerinden sonra özel mülkiyet alanında
uygulanan MK.nun 931. maddesinin de bu taşınmazların el değiştirmelerinde
uygulama yeri yoktur.
Toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine, özellikle Emniyet Müdürlüğü
yazılarına göre, tapunun ilk maliki Vasil Dimitriyadis'in Cumhuriyet
Dönemi'nden önce memleketi terk ettiği, 22.7.1924 tarihinde yurda dönmek için
yaptığı başvuru üzerine kendisine pasaport ve yurda dönmesine izin
verilmediği, aynı yöndeki sonraki isteklerinin de red edildiği ve Türk
vatandaşlığını yitirdiği anlaşılmaktadır. Toplanan deliller tüm olarak
değerlendirildiğinde ve adı geçen kişinin yurdu terk etme nedeni ve tarihi de
gözönünde tutulduğunda kaçak ve yitik kişi durumuna düştüğü mallarının
Hazineye kaldığı sonucuna kolayca ulaşılmaktadır. İlk tapu malikinin,
taşınmaz yasa gereği mülkiyetinden çıktıktan sonra bağış yolu ile kızı
Eleni'ye geçirip onun da davalılara satıp devretmesi, yukarda belirtilen
ilkeler uyarınca Hazinenin hakkına etkili olamaz ve onu bağlamaz.
Hal böyle olunca, yerel mahkemece Hazinenin ıslah ile ortaya koyduğu dava
sebebi üzerinde durulup, bir hüküm kurulması gerekirken yanılgıya düşülerek
ıslahtan önceki dava sebebine göre red kararı verilmesi isabetsizdir.
Mümeyizler vekillerinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün
açıklanan nedenlerden ötürü, HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA),
16.5.1993 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi
gereğince gelen temyiz eden vekili için 750.000 TL. duruşma avukatlık
parasının temyiz edilenden alınmasına, peşin alınan harcın temyiz edene geri
verilmesine, 14.9.1993 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|