 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
18.HUKUK DAİRESİ
ESAS KARAR
1993/5772 1993/7403
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi : Erzin Sulh Hukuk Hakimliği
Tarihi : 22.l2.1992
Nosu : l99l/76-l992/l97
Davacı : A.Haydar Bulut Vekili Av. Mustafa Telli
Davalı : İbrahim H.Neidik Vekili Av. Mustafa Aksoy
Dava dilekçesinde Kat Mülkiyeti Kanununun 26. maddesi gereğince
tescil istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm
davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki
bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davada, Kat Mülkiyeti Kanununun 26. maddesi 2. fıkrası hükmüne
dayanılarak, kat irtifakı tesis edilmiş olan arsa üzerinde davalının kat
irtifakı sözleşmesi uyarınca üzerine düşen borcu yerine getirmemiş olması
nedeniyle payın devri istenilmektedir.
l-Dosya içeriğinden anlaşıldığına göre arsanın tamamı tapuda davacı
adına kayıtlı iken düzenlenen projesine uygun olarak 20.3.l990 tarihinde l5
bağımsız bölümü içeren kat irtifakı bağımsız bölümlerin tamamı davacı arsa
sahibine ait olmak üzere tesis edilmiş, 27.3.l990 tarihinde de bu kat
irtifakı tesis edilen arsanın üzerinde inşa edilecek binanın 2 nolu bağımsız
bölümü davalıya davacı tarafından tapuda satış gösterilerek ve iki milyon
TL. olarak belirlenen bedelin davacı satıcıya nakden ve peşinen ödendiği akit
tablosunda açıklanarak devredilmiştir.
Tarif edilen bu durum karşısında, kat irtifakı taraflar arasında
düzenlenmiş bir sözleşmeye göre tesis edilmemiş olduğu için Kat Mülkiyeti
Kanununun 26. maddesinin uygulanma olanağı bulunmamaktadır. Gerçekten bu
madde hükmü, kat irtifakının tesisi anında veya ondan önce, yada sonra, arsa
üzerinde ileride kat mülkiyetine çevrilmek üzere yapılacak yapının ne
suretle inşaa edileceğini tarafların buna ne şekilde katkıda bulunacaklarını,
ödeme usulü şekil ve miktarını belirleyen bir sözleşmenin varlığını öngörür.
Ancak o zaman kat irtifakı sahiplerinin kendine düşen borçları yerine getirip
getirmediği saptanabilecek ve ona göre arsa payının devrinin söz konusu olup
olmayacağına karar verilebilecektir. Davacı kat irtifakının, paydaşların
iştirakiyle bina yapılmak üzere davalının katkısı şart koşularak kurulduğunu
iddia ettiği takdirde bunun elverişli delillerle kanıtlamak durumundadır. Bu
husus kanıtlanmadıkça yukarıda açıklandığı üzere payların devri de söz konusu
olamaz.
Mahkemece, davalının teklif ettiği yemin üzerine davacının, davalı ile
aralarındaki 17.1.1990 tarihli adi nitelikteki yazılı sözleşmede sözü edilen
22.500.000 TL. almadığına dayınalarak, davalının edimini yerine getirmemiş
olması nedeniyle dava kabul edilmiş ise de, bu kabul dahi taraflar arasındaki
uyuşmazlığın Kat Mülkiyeti Kanununun 26. maddesi kapsamında bulunmadığını
doğrulamakta, taraflar arasında ileride kat mülkiyetine geçilmek üzere
müşterek arsa üzerinde birlikte bina yapılması konusunda bir sözleşme
olmadığını belirlemektedir.
2-Kabul şekline göre de; davacı arsanın tamamını kapsar biçimde
hazırlanan ve ona göre kat irtifakı tesis edilen projenin ancak bir bölümünü
uygulamaya koyarak inşaata başlamış olduğuna göre kendi edimini de yerine
getirmeye başlamadan davalının borcunu yerine getirmesini isteyemeceği
dikkate alınmamış ve ayrıca uygulanacak yasa hükümleri dikkate alınarak
davacının aynı hukuki sebeble dayalı ve aynı taşınmazla ilgili olarak açtığı
mahkemenin l99l/75 esasında kayıtlı dava dosyası ile olan birleştirme
isteminin reddinde de isabet görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı
şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde
olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 7.6.l993 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Sait Rezaki M.A.Selçuk V.Canbilen A.Nazlıoğlu İ.N.Erdal
|