 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15.HUKUK DAİRESİ
Esas Karar
------- -------
1993/5225 1994/4242
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi : ANKARA 1.Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi : 27.5.1993
Nosu : 1991/713 - 1993/381
Davacı : Erdal Ünver Vekili Avukat Selma Öksüz
Davalı : Süleyman Kırmızı Vekili Avukat Naci Duran
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen
tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen
günde davacı vekili Avukat Selma Öksüz geldi. Davalı vekili gelmedi. Temyiz
dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı
vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara
bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kerre dosyadaki kağıtlar okundu gereği
konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla gerektirici
nedenlere ve kanıtların taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, özellikle
taraflar arasındaki 26.4.1991 tarihli sözleşmeye göre, inşaatın ruhsat
tarihinden itibaren 20 ay içerisinde yapılıp bitirilmesi öngörülmüş olup,
projenin ne kadar sürede çizilip onaylanacağı konusunda önceden belirlenmiş
kesin bir süre bulunmamasına, bu nedenle burada B.K.nun 107. madde hükmünün
uygulanmıyacağına, ancak B.K.nun 106. madde gereğince uygun bir süre tayin
edilerek feshin ihbar edilmesi ve bu süre sonunda sözleşmenin
feshedilebileceğine, davalı arsa sahibinin buna rağman herhangi bir süre
vermeden 7.10.1991 tarihinde sözleşmeyi feshetmek istemesine ve daha sonra
yükleniciyi azletmesine, bu nedenle fesihte haklı sayılamıyacağına göre
davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz
itirazlarının reddi gerekmiştir.
2) Taraflar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmıştır.
Toplanan kanıtlardan davalı tarafın adi sözleşmeyi haksız olarak feshettiği,
böylece davacının kar mahrumiyeti istiyebileceği sonucuna varılmıştır. Somut
olayda kar mahrumiyeti hesabının hangi yöntemle yapılacağı hususu önem
kazanmaktadır. Davalı yanın sözleşmeyi B.K.nun 369. maddedeki yazılı koşullar
gereğince feshetmediği anlaşıldığından, kar mahrumiyeti hesabının B.K.nun
325. maddesindeki kesinti yöntemine göre yapılması gerekmektedir. Bu
maddedeki yönteme göre, eserin bedelinden, yüklenicinin işi tamamlamaması
dolayısıyla sağladığı tasarruf (örneğin malzeme ve personel giderlerinden
tasarruf ettiği miktar) ile, boş kalması sonucu başka bir iş bularak elde
ettiği kar ve böyle bir iş bulmaktan kasten kaçınmışsa kazanacağı miktar
toplamları düşülerek, yüklenicinin iş sahibinden istiyeceği ödence miktarının
ortaya çıkarılması gerekmektedir. Oysa mahkemece bu yönteme uyulmayarak
yapılan hesaplama sonucu çıkan kar mahrumiyetine istekle bağlı kalınarak
karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın 2 nolu bentte yazılı nedenlerle
BOZULMASINA, 1 nolu bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz
itirazlarının reddine, duruşmada kendisini vekille temsil ettirmiyen davalı
yararına avukatlık ücreti takdir ve tayinine gerek olmadığına, ödediği temyiz
peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 23.6.1994
gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
M.S.Aykonu K.Öge Ali M.Çiftçi E.Ertekin A.Güneren
|