 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Yirminci Hukuk Dairesi
E. 1993/5065
K. 1993/4945
T. 14.6.1993
* HAKİMİN REDDİ
ÖZET : Davaya bakıldığı sırada öğrenilen sebeplere dayalı reddi hakim
talebinin, usule ilişkin yeni bir işlem yapılmadan önce bildirilmesi
zorunludur. Bu nedenle, nihai karardan sonra ve bu kararın temyizi ile
birlikte, hükümden önce öğrenilen sebeplere dayalı olarak verilen reddi hakim
dilekçesinin, mercice süresinde verilmediğinden bahisle reddi gerekir.
(1086 s. HUMK. m. 34)
Taraflar arasında görülen şuf'a davasının temyiz aşaması sırasında davalı
taraf, 12.7.1991 temyiz günlü dilekçesiyle reddi hakim yoluna başvurmuştur.
Bu konuda verilen kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı tarafından istenilmiş
olmakla; süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar
verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
Davacı tarafından mahkemece davanın reddine dair oluşturulan 5.2.1991 gün ve
1989/13086 E., 1991/82 K. numaralı ilamının temyiz dilekçesinde duruşma
yargıcı Hasan'ı red etmiş olup, red talebini inceleyen mercii hakimliği ileri
sürülen red sebeplerinin varit olmaması nedeniyle istemi red etmiştir.
Hakimin reddi konusu HUMY.nın 2. faslında hükme bağlanmış; bu talebin hangi
biçim ve zamanda yapılacağı aynı Yasanın 34. maddesinde açıklanmıştır.
Davada, taraflardan birinin hakimin reddini gerektiren bir sebebi davaya
bakıldığı bir sırada öğrendiği takdirde, usule ilişkin yeni bir işlem
yapılmadan önce derhal red isteminde bulunması gerekir. Buradaki derhal
sözcüğünden amaç, Yargıtay'ın kararlılık kazanan İnançlarına göre usule
ilişkin yeni bir işlem yapılıncaya kadardır.
Somut olayda; davacı taraf, hakimin reddini içeren dilekçesini nihai karardan
sonra ve bu kararın temyizi ile birlikte bildirmiştir. Davacının dilekçesinde
ileri sürdüğü red nedenleri karardan önceki işlemlere karşı olup, bu istem
yukarıda açıklandığı gibi hükmün açıklanmasından sonra yapılmıştır. Nihai
karardan sonra verilen reddi hakim dilekçesinin mercice süresinde
verilmediğinden bahisle reddine karar vermek gerekirken, işin esasının
incelenmek suretiyle red edilmesi sonuç itibariyle doğrudur. Bu nedenle,
davacının tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan
hükmün (ONANMASINA), onama harcının davacıdan alınmasına, 14.6.1993 günü
oybirliğiyle karar verildi.
|