 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
2.HUKUK DAİRESİ
SAYI
ESAS KARAR
93/4849 93/6136
Özet:Süresinde mahkemeye verilen temyiz dilekçesi temyiz defterine
kayıt edilmemiş olsa bile incelemeye esas alınır.
Temyiz eden:Davacı
Yukarıda tarih, numarası, konusu ve tarafları gösterilen hükmün,
Dairenin l0.2.l993 gün ve 225/ll00 sayılı ilamiyle bozulmasına karar
verilmişti. Adı geçen Dairemiz kararının düzeltilmesi istenilmekle, evrak
okundu, gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava ve istek Medeni Kanunun 134/1. maddesi gereğince boşanmaya karar
verilmesi talebinden ibaret olup mahkemece davanın kabulü doğrultusunda
verilen hüküm davalının temeyizi üzerine dairemizce bozulmuştur.
Davacının karar düzeltme istemi üzerine yeniden yapılan incelemede;
Mahkemece tarafların boşanmalarına dair verilen l7.7.l992 tarihli
kararın davalıya 1.9.l992 tarihinde tebliği üzerine davalı tarafından P.T.T.
kanalı ile gönderilen temyiz dilekçesinin yasal temeyiz süresi içinde
8.9.l992 tarihinde mahkemeye geldiği, ancak temyiz harç ve posta giderlerinin
bulunmadığı, dilekçeyi hakimin temyiz defterine kayıt için aynı tarihte
kaleme havale ettiği, Ancak yazı işleri müdürlüğünce, temyiz defterine
kaydının yapılmadığı, posta masrafı bulunmadığı hususunda bir tutanak tanzim
edildiği, dosyada mevcut 8.9.l991 tarihli tutanaktan anlaşılmıştır.
Bilahare mahkemece 26.9.l992 tarih l992/45 Muh. sayılı karar ile
mahkemece temyiz harç ve masraflarının peşin olarak yatırılmadığı gerekçesi
ile temyiz dilekçesinin reddine ekarar verilmesi ve kararın 3.ll.l992
tarihinde davalıya tebliği üzerine davalının 6.ll.l992 ek temyiz dilekçesi
verdiği ve bu dilekçesi ile de harç ve masrafları yatırması üzerine dosyanın
Yargıtaya gönderildiği ve boşanma hakkındaki hükmün dairemizce bozulduğu,
ancak temyiz dilekçesinin reddi hakkındaki 26.9.l992 tarihli kararın
incelenmesinin gözden kaçtığı görülmüştür.
Temyiz dilekçesi hangi mahkemeye verilemişse o mahkemece temyiz
defterine kaydolunur (HUMK.4345/1).
Temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamanmı ödenir.
Bunların eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren hakim veya
mahkeme başkanı tarafından verilecek yedi günlük kesin süre içinde
tamamlanması, aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacağı temyiz edene yazılı
olarak bildirilir. Verilen süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı
taktirde mahkeme kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verir
(HUMK.434/3).
Görülüyorki temyiz dilekçesini alan yazı işleri müdürü, yasanın amir
hükmünü uygulamamış ve hakimin temyiz defterine kayıt yapılması hakkındaki
havalesine rağmende Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 434/1. maddesine
aykırı olarak temyiz dilekçesini temyiz defterine kaydedilmemiştir.
Temyiz defterine kayıttan amaç temyizin süresinde yapılıp
yapılmadığının tesbitidir. Olayımızda ise dilekçenin temyiz süresi içinde
mahkemeye geldiği hakimin havalesinden ve 8.9.l992 tarihli tutanaktan
anlaşılmaktadır. Yazı işleri müdürünün bu dilekçeyi temyiz defterine
kaydetmemesinin sorumluluğu davalıya yüklenemez.
Nitekim 25.1.l985 tarih ve l984/5 Esas, l985/1 Karar sayılı İçtihadı
Birleştirme Kararında da, harca tabi olmasına karşın harç alınmadan temyiz
defterine kaydedilen temyiz dilekçesi hakkında Hukuk Usulü Muhakemeleri
Kanununun 2494 sayılı yasayla değişik Kanunun 434/2. maddesinin benzetme yolu
ile uygulanacağı kararlaştırılmıştır.
Bu sebeplerle davalının temyiz istemi süresinde olup, harç ve
masrafların yatırılması için davalıya Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun
434/3. maddesi gereğince tebligat yapılmadan temyiz dilekçesinin reddine dair
verilen 26.9.l992 tarih ve l992/45 muh. sayılı kararın kalddırılması ve bu
karar kaldırılmadan hükmün esası hakkında verilen dairemizin bozma kararının
kaldırılması gerekmiştir.
Boşanmaya dair mahkeme hükmünün esası yönünden yapılan incelemede;
Boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, müşterek hayatı
sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit
olması gerekir. Oysa dinlenen davacının tanıklarının sözlerinin bir kısmı
Medeni Kanunun l34/1. maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule
elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise sebep ve saiki açıklanmayan ve
inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi
gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek, yetersiz gerekçe ile
boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: 1- Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440 ve 442. maddeleri
gereğince davacının karar düzeltme isteminin kabulüne ve dairemizin bozma
kararının kaldırılmasına,
2- Mahkemenin 26.9.l992 tarih ve l992/45 muhakeme sayılı temyiz
dilekçesinin reddine dair kararın yukarıda açıklanan gerekçi ile BOZULMASINA,
3- Temyiz dilekçesi gereğince yapılan incelemede mahkemenin boşanmaya
dair l7.7.l992 tarih ve l992/55-l43 sayılı kararının da yukarıda açıklanan
gerekçe ile BOZULMASINA oyçokluğuyla l5.6.l993 tarihinde karar verildi.
BAŞKAN ÜYE ÜYE ÜYE
ÜYE
Tahir Alp Nedim Turhan Ş.D.Kabukçuoğlu F.Kıbrıscıklı A.İhsan Özuğur
(muhalif) (muhalif)
MUHALEFET ŞERHİ
Temyiz ilaminde yer alan açıklamalara göreHukuk Usulü Muhakemeleri
Kanununun 440. maddesinde sayılan sebeplerden hiç birisine uygun olmayan
karar düzeltme isteğinin reddi gerekir. Bu itibarla çoğunluğun bozma görüşüne
katılmıyoruz.
ÜYE ÜYE
Nedim Turhan Ş.D.Kabukçuoğlu
|