 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15.HUKUK DAİRESİ
Esas Karar
------ -------
1993/4758 1994/4044
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi :İstanbul Asliye 4.Ticaret Mahkemesi
Tarihi :18.11.1992
Nosu :1989/1189-1992/1000
Davacı :Tütün Tütün Mamülleri Tuz ve Alkol İşletmeleri
Genel Müdürlüğü Vek.Av.Oktay Önderer,Av.Tanıt Erden
Davalı :Erçelik İnşaat ve tic.Koll.Şti
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen
tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen
günde davacı vekili avukat Tanıt Erden geldi. Davalı gelmedi. Temyiz
dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı
vekili dinlendiktan sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara
bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kerre dosyadaki kağıtlar okundu gereği
konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun
gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik
bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan
diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı iş sahibi, sözleşmeyi davalı yüklenicinin işi yapmaktan acze
düştüğünü bildirdiğinden dolayı feshettiğini ileri sürmüş ve buna, davalı
yüklenici duruşmaya gelmemek suretiyle karşı çıkmış sayılır ise de B.K.nun
371. Maddesi gereğince davalı işi yapmaktan aciz kalmasında kendisinin
herhangibir kusuru bulunmadığını ispat etmemiş olduğundan davacının haklı
nedenlerle sözleşmeyi feshettiğinin kabulü gerekir. Sözleşmenin haklı feshi
halinde B.K.nun 108/2. maddesi gereğince borçlu kendisine hiçbir kusurun
isnad edilemiyeceğini ispat edemezse alacaklı, akdin hükümsüzlüğünden doğan
zararın tazminini talep edebilir. Buradaki zarar, menfi zarar niteliğinde
olup, davacı iş sahibinin sözleşmeye güvenerek daha elverişli şartlarla
sözleşme yapmak imkanını kaçırmış olmasından doğan zararı ifade eder.
Sözleşmede, fesih halinde iki ihale arasındaki farkın istenebileceğine dair
özel bir hüküm bulunmadığından, iki ihale farkı istenemez ise de, çoğun
içinde azın da bulunduğu kuralı gereğince fesih halinde, yukarıda açıklandığı
şekilde kaçırılan fırsattan dolayı uğradığı menfi zararın tazminide
istenmiş sayılır. Mahkemece bu yönden deliller toplanıp bilirkişi incelenmesi
yaptırılarak sözleşmenin yapıldığı tarihte böyle bir işi diğer bir
yükleniciye kaça yaptırabileceği tesbit edilmiş 2.6.1988 tarihinde
sözleşmenin feshinden sonra makül süre içinde ve usulüne uygun olarak işin
2.ihalesinin yapılıp yapılmadığı ve ne kadar miktara ihale edildiği ihale
evrakları getirtilerek araştırılıp 2. ihalenin makül sürede ve usulüne uygun
olarak yapıldığı anlaşılırsa, bu iki fiyat arasındaki farka aksi halde, yani
2. ihale makül süre içinde ve usulüne uygun olarak yapılmamışsa, fesih
tarihinden makül bir süre sonra böyle bir işin kaça yaptırılabileceği tesbit
ettirilerek, bu fiyatla sözleşme tarihinde kaçırılan fiyat arasındaki farka
hükmedilmesi gerekir. Dosya arasında bir örneği bulunan Yargıtay HGK.nun
17.1.1990 günlü ve 1989/13-392 Esas 1990/1 Karar sayılı kararında benimsenen
ilkelerde gözetilerek hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece, açıklanan bu yön gözetilmeden tazminat isteğinin reddine
karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: (1.) bent gereğince diğer temyiz itirazlarının reddine, (2.)
bentte yazılı nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 100.000 lira
duruşma vekalet üceretinin davalı dan alınarak davacıya verilmesine, istek
halinde ödediği temyiz peşin harcın temyiz eden davacı'ya geri verilmesine,
16.6.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
M.S.Aykonu Ali M.Çiftçi E.Ertekin A.Güneren İ.Karataş
|