 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Birinci Ceza Dairesi
E. 1993/452
K. 1993/852
T. 21.4.1993
* ÖLDÜRME KASTI OLMAKSIZIN ÖLÜME SEBEBİYET VERMEK
* HAFİF TAHRİK
* CEZAYI AZALTICI TAKDİRİ NEDENLER
ÖZET : Ölümü tevlit eden yaraların tamamının sanığın fiilinin mahsulü olduğu
gibi bu konuda dosyasında aksine delil bulunmadığı, TCK.nun 452/2. maddesinin
uygulanabilmesi için failin fiiline; gayri melhuz esbabın inzimamı gerektiği,
oysa ölümü oluşturan lobiler ponomininin sanığın ika ettiği kırıkların tabii
ve tıbbö sonucu bulunduu cihetle sanığın TCK.nun 452/1, 51/1, 59. maddeleri
ile tecziyesine karar vermek gerekirken, otopsi zaptındaki tıbbi mütaalanın
yanlış yorumlanması soncu 452/2. maddesiyle hüküm kurulması yasaya aykırıdır.
(765 s. TCK. m. 452/1, 51/1, 59)
Öldürmek kastı olmaksızın Ahmet'in ölümüne sebebiyet vermekten sanık Orhan'ın
yapılan yargılanması sonunda; hükümlülüğüne ilişkin (Tekirdağ Ağır Ceza
Mahkemesi)nden verilen 10.11.1992 gün ve 253/191 sayılı hükmün Yargıtay'ca
incelenmesi sanık ve müdahil taraflarından istenilmiş, sanık duruşma da talep
etmiş olduğundan dava dosyası Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan tebliğname ile
Dairemize gönderilmekle; sanık hakkında duruşmalı, müdahilin temyizi veçhile
incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul,
cezayı azaltıcı sebebinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması
inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde
bozma sebebi dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanığın eylemle
sonuç arasında illiyet bağı bulunmadığına, tahrikin ağır olduğuna, müdahilin
tahriki bulunmadığına, vesaireye ilişen ve yerinde görülmeyen sair temyiz
itirazlarının reddine. Ancak:
Sanığın, kahvede oturmakta olan maktulün yanına gelerek önce yumruk, tokat
sonrada sandalye ile vurup yere düşürdüğü, maktüle yerde ikende aynı şekilde
müteaddit darbelerde bulunduğu, oradakilerin araya girmesi ile eylemine son
verdiği, yaralı maktulün yüzü gözü kanlı vaziyette oradan ayrılıp, bir seri
tedavi için muhtelif kurumlara başvurduğu, tedavisine rağmen ve araya başka
bir neden girmeksizin olaydan bir hafta kadar sonra aldığı yaralardan dolayı
kurtarılamıyarak öldüğü; otopsi tutanağına göre sağ mandibula ile sağ 2, 3,
4, 5, 6, 7, 8. kotların ön aksiler hattan, sol 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10.
kotların ön aksiler hattan ayrıca sol 6, 7, 8, 9, 10. kotların skapular
hattan kırık ve çevrelerinin ekimozlu olduğu, ölümün mandibula ve çok sayıda
kot kırıkları ile müterafik subdural kanama ve bu nedenle aktif halden pasif
hale geçmekle oluşan lobiler ponomoninin etkisi altında olduğu oluş ve
kabulüden anlaşılmıştır.
Ölümü tevlit eden yaraların tamamının sanığın fiilinin mahsulü olduğu gibi bu
konuda dosyasında aksine bir delil bulunmadığı, TCK.nun 452/2. maddesinin
uygulanabilmesi için failin fiiline; gayri melhuz esbabın inzimamı gerektiği,
oysa ölümü oluşturan lobiler ponomininin sanığın ika ettiği kırıkların tabii
ve tıbbi sonucu bulunduğu cihetle sanığın TCK.nun 452/1, 51/1, 59. maddeleri
ile tecziyesine karar vermek gerekirken otopsi zabtındaki tıbbi mütaalanın
yanlış yorumlanması sonucu 452/2. maddesiyle hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, müdahil vekilinin temyizi bu itibarla yerinde görüldüğünden,
kabulü ile hükmün açıklanan sebepten dolayı tebliğname hilafına
(BOZULMASINA), 21.4.1993 gününde oybirliği ile karar verildi.
|