 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Onaltıncı Hukuk Dairesi
E. 1993/418
K. 1993/9068
T. 21.9.1993
* KADASTRO
* KAMULAŞTIRMASIZ EL KOYMA
ÖZET : Kamulaştırmasız el koymaya karşı ayın davası açılamaz.
(221 s. AHTEG.K. m. 1,2,4) (2942 s. Kamulaştırma K. geçici m. 4)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün
Yargıtay'ca incelenmesi süresinde duruşmalı olarak istenilmekle; inceleme
raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Tapulama sırasında; 1193 parsel sayılı, 2500 metrekare yüzölçümündeki
taşınmaz Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek
malikhanesi açık bırakılmak suretiyle tesbit edilmiştir. Asliye Hukuk
Mahkemesinde davacı Hazine tarafından davalı Şükrü aleyhine açılmış olan dava
Tapulama Mahkemesine devir edilmiştir. Dava sırasında Necmiye, tapu kaydına
dayanarak davaya katılmıştır. Mahkemece, çekişmeli 1193 sayılı parselin
davacı Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ve davaya katılan
vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli parselin üzerine 1942 yılında Dekovil Hattı, idare binası inşaa
edildiği, bahçesiyle birlikte taşınmazı o tarihten beri askeri birlik
tarafından kullanıldığı ve ikinci yasak bölge kapsamına girdiği mahkemece
toplanan ve doğru olarak değerlendirilen delillerle saptanmıştır. Davacı
Hazine tarafından davalı aleyhine 12.8.1977 tarihinde tapu iptal ve tescil
davası açıldığı, müdahilin davaya Kadastro Mahkemesinde katıldığı
anlaşılmıştır. Davalı ve müdahil davalının dayandığı tapu kayıtlarının
taşınmazı kapsadığı, dava konusu taşınmazın kamu hizmetine tahsis edildiği ve
1942 yılından beri o şekilde kullanıldığı dosya kapsamıyla sabittir. 5.1.1961
gün ve 221 sayılı Kanunun 1. maddesinde; kamulaştırma işlemine dayanmaksızın
Kamulaştırma Kanununun gözönünde tuttuğu maksatlara fiilen tahsis edilmiş
olan gayrimenkullerin tahsis tarihinde ilgili amme hükmi şahsı adına
kamulaştırmış sayılması hükmüne yer verilmiştir. Anılan Kanunun 2. maddesinde
ise; amme hizmetinin mahiyet ve gayesine uygun olarak yapılan tahsislere veya
inşaat vücuda getirilmesi fiilen tahsis olarak nitelendirilmiştir. 221 sayılı
Kanunun 4. maddesi gereğince hak sahiplerine kanunun yürürlüğe girmesi
tarihinden itibaren iki yıl içinde bedel davası açabilecekleri öngörülmüştür.
Kamulaştırmasız el koyma durumunda, ayın davasının dinlenmesi mümkün
değildir. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 4. maddesi gereğince dava
konusu olayda 221 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması zorunlu
bulunmaktadır. Dava konusu taşınmaz hakkında davalı ve müdahilin talep ve
davaları düşmüş olup, tapu kayıtlarının geçerliliği de kalmamıştır. Açıklanan
ve mahkeme kararında gösterilen diğer gerekçelere göre yerinde görülmeyen
bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün
(ONANMASINA), Yargıtay duruşması için takdir olunan 750.000 TL. ücreti
vekaletin temyiz edenlerden alınarak, duruşmada kendisini vekille temsil
ettiren Hazineye verilmesine, 21.9.1993 gününde oybirliği ile karar verildi.
|