 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Ceza Genel Kurulu
E. 1993/4-95
K. 1993/122
T. 26.4.1993
* YARGILAMA GİDERİ
ÖZET : Bir davanın görülmesi sırasında ve karar verilmeden önce yapılan
yargılama giderleri, temyiz inclemesine tabi tutulduğundan hükümde yer
almalıdır. Kararın sadece yargılama gideri yönünden bozulması halinde, karar
ikiye bölünerek; cezaya ilişkin bölümünün kesinleştiği, masrafla ilgili
bölümün bozulduğu ileri sürülemez.
Mahkeme kararı; ceza ve mahkumiyete bağlı diğer hükümlerle birlikte bir
bütündür, bölünerek ayrı ayrı infaz edilemez.
(1412 s. CMUK. m. 406 vd.)
Görevli memura direnme suçundan sanık Sonay'ın beraatine, sanıklar Ali Rıza ve
Turgay'ın TCY.nın 456/4, 271/1, 59.; 647 sayılı Yasanın 4. maddeleri
gereğince 330.000 lira ağır para cezası ile cezalandırılmalarına ilişkin,
(Şavşat Asliye Ceza Mahkemesi)nce verilen 30.5.1991 gün, 6/54 sayılı hükmün
C. Savcısı tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay Dördüncü
Ceza Dairesi, 5.3.1992 gün, 958/1707 sayı ile;
"1- Oluşa göre, sanık Sonay'ın aleyhindeki kanıtlar yöntemince tartışılıp
reddedilmeden yetersiz gerekçe ile beraatine karar verilmesi,
2- Kabule göre de, beraat eden sanık için yapılan yargılama giderlerini
çıkardıktan sonra kalan giderin, hükümlendirilen sanıklara yükletilmemesi"
isabetsizliğinden bozmuş,
Yerel Mahkeme, 14.5.1992 gün, 30/64 sayı ile; Sanıklar Ali Rıza ve Turgay
hakkındaki hüküm kesinleştiğinden karar verilmesine yer olmadığına karar
vermiş, "Tüm kanıtlar toplanmış tanıklar dinlenmiştir. Sanık Sonay'ın olaya
katıldığına ilişkin kanıt yoktur. Şikayetçinin beyanları çelişkilidir. Beraat
eden sanık için yapılan masraf çıktıkdan sonra kalanı, mahkŞm olan sanıklara
yükletilmiştir" gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.
Bu hükmün de Yargıtay'ca incelenmesi Üst C. Savcısı ve müdahil vekili
tarafından süresinde istenildiğinden dosya, Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı'nın sanık Sonay hakkındaki hükmün bozulmasını isteyen 12.3.1993
tarihli tebliğnamesiyle Birinci Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel
Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Memura mukavemet suçundan sanıklar Ali Rıza ve Turgay'ın mahkumiyetine, sanık
Sonay'ın beraatine ilişkin hüküm, C. Savcısının temyizi üzerine Özel Dairece;
"1- Sanık Sonay'ın yetersiz gerekçe ile beraatine karar verilmesi;
2- Kabule göre de beraat eden sanıklar için yapılan yargılama gideri
çıkarıldıktan sonra kalan giderin hükümlendirilen sanıklara yükletilmemesi"
isabetsizliğinden bozulmuştur.
Yerel Mahkemece, sanıklar Ali Rıza ve Turgay hakkındaki hükmün
kesinleştiğinden bahisle adı geçen sanıklar hakkında yeniden karar
verilmesine yer olmadığına karar verildikten sonra" yargılama giderinin bu
sanıklardan tahsiline karar vermek suretiyle çelişkiye düşülmüştür.
Sanıklar Ali Rıza ve Turgay hakkındaki mahkumiyet hükmü Özel Dairece onanıp
kesinleşmemiştir. Aksine Yerel Mahkemenin bozulan ilk kararı, C. Savcısı
tarafından, her üç sanık yönünden temyiz edilmiş ve Özel Dairece her üç
sanıkla ilgili bozma yapılmıştır. Bozma kararının ikinci bendi
mahkumiyetlerine karar verilen bu sanıklarla ilgilidir ve hüküm bozulmakla
tamamen ortadan kalkmıştır. Bozmadan sonra yeniden CMUY.nın 260, 261, 268.
maddelerine uygun şekilde hüküm kurulması zorunludur.
Öte yandan, temyiz kapsamında olup Özel Dairece açıkça onanmayan bir hükmün
kesinleştiği de ileri sürülemez. Ayrıca, kural olarak mahkumiyetin sonucuna
bağlı olan yargılama gideri, zoralım, iade, tazminat, harç vs. asıl ceza
hükmünden ayrı olarak düşünülemez ve yasal istisnalar dışında tekbaşlarına
hükme konu teşkil etmezler. Bir davanın görülmesi sırasında ve karar
verilmeden önce yapılan yargılama giderleri, temyiz incelemesine tabi
bulunduğundan hükümde yer almalıdır. Kararın sadece yargılama masrafı
yönünden bozulması halinde, karar ikiye bölünerek; cezaya ilişkin bölümünün
kesinleştiği, masrafla ilgili bölümün bozulduğu ileri sürülemez. Mahkeme
kararı; ceza ve mahkumiyete bağlı diğer hükümlerle birlikte bir kül'dür,
bölünerek ayrı ayrı infaz edilemez. Bu itibarla sanıklar hakkındaki hükmün,
cezalandırmaya ilişkin bölümünün kesinleştiği ileri sürülerek sadece
yargılama masrafı yönünden hüküm kurulması yasaya aykırı olup, sair yönleri
incelenmeyen direnme hükmünün bu nedenle bozulmasına karar verilmelidir.
S o n u ç : Sair yönleri incelenmeyen Yerel Mahkeme direnme hükmünün, yukarıda
açıklanan usulö nedenlerle (BOZULMASINA), isteme aykırı olarak 26.4.1993 günü
oybirliğiyle karar verildi.
|