 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
2.HUKUK DAİRESİ
ESAS: KARAR:
93/3933 93/4254
ÖZET: İştirak nafakasının artırılması davasına davalının ikametgahı
mahkemesinde bakılır.
Muhalefet : En kolay ve ucuz bakılacak yer yetkilidir.
Taraflar arasındaki nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda
mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği
görüşülüp düşünüldü.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun
sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre
yerinde bulunmayan bütün temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan
hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene
yükletilmesine,peşin yatırılan harcın mahsubuna oyçokluğuyla 26.4.l993
tarihinde karar verildi.
BAŞKAN ÜYE ÜYE ÜYE ÜYE
Tahir Alp Nedim Turhan Hakkı Dinç Özcan Aksoy A.İ.Özuğur
(muhalif)
l9.000 Tl.İlam harcı
l9.000 Tl.Peşin harç
MUHALEFET ŞERHİ
Medeni Kanunun l48. maddesi velayet, kişisel ilişki ve iştirak
nafakasının düzenlenmesini hakimin kendiliğinden alacağı önlem (tedbir)
olarak düzenlemiş, aynı yasanın l49. maddesiyle de koşulların değişmesiyle
önlemleri yeni durumlara göre düzenlemek üzere değiştirmiş ve kaldırma
yetkisi tanımıştır.
Yasada aile birliğinin korunmasına yöneli bu önlemlerin hangi hakim
tarafından alınacağına ilişkin açıklık yoktur. Ancak önlem alınmasını
düzenleyen hüküme boşanma karşılığını taşıyan dördüncü bentte yer
verilmiştir. O halde öncelikle yetkili mahkeme veya hakim boşanma davasında
yetkili olan hakimdir. Ancak boşanma davası sonuçlandıktan sonra yetkinin
nerede olacağı kuşku yaratmaktadır. Burada yasa bilerek boşluk bırakmıştır.
Zira tedbir niteliğindeki önlemlerin ne şekilde ve hangi mahkemeden
istenebileceği Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun l0l-4, l04 ve sonraki
maddeleri ve 500. madde yerine geçerli olan 7.6.l935 gün ve 92/l6 sayılı
İnançları Birleştirme Kararı ile düzenlenmiştir.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun l0l/4. maddesi, ayrılık ve boşanma
davası sonucu Medeni Kanunca gereken ve boşanmanın eki (fer'i) niteliğinde
bulunan önlemleri ihtiyati tedbir olarak nitelendirmiştir. Aynı yasanın l04.
maddesi ise bu gibi isteklerin en az giderle ve en çabuk yerine getirilmesini
sağlayacark mahkemeden istenebileceğini ön görmektedir. Yukarıda sözü edilen
92/l6 sayılı İnançları Birleştirme Kararında da aile birliğinin korunması
için gereken önlemlerin alınmasında yetkinin söz konusu olmıyacağı kuralı
benimsenmiş ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun l04. maddesini
güçlendirecek şekilde ona parelel yorum getirmiştir. Evlilik birliğinin
korunması ile ilgili Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 500. maddesini
yürürlükten kaldıran l5.5.l985 gün ve 3222 sayılı yasanın gerekçesinde "..
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 500. maddesi yürürlükten kaldırılmak
suretiyle daha önce aynı yasa ile yapılan değişiklik ile İcra İflas
Yasasındaki bu değişikliklere paralellik sağlanmış, çocuk teslimi de dahil
olmak üzere konu ile ilgili tedbirlerin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun
l0l. maddesi uyarınca herhangi bir hukuk mahkemesinden istenebilmesine imkan
tanınmıştır" açıklamasına yer vererek yetkinin Hukuk Usulü Muhakemeleri
Kanununun l0l ve sonraki maddelerine göre düzenlenmesi gereğini
vurgulamıştır.
Bu sayılanların dışında, yasa hakime doğrudan önlem alma görevi
verdiğine göre (M.K. Md.l48 ve l49) boşanma ve ayrılıktan sonra da çocukların
bakımı, yetiştirilmesi, ebevenleriyle olan kişisel ilişkisinin
düzenlenmesinde kamu yararı görmüştür. Kamu yararının bulunduğu yerde, olaya
ve çocuğa en yakın olan hakimin müdahalesinin kabulünde zorunluluk vardır.
Sonuç olarak: Bu konuda önlem alacak hakim olaya veya çocuğa en yakın
olan hakim olmalıdır. Bu babanın-annenin veya çocuğun bulunduğu yer hakimi
olabileceği gibi Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun l0l/4 ve sonraki
düzenlemelerinde belirtilen bir başka yer hakimi de olabilir. Mahkemenin
iştirak nafakasının artırılmasına ilişkin isteği belirtilen hususları dikkate
almadan, önceki uygulamaları örnek olarak yetki yönünden ret etmesi usul ve
yasa hükümlerine aykırıdır. Hükmün belirtilen nedenlerle bozulması görüşünde
olduğumdan sayın çoğunluğun düşüncesine katılmıyorum.
ÜYE
Nedim Turhan
|