 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Yargıtay
7.Hukuk Dairesi
Esas Karar
1993/3911 l995/1616
YARGITAY İLAMI
Mahkemesi :Çiçekdağı Kadastro Mahkemesi
Tarihi :25.5.1993
Esası :1990/219-1993/24
Davacı :Nuri Yıldız
Davalı :Hazine
Müdahil :
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen
hükmün yargıtayca incelenmesi istenilmekle temyiz isteğinin kanuni süresinde
olduğu anlaşıldı. Tetkik raporu ve dosyadaki belgeler okundu. Gereği
görüşüldü;
Kadastro sırasında 44 parsel sayılı 11666 M2 yüzölçümündeki taşınmaz
21 parsel sayılı taşınmazın vergi kaydı yüzölçümü fazlası olarak davalı
hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı Nuri Yıldız vergi kaydına ve
zilyetliğe dayanarak dava açmıştır. Mahkemece davanın 3402 Sayılı Kadastro
Kanununun 36. maddesi gereğince reddine, taşınmazın davalı hazine adına
tapuya tesçiline karar verilmiş; hüküm, davacı Nuri Yıldız vekili tarafından
temyiz edilmiştir.
Mahkemece davacının muhtıra tebligine rağmen gerekli keşif
giderlerini yatırmadığından sözedilerek davanın reddine karar verilmiş ise
de, davacı zilyetliğe dayanarak dava açtığına göre iddiasının kanıtlanması
yönünden delillerinin sorulması, zilyetlik delili bildirdiği takdirde
toplanması, tanık gösterdiği takdirde tanıkların mahallinde dinlenmesi
zorunludur. Mahkemece davacıdan zilyetlik konusundaki delilleri sorulup
belirlenmeden keşif kararı verilmesi doğru değildir. Böyle bir ara kararına
dayanılarak tebliğ edilen muhtıra hukuki sonuç doğurmaz. Kaldı ki, ara
kararında belirtilen keşif gününde hava muhalefeti nedeniyle keşfe
gidilemediği de dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Diğer taraftan, 25.5.1993
günlü oturumda davacı vekili olarak duruşmaya katılmak isteyen Bekir Çiçek'in
vekaletnamesinin bulunmaması sebebiyle duruşmaya kabul edilmemiş ise de, adı
geçen vekilin 25.5.1993 günlü hakim havalesi ile vekaletnamesini dosyaya
ibraz etmiş bulunmaktadır. Bu vekaletnamenin duruşmadan sonra dosyaya
konulduğu da belgelendirilmemiştir. Kaldıki, Hukuk Usulü Muhakemeleri
Kanununun 6l. maddesine göre davada vekil olarak bulunmak isteyen kimsenin
mahkemeye kabul edilmesini engelleyen bir durum bulunmadığı takdirde
müvekkile bu durumdan söz edilmek suretiyle bir defaya mahsus olmak üzere
resen davetiye gönderilmesi gerekir. Mahkemece sözü edilen usul hükmüde
gözönünde tutulmamıştır. O halde, usul ve yasaya uygun olmayan nedenlerle
davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olduğundan davacının yerinde
görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 16.2.1995 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
H.Örmeci İ.Haznedaroğlu M.Yıldız A.Alyaz Y.Büken
|