 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Onsekizinci Hukuk Dairesi
E. 1993/3598
K. 1993/5642
T. 27.4.1993
* KAT MÜLKİYETİ KANUNU GENEL HÜKÜMLERİ
* AYNI PARSEL ÜZERİNDEKİ BİNAYA UYGULAMA
* DAVA EDİLEN MİKTARA GÖRE GÖREVLİ MAHKEME
ÖZET : 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun uygulanabilmesi ana binada kat
mülkiyetine geçilmiş olması ya da yasanın 12. maddesinde de açıklandığı üzere
kat irtifakı kurulmuş olup da yapının fiilen tamamlanmış ve bağımsız
bölümlerinin 2/3'ünün fiilen kullanılmaya başlanılmış olması gereklidir.
Ancak, yukarıda açıklandığı üzere her iki halde de binanın veya binaların tek
bir parsel üzerinde bulunması zorunludur. Bu genel hükümler çerçevesinde
hadisenin çözümü ve görevli mahkemenin tayini gerekir.
(634 s. KMK. m. 1, 33)
Dava dilekçesinde itirazın kaldırılması istenilmiştir. Mahkemece, davanın
kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz
edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra, dosyadaki bütün
kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu, tek bir parsel üzerinde birden çok bağımsız
bölümü kapsayan binalardaki mülkiyet, kullanım ve yönetim esas ve usullerini
hükme bağlayan bir kanun olup, bu kanun hükümlerinin uygulanabilmesi için ana
binada kat mülkiyetine geçilmiş olması yada yasanın 12. maddesinde de
açıklandığı üzere kat irtifakı kurulmuş olup da yapının fiilen tamamlanmış ve
bağımsız bölümlerin 2/3'nün fiilen kullanılmaya başlanılmış olması
gereklidir. Ancak, yukarda açıklandığı üzere her iki halde de binanın veya
binaların tek bir parsel üzerinde bulunması zorunludur.
Davayı yönetici sıfatı ile açan adem 117 parselde bağımsız bölüm maliki olup,
davalı 115 parselde bağımsız bölüm malikidir. Buna göre, kat mülkiyetine ait
hükümlerin yukarıda da açıklandığı üzere ancak aynı parsel üzerinde bulunan
binalarda uygulanması mümkü olduğundan genel hükümler uygulanmak suretiyle
sonuca varılmalıdır.
A ve B bloklardaki (115 ve 117 parselle) bağımsız bölüm maliklerinin kabul
ettikleri ve yönetim planı olarak adlandırılan bir sözleşme mevcut ise de; bu
sözleşme, belirtilen bloklardaki malikler arasında bağlayıcı nitelikte olup,
kamu düzeni ile ilgili olan bir yasa ile belirlenen mahkemenin görevine etki
etmez.
O nedenle, dava konusu edilen miktar itibariyle görevsizlik kararı verilerek
sözü edilen sözleşme hükümleri uygulanmak üzere dosyanın görevli Asliye Hukuk
Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekirken görev yönü dikkate
alınmadan davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde
hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan
kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), temyiz peşin
harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.4.1993 gününde oybirliğiyle
karar verildi.
|