 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Altıncı Hukuk Dairesi
E. 1993/3459
K. 1993/3626
T. 18.3.1993
* KİRACININ ÖLÜMÜ
* İŞYERİ İHTİYACI NEDENİYLE TAHLİYE
* MİRASÇILARIN HAKLARI
ÖZET : İş yeri ihtiyacı sebebiyle tahliye davalarında kiracının ölümü halinde,
aynı meslek veya sanatı devam ettirecek olan mirasçıları aleyhine tahliye
davası açılamaz.
(6570 s. GKK. m. 13)
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davacı
tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar
okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, işyeri ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir.
Mahkeme konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına
hükmetmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz olunmuştur.
Davacı Kemal vekili, kiralananda müvekkilinin inşaat malzemeleri ticareti
yapacağını iddia ederek bu ihtiyaç sebebiyle kiralananın tahliyesini
istemiştir. Dava devam ederken ve hatta tüm delillerin toplanmasından sonra,
ihtiyaçlı davacının vefat ettiğini bildiren davacı vekili, mirascılar vekili
olarak, davaya devam edeceklerini belirtmiş ve murisin yapmayı düşündüğü işin
mirasçılar tarafından kurulup devam ettirileceğini belirtmiştir.
Başlangıçta ölen davacının ihtiyaç iddiasının gerçek ve samimi olmadığını
savunan davalı vekili, ihtiyaçlı olduğu iddia olunan davacının ölümü
karşısında davanın reddi gerektiğini, mirasçıların ihtiyaçları varsa ayrıca
dava açmaları gerektiğini bildirmiştir.
Mahkeme davacı ihtiyaçlının ölmesi sebebiyle davanın konusuz kaldığını kabul
ile karar verilmesine yer olmadığı sonucuna varmıştır.
İhtiyaç sebebiyle açılmış davada, davacı olan kişinin ölmesi üzerine
mirasçılarının davayı sürdürme haklarının mevcut olduğu, sadece ölüm yüzünden
davanın reddi gerekmediği uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, davacı
ihtiyaçlı kişinin ölmesi karşısında mirasçıların aynı işi yapacaklarını
bildirmeleri halinde bu iddianın dinlenip dinlenemiyeceği noktasındadır. 6570
sayılı Yasa bir kişinin kendisinin, eşinin ve çocuklarının ihtiyacı için
tahliye istenebileceğini kabul etmiştir. Aynı Yasanın 13. maddesi işyeri
kiracısı olan kişinin ölmesi halinde aynı meslek veya sanatı devam ettirecek
olan mirasçıları aleyhine tahliye davası açılamıyacağı esasını benimsemiştir.
Yasanın, gerek kiralayan ve misarçıları, gerekse kiracı ve mirasçıları
açısından öngördüğü düzenleme karşısında bunlardan birinin ölümünün kira
ilişkisini bitirmiyeceği gibi tahliye istemi hakını da ortadan
kaldırmıyacağının kabulü zorunludur. Bu itibarla, olayda aynı işi
sürdüreceklerini bildiren mirasçı davacıların bu iddialarının dinlenmesi
gerekir. Bu sebeple, davacı vekilinin son iddiası çerçevesinde karşı tarafın
diyeceğinin sorulması, uyuşmazlık halinde davacıların son iddialarıyla ilgili
delillerin toplanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi icap ederken,
yazılı şekilde davanın konusuz kaldığından bahisle reddedilmesi usul ve
yasaya aykırıdır. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
S o n u ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile
HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün (BOZULMASINA), istek halinde peşin
alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 18.3.1993 tarihinde
oybirliğiyle karar verildi.
|