Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



     T.C.
Y A R G I T A Y
2.HUKUK DAİRESİ

Esas        Karar
93/3302     93/5230

	Özet        :Tenfizi istenen yabancı mahkeme ilamının tamamının
 tercümesi ibraz edilmelidir.
	      Yabancı mahkemenin Türk hukukunu Türk Yargısında
 yerleşmiş görüşten farklı yorumlaması Türk Hukukunun uygulanmadığını
 göstermez. Türk mahkemeleri yabancı ilamın kanuna uygunluğunu
 denetleyemez.	
	Temyiz Eden :Davacı

       Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli
 mahkemece verilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki
 istenilmekle duruşma için tayin olunan bugün temyiz eden vekili Av.Beyhan
 Aslan geldi. Karşı taraf tebligata rağmen gelmedi. Gelenin  konuşması
 dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya
 bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği
 görüşülüp düşünüldü.  

	Davacı tarafından Alman Mahkemesinin 26.ll.l99l tarihli F229/9l sayılı
 boşanma kararının tenfizi istenmiştir. Mahkeme taraflar arasında oluşan
 olaylarda kusurun tamamen davacıda olduğunun, davalının hiçbir kusurunun
 bulunmadığının belirlendiğini, bu halde boşanma kararı verilmesinin mümkün
 olmadığını gerekçe gösterip tenfiz isteminin reddine karar vermiştir.
	"Tenfiz istemi dilekçe ile olur." (2675 sayılı kanun 35)
	"Tenfiz dilekçesine aşağıdaki belgeler eklenir.
	a) Yabancı mahkeme ilamının o ülke makamlarınca verilen onanmış aslı
 ve onanmış tercümesi
	b) İlamın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca verilen
 onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesi"(2675 sayılı kanun 37)

	"Yetkili mahkeme tenfiz kararını aşağıdaki şartlar dahilinde verir.
	a) Türkiye Cumhuriyeti ile ilamın verildiği devlet arasında
 karşılıklılık esasına dayanan bir anlaşma yahut o devletle Türk
 mahkemelerinden verilmiş ilamların tenfizini mümkün kılan bir kanun hükmünün
 veya fiili uygulanamanın bulunması.
	b) İlamın Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda
 verilmiş olması.
	c) Hükmün kamu düzenine açıkca aykırı bulunmaması.
	d) O yer kanunları uyarınca, kendisine karşı tenfiz istenen kişinin
 hükmü veren mahkemeye usulüne uygun bir şekilde çağrılmamış veya o mahkemede
 temsil edilmemiş yahut bu kanunlara aykırı bir şekilde gıyapta hüküm verilmiş
 ve bu kişinin yukarıdaki hususlardan birine dayanarak tenfiz istemine karşı
 Türk mahkemelerine itiraz etmemiş olması,
	e) Türklerin kişi hallerine ilişkin yabancı ilamda Türk kanunlar
 ihtilafı kuralları gereğince, yetkili kılınan hukukun uygulanmamış ve Türk
 vatandaşı olan davalının tenfize bu yönde itiraz etmemiş olması" (2675 sayılı
 kanun 38)

	Davalı vekili süresinde davaya cevap vermemiş ancak daha sonraki
 dilekçesinde, Alman mahkemesi hükmünün Türk hukukuna aykırı olduğunu ileri
 sürmüştür.

	1- Dosya arasına konulan yabancı mahkeme ilamında yer alan gerekçenin
 bir bölümünün tercümesi mahkemeye verilmemiştir. Davacıdan tam tercüme
 istenmeden eksik tahkikatla hüküm kurulması doğru değildir.
	2- Kabule göre de;
	Mahkeme red gerekçesini 2675 sayılı kanunun hangi hükmüne
 dayandırdığını açıklamamıştır. Ancak yazılanlardan kararın 2675 sayılı
 kanunun 38/e maddesine dayandırıldığını çıkarmak mümkündür. 

	Dosya arasında bulunan yabancı mahkeme ilamında Türk hukukunun
 uygulandığı yazılıdır. Ancak Türk hukukunun yorumunda yabancı mahkemenin Türk
 Mahkemelerinde istikrar bulan yorum sonucunda farklı bir sonuca varıldığı
 için dava red edilmiştir. Doğaldırki Türk kanunlar ihtilafı kuralları
 gereğince Türklerin boşanma davaları için öngörülen (2675 sayılı kanun l3)
 hukukun uygulanmadığının belirlenmesi ve bu yönde davalının itirazda
 bulunması halinde tenfiz kararı verilemez. Fakat burada olduğu gibi hukukun
 yorumunda hata edildiği hallerde yabancı mahkemenin  Türk hukukunu
 uygulanmadığını kabul etmek 2675 sayılı yasanın amacına aykırı düşer. Davalı
 yabancı mahkemenin, hukuku yanlış yorumlamasını, o ülkede, kanun yollarına
 müracaatla denetletmedikçe Türk mahkemeleri önüne getiremez. 

	Milletler arası Özel Hukuk ve Usul Hukuku hakkındaki 2675 sayılı
 kanunda(revizion) yabancı kararın doğruluğunu inceleme sistemi kabul
 edilmemiştir. 

	Kanunun yorumunda yapılan hataya dayalı yabancı mahkeme ilamı 2675
 sayılı kanunun 38/c maddesi uyarıncada red edilemez. Zira kanun AÇIKCA kamu
 düzenine aykırılığı bir red sebebi kabul etmiştir. Yorum hatasını kamu
 düzenine AÇIK aykırılık olarak kabul etmek mümkün olmaz. 

	Yabancı mahkemenin Türk hukukunun yorumunda hata ettiğinden söz
 edilerek tenfiz isteminin reddi doğru görülmemiştir.

	SONUÇ : Açıklanan sebeplerle hükmün BOZULMASINA, temyiz peşin harcının
 yatırana geri verilmesine, duruşma için takdir olunan (250.000) lira vekalet
 ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, oyçokluğuyla karar
 verildi.l8.5.l993



Başkan            Üye           Üye            Üye            Üye
Tahir Alp    Nedim Turhan Ş.D.Kabukçuoğlu F.Kıbrıscıklı   Özcan Aksoy
	       (Muhalif)

	 	 MUHALEFET ŞERHİ  	 	
       Yabancı mahkeme kararında tesbit ve değerlendirilen maddi olaylarla,
 hüküm arasında bir nedensenlik ve uygunluk bağı olmalıdır. Aksines hakaret
 kamu düzenine aykırılık meydana getirir.

       Türklerin kişi hallerine ilişkin davalarında Türk Kanunlar ihtilafı
 kurallarının gösterdiği hukukun uygulanmış olması gerekir (2675 S.Y.md.38). 

       Türk Kanunlar ihtilafı kurallarının göstermiş olduğu hukukun, Türk
 vatandaşlarının kişi hallerine ilişkin davalarda uygulanmamış olması, hatalı
 ve yanlış uygulanması davalı durumda olan Türk vatandaşının tenfize bu
 noktadan itiraz etmesi halinde yabancı mahkeme kararının tenfizi istemi
 reddedilmelidir.
       Yabancı mahkeme kararında Türk Hukukuna ve ilgili maddelere atıfta
 bulunulmuş olması yeterli olmayıp Türk hukukunun gerçekten uygulandığının
 belirlenmesi gerekir.
        Boşanma davaları Türk Kamu düzenini ilgilendirir, hakime aile
 birliğini korumaya yöneli önlemleri doğrudan alma yetkisi tanınmıştır. Medeni
 Kanunun l50. maddesi uyarınca hakim tarafların boşanma konusundaki beyanları
 belirtikleri olaylara bağlı değildir. Vicdanen tatmin olmadıkça boşanmaya
 karar vermez. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 95/2. maddesi uyarınca
 boşanmanın, maddi delillerle (bil beyyine) kanıtlanması gerekir. Yabancı
 mahkeme Türk yasalarını uygularken kanıtlama sistemini de dikkate almak
 zorundadır. Hiç kimse kendi kusuruyla yarattığı durumdan yararlanarak hukuki
 koruma isteyemez ilkesi de gözden uzak tutulmuştur.

       Kararda tarafların beyanlarına göre kocanın bir başka kadınla ilişki
 içinde bulunması nedeniyle geçimsizliğin varlığı kabul edilmiştir. Davalıya
 yönelik bir kusurun varlığı tesbit edilememiştir. Geçimsizlik nedeni olarak,
 eşlerin birbirini evlilikten önce tanımamaları, davacının oturmaya elverişli
 ve bağımsız olmayan konutu, gelin, kaynana, kaynata uyuşmazlıkları
 gösterilmiştir. Evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı kabul edilse dahi bu
 sonuca ulaşılması tamamen davacının kusurlu tutum ve davranışlarından
 kaynaklanmış olup, davalıya yüklenilebilecek hiç bir kusur gerçekleşmemiştir.
      	 	 	 	
       Türk Medeni Kanununun l34. maddesi koşulları oluşmamasına rağmen
 kanunun hatalı ve yanlış uygulanması sonucu boşanmaya karar verildiğinden,
 kamu düzenine ve kanuna aykırı olan bu kararın tenfizi isteminin reddi,
 hükmün bu yönden bozulması kanaati ile değerli çoğunluk görüşüne
 katılmıyorum.

	 ÜYE	 	 
           Nedim Turhan	 	 
    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini