 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
İkinci Ceza Dairesi
E. 1993/3229
K. 1993/4835
T. 19.4.1993
* TEHLİKELİ VASITA KULLANMAK
* SUÇLARIN İHBARI
* ŞAHSİ DAVA
* CUMHURİYET SAVCISI
ÖZET : CMUK.nun 151. maddesine uygun şikayetin bulunması, yaralanmaya
sebebiyet suçunun niteliği de nazara alındığında bu suçtan soruşturma ve
kovuşturma zorunluğunu getirmemektedir.
Aksine düşünce (344. maddede yazılı hallerde ala-kadarların müracaatı üzerine
Cumhuriyet Savcısının kamu davasını açabilmesi ancak amme menfaatinin
bulunmasına bağlıdır) hükmünü taşıyan CMUK.nun 346. maddesine ve 347.
maddesindeki (şahsi bir dava üzerine açılan muhakemeye Cumhuriyet Savcısı
iştirake mecbur değildir) hükmüne aykırı olarak, C. Savcısı ek takipsizlik
kararı ile kamu yararı görmediğini açıkladığı halde, şahsi davalık suçun -bu
yetki ona ait olmasına rağmen- kamu davasına dönüştürülmesine göre iddianame
düzenlediği cihetle de şahsi davalık bir suça iradesi dışında iştirak zorunda
bırakmaktadır.
(1412 s. CMUK. m. 151, 346, 347)(765 S. TCK. m. 565)
Tehlikeli vasıta kullanmak suçundan sanık Kemal hakkında, Bursa Cumhuriyet
Başsavcılığı'nın 22.12.1992 gün ve Hz. 1992/22996-14029-4907 sayılı
iddianamesiyle açılan kamu davası sonucunda, olayda müştekinin 15 gün iş ve
güçten kalacak şekilde yaralandığı ve şikayetçi olduğu anlaşıldığından,
TCK.nun 79. maddesi uyarınca sanığın eyleminin TCK.nun 459/1-son maddesine
uygun suçu oluşturduğundan bahisle mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın
Asliye Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Cumhuriyet Savcılığına tevdiine
dair, (Bursa Birinci Sulh Ceza Mahkemesi)nce verilen 28.12.1992 gün ve
1992/2969-2999 sayılı karara karşı Cumhuriyet Savcılığınca vukubulan itirazın
kabulü ile görevsizlik kararının kaldırılmasına dair merci, (Bursa Birinci
Asliye Ceza Mahkemesi)nin 7.1.1993 gün ve 1993/11 müt. sayılı karar aleyhine
Yüksek Adalet Bakanlığı'nca verilen 24.2.1993 gün ve 008616 sayılı yazılı
emre müsteniden dava dosyası C. Başsavcılığı'nın 2.3.1993 gün ve 19788
sayılı ihbarnamesiyle Daireye gönderilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
Tüm dosya münderecatına göre; 15 gün iş ve güçten kalacak şekilde yaralandığı
anlaşılan mağdurun şikayetçi olduğunu bildirmesine nazaran; sanığın eyleminin
TCK.nun 79. maddesi uyarınca tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu yaralamaya
sebebiyet vermekten ibaret olduğu, davaya bakmanın Sulh Ceza Mahkemesinin
görevi dışında kaldığı gözetilmeden; itirazın reddi yerine yazılı şekilde
karar ittihazında isabet görülmediğinden CMUK.nun 343. maddesi uyarınca
anılan kararın bozulması lüzumu yazılı emre atfen ihbar olunmuştur.
Gereği düşünüldü:
Sanığın kusurlu sevk ve idaresi sonucu mağdure Ayşe'ye çarparak 15 gün iş ve
gücünden alıkoyacak derecede yaralanmasına sebebiyet vermek şeklinde tecelli
eden eylemi, tehlikeli araç kullanmayı kabahat nevinden suç olarak düzenleyen
TCK.nun 565/1. maddesini ve aynı zamanda yaralamaya neden olmayı rapor
içeriği itibariyle şikayet ve ön ödemeye tabi bir cürüm sayan 459/1.
maddesini ihlal etmektedir.
TCK.nun 459/1. maddesinde düzenlenen suç CMUK.nun 344. maddesinde sayılan
şahsi dava ikamesine bağlı nitelik taşıdığı halde TCK.nun 565/1. maddesine
uyan suçun re'sen soruşturulması gereklidir.
Her ne kadar yaralamaya sebebiyet vermek suçu tehlikeli araç kullanma suçunu
kapsamına almaktan, şikayetin olmaması veya feragat halinde tehlikeli araç
kullanma suçunun nazara alınması gerekli ise de, Yargıtay Ceza Genel
Kurulu'nun 2.3.1982 gün, 1980/9-333 esas ve 1981/72 sayılı kararında da
ayrıntılı olarak açıklandığı gibi tehlikeli araç kullunmak suçundan dava
açılıp mahkumiyet hükmü tesisi, yaralamaya sebebiyet vermek suçundan dava
açılmasını ve hüküm verilmesini engelleyici bulunmamakta, bu halde, TCK.nun
565. maddesine göre verilen cezanın 459/1. maddeye göre verilen cezadan Aynı
Kanunun 40 ve 647 sayılı Kanunun 5. maddesi nazara alınarak mahsubu
yapılabilmektedir.
Bu nedenle CMUK.nun 151. maddesine uygun şikayetin bulunması, yaralamaya
sebebiyet suçunun yukarıda değinilen niteliği de nazara alındığında bu suçtan
soruşturma ve kovuşturma zorunluluğunu getirmemektedir. Aksine düşünce (344.
maddede yazılı hallerde alakadarların müracatı üzerine Cumhuriyet Savcısının
kamu davasını açabilmesi ancak amme menfaatinin bulunmasına bağlıdır) hükmünü
taşıyan CMUK.nun 346. maddesine ve 347. maddesindeki (şahsi bir dava üzerine
açılan muhakemeye Cumhuriyet Savcısı iştirake mecbur değildir) hükmüne aykırı
olarak, C. Savcısı ek takipsizlik kararı ile kamu yararı görmediğini
açıkladığı halde, şahsi davalık suçun -bu yetki ona ait olmasına rağmen- kamu
davasına dönüştürülmesine ve TCK.nun 565. maddesine göre iddianame
düzenlendiği cihetle de şahsi davalık bir suça iradesi dışında iştirak
zorunda bırakmaktadır.
Açıklanan sebeplerle, Bursa Birinci Asliye Ceza Mahkemesi'nin 7.1.1993 gün ve
1993/11 Müt. sayılı kararında bir isabetsizlik görülmediğinden yazılı emre
atfen düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteğinin (REDDİNE), 19.4.1993
tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|