 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
20.HUKUK DAİRESİ
Esas: Karar:
1993/320 1994/1513
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : Gelibolu Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 24.12.1991
NOSU : 1989/258-1991/380
DAVACI : Hazine
DAVALI : İbrahim Uğur
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan
duruşması sonunda; davanın reddi yolunda kurulan hükmün Yargıtayca
incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan
temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki tüm
belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
-K A R A R
Bayramiç Köyünde yeralan 1062 parsel sayılı taşınmaz tarla niteliği,
10.150 m2 miktarı ile davalılar adına tesbit edilmiş; davacı Hazine dayanılan
tapu kaydının sınırları fundalık olup, genişletilmeye elverişli olduğu savı
ile kayıt miktar fazlasının Hazine adına tescilini istemiş; yerel mahkeme
davayı reddetmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle
ki; karara dayanak alınan bilirkişi raporu, çekişmeli taşınmazın orman olup
olmadığını ve hukuki durumunu belirlemeye yeterli ve kanaat verici olmayıp,
bu rapora dayanılarak hüküm kurulamaz.
Orman sınırlandırılması yapılmayan veya sınırlandırılmanın ilk olarak
yapıldığı yerlerde, bir yerin orman niteliğinin ve hukuki durumunun 3116,
4785 ve 5658 Sayılı Yasa hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. 3116 Sayılı
Yasa ile sadece devlet ormanları belirlenmiştir. 13.07.1945 tarihinde
yürürlüğe giren 4785 Sayılı Yasanın 1. maddesi gereğince 2. maddesinde
sayılan istisnalar dışında bütün ormanlar devletleştirilmiş, devletleştirilen
ormanlardan bazıları sonradan yürürlüğe giren 5658 Sayılı Yasa ile iadeye
tabi tutulmuştur. İadenin koşulları yasada gösterilmiştir.
Mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa
amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişi dışında serbest
orman mühendisleri arasından seçilecek bir uzman bilirkişi aracılığıyla
yeniden yapılacak keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de
uygulanmak suretiyle, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde
nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasalar
karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma
olanağı sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa
Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; l4.03.l989 gün ve 35/13 E.K. ve
13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş olduğundan, bu
yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin
üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının
orman sayılan yer olduğu düşünülmeli ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar
verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz
bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya
aykırıdır.
Bundan ayrı, 3402 sayılı Kadastro Yasasının 14. maddesinde yazılı
kısıtlamalar ile ilgili araştırmanın satıcı yönünden yapılıp, sonucunun
gözetilmemesi de doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Hazinenin temyiz
itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 17.02.1994 günü oybirliği ile
karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
F.Atbaşoğlu G.Nazlıoğlu O.C.Yüksel A.Ertürk B.Doğan
|