 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Onbirinci Hukuk Dairesi
E. 1993/2950
K. 1994/230
T. 20.1.1994
* SİGORTA
* RÜCU DAVASI
* TESBİT RAPORU (İtiraz)
ÖZET : Delil tesbiti raporuna itiraz edildiğine göre, zararın tesbiti için
mahkemece bilirkişi raporu almak gerekir.
(6762 s. TTK. m. 1301) (1086 s. HUMK. m. 368 vd.)
Taraflar arasındaki davadan dolayı, (Milas Asliye Hukuk Mahkemesi)nce verilen
3.2.1992 tarih ve 613-106 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili
tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış
olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, davalı Ali'ye ait olup diğer davalı sigorta şirketine zorunlu
mali sorumluluk sigortalı araçla müvekkili şirkete kasko poliçesiyle
sigortalı aracın çarpışması sonucu hasar meydana geldiğini, trafik kaza
raporunda davalıya ait aracın tam kusurlu olduğunu, bu hasar nedeniyle
sigortalısına (825.880) TL. hasar tazminatının ödendiğini ileri sürerek
sulhen anlaşma girişimlerinin sonuçsuz kalması nedeniyle anılan miktarın
ödeme tarihi olan 18.12.1987 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte
davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta şirketi, davaya cevap vermeyip duruşmaya da katılmaz iken;
diğer davalı cevabında, olayda kusurlu olmadığını, davacı sigortalısının tam
kusurlu olması nedeniyle adına tazminat talep edilemeyeceğini savunarak
davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; iddiaya, savunmaya ve toplanan delillere göre, Bodrum Sulh Hukuk
Mahkemesi tesbit dosyası içinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu davacı
şirket sigortalısına 8/8 kusur izafe eden raporun tebliğ edildiği aracın
bağlı bulunduğu şirketçe kusur dağılım oranlarına itiraz edilmemesi ve
kesinleşen bu kusur oranının halef durumundaki davacı sigorta şirketini
bağlaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Davalı tarafın mahkeme eliyle yaptırdığı tesbit işlemi, davacı tarafın
gıyabında yapılmış ve tesbit raporu, davacının sigortalısı olan şirkete
tebliğ edilmesine rağmen, bu şirket tarafından itiraza uğramamıştır. İtiraz
etmeme hali, açık bir kabul anlamı taşımayacağından ve sigortalının halefi
olan davacı şirket, açtığı bu davada kusura ve tesbit raporuna itiraz etmiş
bulunduğundan mahkemece, ayrıca bilirkişi incelemesi yaptırılarak hasıl
olacak sonuç dairesinde karar verilmek gerekirken, tesbit bilirkişi raporuna
dayanılarak hüküm tesisi doğru olmamıştır.
S o n u ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz
itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz
peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 20.1.1994 tarihinde
oybirliğiyle karar verildi.
|