 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Onaltıncı Hukuk Dairesi
E. 1993/2878
K. 1993/11683
T. 12.11.1993
* KADASTRO TESBİTİ (Uyuşmazlık)
* GÖREVLİ MAHKEME
ÖZET : Çekişmeli parselin kadastro tesbiti 1975 yılında, dayanak satış işlemi
ise 1986 yılında yapılmıştır.
Müdahil davacılar kadastro tesbitinden sonra doğan hakka dayanmaktadırlar.
Çekişmeli taşınmaz tapu kaydı kapsamına girmediğinden dava konusu olayda 3402
sayılı Kadastro Kanunun 20/4. maddesi hükmü uygulanmaz.
Tesbitten sonra doğan uyuşmazlıklara bakmak görevi genel mahkemelere aittir.
Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilşikin bulunduğundan bu hususun re'sen
gözetilerek, davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerekir.
(3402 s. Kadastro K. m. 20/4)
Taraflar arasındaki kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün
Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu
anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında; 60 parsel sayılı, 7900 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz,
vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı adına
tesbit edilmiştir. İtirazı tapulama komisyonunda reddedilen Hazine taşınmazın
devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu ileri sürerek
dava açmış, müdahiller satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine
dayanarak davaya katılmıştır. Mahkemece, davanın reddine ve dava konusu
parselin davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine
ve müdahil vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere
ve davalı yararına zilyetlikle mülk edinme şartlarının oluştuğu sabit
olduğuna göre davacı Hazinenin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının
reddine,
2- Müdahil davacıların temyiz itirazlarına gelince: Müdahil davacıların
dayanaklarını oluşturan tapu kaydının dava dışı 25 sayılı parseli kapsadığı,
çekişmeli parselin tapusuz olduğu ve tapu kaydının dava konusu 60 sayılı
parseli kapsamadığı mahkemece toplanan ve doğru olarak değerlendirilen
delillerle saptanmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık tapusuz bulunan 60
sayılı parselin de davalı Sabri tarafından müdahil davacılara satılıp
satılmadığına ilişkindir. Çekişmeli parselin kadastro tesbiti 1975 yılında,
dayanak satış işlemi ise 1986 yılında yapılmıştır. Müdahil davacılar kadastro
tesbitinden sonra doğan hakka dayanmaktadırlar. Çekişmeli taşınmaz tapu kaydı
kapsamına girmediğine göre dava konusu olayda 3402 sayılı Kadastro Kanununun
20/4. maddesi hükmü uygulaması mümkün değildir. Tesbitten sonra doğan
uyuşmazlıklara bakmak görevi genel mahkemelere aittir. Mahkemelerin görevi
kamu düzenine ilişkin bulunduğundan bu hususun re'sen gözetilmesi gerekir. Bu
nedenle müdahil davacılar tarafından açılan davanın görev yönünden reddine
karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek hüküm kurulması isabetsiz
olduğundan, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 12.11.1993
gününde oybirliği ile karar verildi.
|