Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



T.C
Y A R G I T A Y
Onyedinci Hukuk Dairesi

	E.	1993/2716
	K.	1993/10659
	T.	7.10.1993

*  KADASTRO TESBİTİ
*  MALİK HANESİNİN AÇIK BIRAKILMASI
*  ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDEN  AKTARILAN DAVALAR
*  ASKI İLANLARININ YAPTIRILMASI
*  GERÇEK HAK SAHİBİNİN KADASTRO  
    HAKİMİ TARAFINDAN BELİRLENMESİ

ÖZET : Kadastro tesbitinden önce, genel mahkemelerde dava konusu olan
 parsellerin malik hanelerinin açık bırakılması ve gerçek hak sahibinin
 kadastro hakimi tarafından belirlenmesi zorunludur. Yetkisiz kadastro
 komisyonu tarafından itirazın incelenerek maliklerin belirlenmiş olması
 hukuken yok hükmündedir. Hal böyle olunca, asliye hukuk mahkemesince dava
 dosyası görevsizlik yolu ile kadastro mahkemesine aktarılmak, bundan sonra
 davaya konu olan tüm parsellerin tesbiti ile tutanakları ilgili yerlerden
 getirtilmeli, gerekli askı ilanları yaptırıldıktan sonra taraflar duruşma
 gününden haberdar edilerek deliller toplanmalı ve sonucuna göre bir karar
 verilmelidir.

(3402 s. Kadastro K. m. 5, 10, 11, 27, 30)

Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda,
 davanın reddine ilişkin verilen hüküm davacılar tarafından süresi içinde
 temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Kadastro sırasında; 253 ve 254 parsel sayılı, 2190 ve 2750 metrekare
 yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal vergi kaydı ve zilyedlik nedeniyle
 Ali mirasçıları adına, 831 no'lu 8770 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz vergi
 kaydı, irsen intikal ve pay satışı nedeniyle Hüseyin mirasçıları Ali, Adil,
 Mustafa, Nazime ve Fındık adlarına tesbit edilmişlerdir. İtirazı, tapulama
 komisyonunda reddedilen Fındık ile Nazime vergi kaydı ile kazandırıcı
 zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazların Hüseyin'e ait olduklarını,
 Ali'den gelmedikleri iddiasına dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece,
 davacılar 831 parselden vazgeçtiklerinden karar vermeye yer olmadığına 253 ve
 254 parsellerin tesbitleri gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm,
 davacılar tarafından temyiz edilmiştir.

Mahkemece, çekişmeli 253-254 no'lu parseller tarafların ortak miras bırakanı
 1335 yılında ölen Hüseyin oğlu Ali'den kaldığı taksim edilmediği gerekçesiyle
 payları oranında mirasçıları adına tesciline karar verilmiştir. Ne varki,
 davacılar tutanağa itiraz dilekçesinde çekişmeli taşınmazlar hakkında
 tesbitten önce Maden Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 1972/73 esas sayılı tescil
 davaları bulunduğunu ve halen Yargıtay incelemesinde olduğunu
 bildirmişlerdir. Gerçekten davacı Fındık ve arkadaşları asliye hukuk
 mahkemesinin 1962/73 sayılı dosyası ile onbir parça taşınmaz hakkında Medeni
 Yasanın 639. maddesi gereğince tescil davası açtıkları ve 1972/73-1975/366
 sayılı kararı ile taşınmazların Ali mirasçıları adına tesciline karar
 verildiği, Fındık ve arkadaşlarının temyizi üzerine Yargıtay Sekizinci Hukuk
 Dairesi bazı eksikliklerden dolayı 20.9.1976 gün ve 2063-6911 sayılı kararı
 ile dava dosyasını mahkemesine geri çevirdiği, çekişmeli parseller hakkında
 kadastro tutanaklarının 1982 yılında düzenlendiği anlaşılmaktadır. Mahkemece,
 bu yön üzerinde hiç durulmamıştır. 3402 sayılı Kadastro Yasasının 5, 10, 11,
 27, 30. maddeleri gereğince kadastro tesbitinden önce genel mahkemelerde dava
 konusu olan parsellerin malikhanelerinin açık bırakılması ve gerçek hak
 sahibinin kadastro hakimi tarafından belirlenmesi zorunludur. Yasanın açık
 hükmüne karşın yetkisiz kadastro komisyonu tarafından itirazın incelenerek
 maliklerin belirlenmiş olması hukuken yok hükmündedir. Hal böyle olunca
 asliye hukuk mahkemesinin 1972/73 esas sayılı dava dosyası görevsizlik yolu
 ile kadastro mahkemesine aktarılmalı, bundan sonra davaya konu olan tüm
 parsellerin tesbiti ile tutanakları ilgili yerlerden getirtilmeli, gerekli
 askı ilanları yaptırıldıktan sonra asliye hukuk mahkemesinden aktarılan
 davanın tarafları bu davanın doğal tarafı olacağından taraflar duruşma
 gününden haberdar edilerek tarafların delilleri toplanmalı ve böylece
 toplanacak delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar
 verilmelidir.

Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Davacıların temyiz itirazları yerindedir.
 Kabulü ile açıklanan nedenlerden ötürü hükmün (BOZULMASINA), bozma
 nedenlerine göre şimdilik diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek
 olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene geri
 verilmesine, 7.10.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.
    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini