 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
2.HUKUK DAİRESİ
sayı
Esas Karar
93/2602 93/4278
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli
mahkemece verilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki Edip
Türünk, temyizen tetkikide Şengül Türünk tarafından istenilmekle duruşma için
tayin olunan bugün duruşmalı temyiz eden Edip Ertürk ve vekili Av.Ertan
Sarıakçalı ile diğer temyiz eden vekili Av.Tülay Kaya geldi.Gelenlerin
konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için
duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü.Buğün dosyadaki bütün kağıtlar
okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Tazminat ve nafaka yönünden kısa karar ile gerekçeli karar arasında
çelişki yaratılmıştır.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 381/2.maddesi uyarınca kararın
tefhimi en az 388.maddede belirtilen hüküm sonucunun duruşma tutanağına
geçirilerek okunması suretiyle olur. Bu durumda gerekçeli kararın, tefhim
edilen karar yanlışta olsa, buna uyğun düzenlenmesi gerekmektedir. Yanlışlık
ancak Yargıtay yoluna başvurulması ve kararın bozulması halinde
düzeltilebilir. Bu aykırılık diğer yönler incelenmeden tek başına bozma
sebebi olur. O halde mahkemece yapılacak iş, 10.4.l992 tarihli 7/4 sayılı
içtihadı birleştirme kararı gözetilerek yeniden karar oluşturmaktan
ibarettir.
2- Kabul şekli bakımından tarafların sosyal ve ekonomik durumları
araştırılmadan manevi tazminat ve yoksulluk nafakası hakkında hüküm
kurulmuştur. Yaptırılacak tahkikat sonucu davacı kadının boşanma yüzünden
yoksulluga düşeceği sabit olduğu takdirde Medeni Kanunun 144.maddesinin diğer
şartları oluştuğundan kadın yararına yoksulluk nafakası takdiri gerekir.
Ayrıca manevi tazminatta bir tarafı müzayakaya düşürmiyecek diğer tarafıda
zenginleştirici mahiyette olmamak üzere tarafların sosyal ve ekonomik
durumlarına göre takdir edilmelidir. Bu yönün gözetilmemesi usul ve kanuna
aykırıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen kararın gösterilen sebeple BOZULMASINA,
oyçokluğuyla karar verildi. 27.4.l993
Başkan Üye Üye Üye Üye
Tahir Alp Nedim Turhan Hakkı Dinç F.Kıbrıscıklı Özcan Aksoy
(Muhalif)
MUHALEFET ŞERHİ
"Boşanmaya sebebiyet vermiş olan hadiseler kabahatsiz karı ve kocanın
şahsi menfaatleri ağır bir surette helaldar etmiş ise, hakim manevi tazminat
namıyla muayyen bir neblağ dahi hükmedilebilir"
Manevi tazminata hükmedebilmek için boşanmaya sebep olan olayların
kusursuz eşyine yaşam alanındaetkiler doğurması ,"onun derin üzüntü, elem,
ağır utanç, onur kırıklığı, psikolojik buhran ve sarsında, yaşam sevincinin
yitirilmesi gibi sonuçlarla karşı karşıya " bırakma gibi etkiler
yaratmalıdır. Buhaller dahi manevi tazminatın hüküm altına alınması için
yeterliği değildir. Ortaya çıkan manevi acı ve çöküntü ağır olmalıdır. Adeta
kişi kimsenin yüzüne bakamıyacak, toplum içine çıkmıyacak, yaşam da hiçbir
zevk almayacak duruma girmelidir.
Davalının cinsel ilişki kuramaması sebebiyle vaki boşanmada davacının
ağır bir manevi zarara uğradığını kabul etmek mümkün olmaz.Nitekim dairemiz
2.7.1991 günlü 5975-9781 sayılı ve 4.5.l976 günlü 3577-3856 sayılı
kararlarından cinsel ilişki kurulamamasının manevi tazminatı gerektiren
boşanma sebebi olmadığını kabul etmiştir.
Bu sebeple kararın iki numaralı bendinde yer alan manevi tazminata
ilişkin açıklamalara katılamıyorum. Olayda davacı yararına manevi tazminata
hükmetmemiş şartları oluşmamıştır. Bu yönde açıklanarak bozma yapılması
gerektiği kanaatındayım.
Başkan
Tahir Alp
|