 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15.HUKUK DAİRESİ
Esas Karar
----- ------
1993/2225 1994/384
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi : İSTANBUL Asliye 2.Ticaret Mahkemesi
Tarihi : 3.11.1992
Numarası : 1991/989 - 1992/1095
Davacı : Teska Tesisat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
Vekili Avukat Ünver Yörüger
Davalı : İsmail Türker (Emre Kafeterya) Vek.Av.Salih
S.Erat
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı
vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği
anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı; davalıya yaptığı ısıtma tesisatının kalan bedelinin
ödenmediğini, bu konuda yapılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek
itirazın iptalini istemiş, davalı cevabında tesisatın zamanında
yapılmadığını, yetersiz ısı verdiğini bu nedenle davacıya ihtar çekildiğini,
davacının ilgilenmemesi üzerine başkalarına tamir ettirdiklerini savunarak
davanın reddini istemiş, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın satış
akdinden kaynaklandığı, zamanında ayıp ihbarının yapıldığı, bir yıllık
garanti süresi kabul edilse bile, kazanın ayıplı olduğu hakkında bir tespit
yapılmadığı gerekçesiyle dava kabul edilmiş karar davalı vekilince temyiz
edilmiştir.
Taraflar arasında 5.12.1990 tarihinde yapılan sözleşmeyle davanın
işyerine (40.000) kcal/h kapasiteli kat kaloriferi kazanı kurulacağı ve işin
tesisatının ve montajının davacı tarafından tamamlanacağı anlaşılmaktadır.
Belli ısı vererek bir ısıtma sisteminin montajı satış değil eser sözleşmesi
olarak nitelendirilebilir. Bu nedenle mahkemenin ilişkiyi satım akdi olarak
kabul edip davayı buna göre çözmesinde isabet bulunmamaktadır. Öyle olunca
eserdeki gözle görülür ayıpların derhal, gizli ayıpların ise ortaya
çıktıkları zaman yükleniciye ihbar olunması gerekmektedir. Bu sistemdeki ayıp
yeterli ısının sağlanmaması şeklinde iddia olunduğuna göre bunun sistemin
sonradan ortaya çıkan kusuru olarak kabul edilip ayıp ihbarının da 28.2.1991
tarihinde "zamanında" yapıldığı kabul edilmelidir. Kaldı ki sözleşmede
sistemin bir yıl garantili olduğu ve yüklenici tarafından tamir olunacağı
benimsendiğinden bu garanti müddeti dolmadıkça çıkan arızaların garanti eden
tarafından giderilmesi gereklidir. Böylece garanti süresi dolmadan
yükleniciye sistemdeki arıza ihbar edilmesine rağmen davacı kayıtsız kalmış
ve sistemi muayene edip arıza bulunmadığına dair bir belge elde etmemiştir.
Öte yandan mahkemece sistemde arıza bulunduğunu davacının ispat etmesi
gerektiği belirtilmiş ise de mahallinde yapılacak bir keşifle sistemin
sözleşmede belirtilen ısı kapasitesinde olup olmadığı tespit
olunabileceğinden tahkikat da eksik bulunmaktadır.
Bütün bu açıklamaların ışığında mahkemece yapılacak iş, tesisatın
bulunduğu mahalde keşif yapılarak ehil bir bilirkişiden rapor alınması ve
sistemin kabule icbar edilebilecek nitelikte bulunup bulunmadığı, eserdeki
ayıp kabule engel derecede değilse bedelden bir indirim yapılıp
yapılamayacağının belirlenmesi ve davacı alacağının buna göre takdirinden
ibarettir.
Öte yandan sözleşmeyle kabul edilen faizin başlangıç tarihide
sistemdeki arızanın niteliğine ve kabule icbar edilip edilmeyeceğinin
tespitine göre değerlendirilerek, sistemde arızanın mevcut olup kabule icbar
edilebilecek nitelikte olması halinde bu arızanın giderilebilmesi için
geçecek makul süre ödeme için başlayacak süreye eklenerek belirlenmelidir.
Mahkemece belirtilen bu hususlar üzerinde durulmadan davanın
niteliğini tavsifte hataya düşülerek ve eksik incelemeyle hüküm tesisi doğru
görülmemiş hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle temyiz itirazlarının kabulüyle
hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek
halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 28.1.1994 gününde oybirliğiyle
karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
M.S.Aykonu Y.Akman İ.Ulusoy E.Ertekin A.Güneren
|