 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15.HUKUK DAİRESİ
Esas Karar
----- ------
1993/2221 1994/2706
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi : AKHİSAR Asliye 2.Hukuk Hakimliği
Tarihi : 18.11.1992
Numarası : 1991/118 - 1992/497
Davacı : Zafer İnşaat Limited Şirketine izafeten Müdürü
Yılmaz İnci
Davalılar : 1)Aknil Orman Ürünleri Sanayi Limited Şirketini
İzafeten Mustafa Koruk Vekili Av.Zafer Aşkın
2)Tufan Akyıldız Vekili Avukat Birol Taşkınlar
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm davalılar vekillerince temyiz
edilmiş ve davalı Tufan Akyıldız vekili duruşma istemiş olmakla duruşma için
tayin edilen günde taraflar ve vekilleri yapılan tebligata rağmen
gelmediklerinden, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve
temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra dosyadaki
kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili birleştirilen iki davasında davalı şirketin yapımını
üstlendiğini ancak eksik bıraktığı işlerden dolayı toplam 34.366.130 Tl.nın
davalı şirketten tahsilini istemiş 33.091.550 Tl.nın davalılardan tahsiline
dair verilen karar davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.
1) Davada açıkca davacı Zafer İnşaat Limited Şirketi hasım olarak
kabul edilip diğer davalılar Mustafa Koruk ile Tufan Akyıldız bu şirketin
temsilcileri olarak gösterildikleri ve bu durumda tahsil kararının sadece
şirkete yönelik olarak verilmesi gerektiği halde davada sıfatları bulunmayan
Mustafa ile Tufan hakkında da hüküm kurulması bozma nedenidir.
2) 7.3.1991 tarihinde açılan davada fazla hak saklı tutulmadan
15.000.000 Tl.nın tahsilinin istenildiği ve sonradan açılan ek davaya davalı
tarafından karşı çıkıldığından sadece açılan ilk dava ile sınırlı olarak
karar verilip ikinci davanın reddedilmesi gerektiği halde ikinci davada
istenen miktarların tahsiline karar verilmesi doğru olmadığı gibi kabul şekli
itibariylede ayrı ayrı açılan davaların her biri hakkında müstakil hüküm
kurulması gerekirken her iki davanın toplamı üzerinden hüküm kurulması da
doğru değildir.
3) Taraflar arasındaki ilişki eser sözleşmesinden doğmuş ise de,
davalı şirketin ne miktar iş yapacağı yazılı bir belgeye bağlanmamış ve işin
götürü bedelle yapılacağı davacı tarafından ispatlanmamıştır. Bu durumda
hangi işlerin eksik kaldığının tesbiti mümkün değildir. Böyle olunca
davacının açtığı davanın çözümü için davalı Şirket tarafından yapılan
imalatın B.K.nun 366. maddesi doğrultusunda bedelinin tesbiti, kusurlu
imalat varsa bunun miktarı ile davacının ispat edeceği ödeme tutarının
toplam iş bedelinden düşülmesi ve sonuçta davalının fazla tahsilat yapıp
yapmadığının belirlenmesi gerekir.
Mahkemece bu yönde bir araştırma yapılıp fazla bir ödeme varsa o
miktarın tahsiline karar verilmesi gerekirken eksik iş bedelinin hüküm altına
alınması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
4) Öte yandan dava tarihine kadar davalının temerrüde düşürüldüğü
belgelendirilmediği halde temerrüt faizine B.K.nun 101. maddesi hilafına dava
tarihi yerine tesbit tarihinden itibaren hükmedilmeside doğru değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle temyiz itirazlarının kabulü ile
kararın davalılar yararına BOZULMASINA, duruşmada kendilerini vekille temsil
ettirmeyen davalılar yararına vekillik ücreti takdirine yer olmadığına,
istekleri halinde ödedikleri temyiz peşin harçlarının temyiz eden davalılara
geri verilmesine, 28.4.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
M.S.Aykonu Y.Akman İ.Ulusoy K.Öge İ.Karataş
|