 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Onbeşinci Hukuk Dairesi
E. 1993/2212
K. 1993/2029
T. 29.4.1993
* ALACAKLIDAN MAL KAÇIRMAK
* TASARRUFUN İPTALİ
ÖZET : Borcun tasarruftan önce var oluşu, borçlunun borca batık
bulunuşunun ve mallarını çeşitli kişilere kaçırdığının saptanması, tasarruf
leyhtarı eşin malın temellükü ile ilgili inandırıcı kuvvetli delil sunamaması
sebebiyle tapu devri şeklinde yapılan tasarruf, alacaklıdan mal kaçırma
gayesi güttüğünden iptal edilmelidir.
(2004 s. İİK. m. 277 vd.)
Taraflar arasındaki davanın, (Gemlik Asliye Hukuk Hakimliği)nce görülerek
reddine dair verilen 15.12.1992 tarih ve 499-559 sayılı hükmün temyizen
tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi
içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği
konuşulup düşünüldü:
Davada, bedeli borçlu tarafından ödendiği halde alacaklıdan mal kaçırmak
amacıyla borçlunun eşi davalı Hatice adına tesis olunan tapunun İİK. nun 277
ve müteakip maddeleri gereğince iptali istenmiştir. Gerek öğretide, gerekse
Dairemiz uygulamalarından böyle bir işlemin İİK.nun 277 ve müteakip maddeleri
gereğince şartları varsa iptal edileceği kabul edilmiştir. Borçlu hakkında
17.9.1992 tarihinde aciz belgesi alınmıştır. Bunun davadan sonra alınması
davanın dinlenmesine engel değildir. Öte yandan, dosyada mevcut 26.9.1991
günlü (alacak anlaşması) başlıklı belgede davalının borcunun 5.1.1990'dan
başladığı ve bu sözleşmeyle temdit edildiği anlaşılmaktadır. Bu sebeple
tasarrufun yapıldığı tarihten evvel borç doğmuştur. Öte yandan, dinlenen
şahitlerin ifadelerinden davalı Mustafa'nın borca batık olduğu ve mallarını
çeşitli kişilere kaçırdığı anlaşılmıştır. Davalı şahitleri; dairenin, davalı
Hatice tarafından kendi parasıyla ve babasının yardımıyla satın alındığını
bildirmişler ise de bu kişiler Hatice'nin babası, dayısı, çocukları ve
eniştesidir. Bu nedenle oluşan dosya kapsamına göre davalı şahitlerinin
ifadeleri kanaat verici bulunmamıştır. Bunun dışında, dava konusu dairenin
bedellerine mahsuben borçlu tarafından ödeme yapıldığına dair makbuzlar da
mevcuttur. Bütün bu delillerin değerlendirilmesinden, yapılan tasarrufun
alacaklıdan mal kaçırma amacına matuf bulunduğu açıktır. Öyleyse, davanın
alacak ve fer'ileriyle sınırlı olarak kabulüne (tasarrufun iptaline) karar
verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddedilmesi İİK.nun 278.
maddesine aykırı bulunmuş, hükmün bozulması gerekmiştir.
S o n u ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz
itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına (BOZULMASINA), istek halinde
ödediği temyiz peşin harcının temyiz eden davacıya geri verilmesine,
29.4.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|