 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Birinci Ceza Dairesi
E. 1993/2104
K. 1994/11
T. 19.1.1994
* DAVA ZAMANAŞIMI
ÖZET : Dava zamanaşımının hesaplanmasında suçun istilzam ettiği ceza esas
alınmalı, aşağı ve yukarı haddi içeren cezalarda üst sınır gözönünde
tutulmalı, dava zaman-aşımını kesen sebepler bulunduğunda öngörülen dava
zamanaşımı süresi azami yarı oranında artırılmalıdır.
Maktülü müstakil faili belli olmayacak şekilde kasten öldüren sanıklar Necdet
ve Yaşar'ın eylemine uyan kanun maddesi; TCK.nun 448. maddesi olup, dava
zamanaşımı TCK.nun 102/2 ve 104/2. maddeleri uyarınca azami 22 yıl, 6 aydır.
Suç tarihi itibariyle bu süre dolmamış, zamanaşımı da oluşmamıştır.
(765 s. TCK. m. 102/2, 104/2, 448, 463)
Şerif'i müstakil faili belli olmayacak şekilde kasten öldürmekten sanık
Necdet'in bozma üzerine yapılan yargılanması sonunda; hükümlülüğüne ilişkin,
(İstanbul Dördüncü Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 9.2.1993 gün ve 155/25
sayılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından
istenilmiş olduğundan; dava dosyası Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan tebliğname
ile Dairemize gönderilmekle, duruşmalı olarak incelendi ve aşağırdaki karar
tesbit edildi.
TCK.nun 102. maddesinde öngörülen dava zamanaşımının hesaplanmasında; sanığa
hükmolunacak cezanın değil, suçun istilzam ettiği cezanın esas alınması
gerekeceği, aşağı ve yukarı sınırları içeren cezalarda ise cezanın üst
sınırının gözönünde tutulması icap ettiği ve zamanaşımını kesen sebepler
bulunduğu takdirde öngörülen dava zamanaşımı süresinin azami yarı oranında
arttırılabileceği, 10.1.1940, 6/64; 22.3.1940, 29/44; 3.6.1942, 36/15 ve
7.5.1947, 3/15 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararları ile kabul edilmiş
bulunmaktadır.
Sanığa yüklenen suç 8.4.1977 tarihinde sanık Yaşar ile birlikte Şerif'i
kasten öldürmekten ibaret olup, dava zamanaşımını buna göre hesaplamak
gerekmektedir. Yüklenen suça uyan kanun maddesi; TCK. 448 olup, yukarıdaki
içtihatlar uyarınca dava zamanaşımı TCK.nun 102/2 ve 104/2. maddeleri
uyarınca; azami 22 yıl 6 aydır, suç tarihi nazara alındığında bu süre
dolmadığı gibi kesen sebeplere göre de olayda zamanaşımı oluşmamıştır.
Uygulamaya göre belirlenen suç niteliğini nazara alarak ve bu suçu bağımsız
suç telakki ederek dava zamanaşımı oluştuğu temyizen ileri sürülmekteysede;
TCK. 448, 463. maddelerinin kanunen muayyen olan üst hadleri itibariyle TCK.
102/2, 104/2. maddeleri şumulünde kaldığı da görüldüğünden; TCK. 463.
maddenin bağımsız suç sayılması gerekip gerekmeyeceği tartışmasına girmeye
gerek görmeden bu itirazda yerinde bulunmamıştır.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul,
oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, cezayı
azaltıcı sebebinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı
gerekçelerle reddedilmiş, bozmaya uyularak verilen ve incelenen hükümde
isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık vekilinin; olayda dava zamanaşımı
oluştuğuna, vesaireye ilişen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının
reddiyle hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (ONANMASINA), 19.1.1994 gününde
oybirliği ile karar verildi.
|