Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



       T.C.
 Y A R G I T A Y
Hukuk Genel Kurulu

E. 1993/2-949
K. 1993/189
T. 30.03.1994

	Özet: Yabancı unsurlu boşanma davasında uygulanacak hukukun
 tesbitinde, hakim, tarafların beyanı ile bağlı olmadığı gibi uygulanacak
 hukuk kurallarının tesbiti bakımından tarafların yardımını isteyebilir.
	Tarafların tabiyetleri yetkili mercilerden sorulmadan, davalının
 izlanda vatandaşlağı'na geçtiğine ilişkin belgenin 16.09.1984 ve 16.01.1987
 tarihli Resmi Gazetelerde yayınlanan sözleşmelere göre onaydan bağışık olup
 olmadığı araştırılmadan; bu belge onaydan bağışık değilse, HUMK.nun 296.
 maddesi uyarınca onaylı belge istenmeden karar verilemez.
	Taraflar arasındaki "boşanma ve velayetin tevdii" davasından dolayı
 yapılan yargılama sonunda, (Bakırköy Asliye Sekizinci Hukuk Mahkemesi)nce
 davanın kabulüne dair verilen 12.11.1992 gün ve 751-758 sayılı kararın
 incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay İkinci
 Hukuk Dairesi'nin 23.02.1993 gün ve 387-1693 sayılı ilamıyle; 
	(...A) Hakimin reddi yönünden gösterilen sebepler Hukuk Usulü
 Muhakemeleri Kanununun 28 ve 29. maddelerinde gösterilenler niteliğinde
 olmadığı gibi inandırıcı bir delil de gösterilmediğinden aynı Kanunun 35.
 maddesi uyarınca geri çevrilmesinde bir usulsüzlük bulunmamıştır.
	B) 1- Davada ilk incelenecek konunun aktif ve pasif dava hakkı ile
 davacının hukuki yararıdır. Davada; sıfat dava konusu edilen hakkın sahibine
 aittir. Boşanma isteme hakkı da evli eşlere ait şahsa bağlı bir haktır.
 Boşanma davasını Türk hukukuna göre evli olan eşler açabilirler. Mahkeme,
 davada sıfat yokluğunu kendiliğinden dikkate almak, incelemek zorundadır
 (Y.HGK.nun 25.03.1953 tarih, 147-35 sayılı ve 10.3.1965 tarihli, 593-101
 sayılı kararları). Bunun içindir ki tarafların evli olduklarına dair sağlıklı
 belgelerin dava malzemesi arasında yer alması zorunludur. Davalıya ait
 getirtilen Türkiye'deki aile nüfus kayıtlarında taraflar evli
 görülmemektedirler. Ancak evliliğin nüfus siciline yazılmamış olması hukuki
 sonucunu etkilemez. Nüfus sicili dışında başka belgelerle de evliliğin isbatı
 mümkündür (Y. 2. HD.nin 3.6.1986 tarihli, 5498-5784 sayılı kararları).
	Bu dava yabancı unsur taşımaktadır. Davacının İzlanda, davalının
 Türkiye Vatandaşı iken İzlanda'da evlendikleri, davalının daha sonra İzlanda
 Vatandaşlığını da aldığı ieri sürülmüştür.
	"Evlenme ehliyetine ve şartlarına tarafların evlenme anındaki milli
 hukuk uygulanır. Evlenmenin şekli yapıldığı yer hukukuna tabidir" (2675
 sayılı Kanun 12/1). Şu halde, İzlanda hukukuna uygun olarak tarafların evli
 olduklarını gösteren belge ile davada sıfatın belirlenmesi mümkündür.
	"Ecnebi memlekette usulüne tevfikan selahiyettar memur tarafından
 tanzim veya tasdik kılınmış olan senetlerin mahalinde meri kanunlara mutabık
 olduğu mahalli Türkiye Şehbenderi veya Türk siyasi memuru tarafından tastik
 kılınmış ise resmi senet hüküm ve kuvvetinde addolunur" (HUMK. 296).
	Tarafların evli olduklarını gösteren ve İzlanda makamlarınca
 düzenlenen dosya arasındaki belge, yukarıda açıklandığı biçimde bir tasdiki
 taşımadığı gibi, belgenin doğruluğunun mahkeme huzurunda ikrar olunduğu
 yönünde dosya arasında bir yazı yoktur.
	Her ne kadar Türkiye'nin taraf olduğu "Yabancı Resmi Belgenin Tasdiki
 Mecburiyetinin Kaldırılması" (16.9.1984 Resmi Gazete) ve (Bazı İşlem ve
 Belgelerin Tasdikten Muaf Tutulmasına" (16.1.1987 tarihli Resmi Gazete) Dair
 sözleşmelerle bu zorunluluk bazı ülkelerde düzenlenen belgeler bakımından
 kaldırılmış ise de, sözkonusu sözleşmelere İzlanda'nın katılıp katılmadığı
 araştırılmadan, sözleşme hükümlerinin dikkate alınması mümkün değildir.
	2- "Boşanma ve aykırılık sebepleri ve hükümleri eşlerin müşterek
 hukukuna tabidir. Eşler ayrı vatandaşlıkta iseler ikametgah hukuku;
 bulunmadığı takdirde mutad meskenleri hukuku; bunun da bulunmaması halinde
 Türk Hukuku uygulanır" (2675 sayılı Kanun 13). Görüldüğü üzere, eşlerin
 vatandaşlığının  tesbiti uygulanacak hukuk bakımından önem kazanmaktadır.
	a) Davalının İzlanda Vatandaşlığına geçtiği iddia edilmiştir. "Bir
 kimsenin Türk Vatandaşı olup olmadığı hakkında Türk makamlarınca tereddüde
 düşüldüğü takdirde bu husus İçişleri Bakanlığı'ndan sorulur" (11.2.1964
 tarihli, 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu 39). Davacının bu iddiası
 İçişleri Bakanlığı'ndan tahkik edilmeden, davalının Türk Vatandaşlığını
 muhafaza edip etmediği kesin bir şekilde belirlenmeden hüküm kurulması usul
 ve kanuna aykırıdır.
	b) "Bir Türk'le evlenen yabancı kadın Türk Vatandaşlığı'na geçmek
 istediğini bildirdiği veyahut evlenmekle eski vatandaşlığını kaybettiği
 takdirde Türk Vatandaşlığını kendiliğinden kazanır" (Türk Vatandaşlığı Kanunu
 5).
	Davacının evlenmekle Türk Vatandaşlığını kazanıp kazanmadığı, Türk
 Vatandaşlığı'nı kazanmamışsa tarafların müşterek ikametgahları (MK.19, 20, 21
 ve Nüfus Kanunu 4) araştırılmadan Türk Hukukuna göre boşanmaya karar
 verilmesi doğru bulunmamıştır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri
 çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda
 direnilmiştir.
	Temyiz eden: Davacı vekili.
	Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz
 edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği
 görüşüldü:
	Yerel Mahkeme, daire bozma kararında araştırılması istenen yönlerin
 taraflar arasında ihtilaflı olmadığından sözedilerek, eski kararda
 direnilmiştir.
	1- Boşanmaya ve çocukların bu sebeple velayetleri hakkında karar
 verilebilmesi için tarafların, hukukun tanıdığı biçimde evli olduklarının
 tesbiti gerekir.
	"Evlenme ehliyetine ve şartlarına taraflardan herbirinin evlenme
 anındaki milli hukuku uygulanır. Evlenmenin şekli, yapıldığı yer hukukuna
 tabidir" (2675 s. Kanun 12). Hakim, bu yönü, görevi gereği kendiliğinden
 (re'sen) araştırmak zorundadır. Kaldı ki, bu yön taraflar arasında
 ihtilaflıdır (11.11.1991 tarihli cevap dilekçesi). Davalının 30.1.1992
 tarihli dilekçedeki şarta bağlı beyanı, bu yönün araştırılmasına engel
 olmadığı gibi, tarafların serbestçe tasarrufta bulunmayacakları davalarda
 ikrarları hakimi bağlamaz (MK. 150, HUMK. 95). O halde tarafların hukuka
 uygun evliliğinin olup omadığı öncelikle araştırılmalıdır.
	Yukarıda aynen alınan Yargıtay İkinci Hukuk Dairesi kararında sözü
 edilen "Yabancı Resmi Belgelerin Tastik Mecburiyetinin Kaldırılması" ve "Bazı
 İşlem ve Belgelerin Tastikden Muaf Tutulması" hakkındaki sözleşmelerle,
 belirli istisna kapsamında kalmadıkça yabancı ülkede düzenlenen belgeler,
 Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 296. maddesinde tarif edildiği biçimde
 tasdiki taşımadıkça delil olarak kabul edilemez.
	Getirtilen davalıya ait aile nüfus kaydında taraflar evli
 gözükmemektedirler. Tarafların evliliklerini gösteren 13 ARALIK 1991 tarihli
 belge, İzlanda Makamlarınca düzenlenmiştir. Yukarıda sözü edilen sözleşmelere
 İzlandanın usulüne uygun katıldığı belli olmadığı gibi, bu belge, Hukuk Usulü
 Muhakemeleri Kanunu uyarınca "Mahallinde mer'i kanunlara mutabık (uygun)
 olduğu mahalli Türk Şehbenderi veya Türk siyasi memurları tarafından tasdik
 unsurunu da taşımamaktadır.
	İzlanda'nın açıklanan sözleşmelere usulüne uygun katılıp katılmadığı
 Dışişleri Bakanlığından sorulup, katılmadıkları anlaşılırsa taraflardan
 tasdik şerhini taşıyan belge getirmeleri istenecek yerde, mevcut belge
 yeterli görülerek bozmaya karşı direnilmesi doğru değildir.
	2- "Boşanma ve ayrılık sebepleri ve hükümleri eşlerin müşterek milli
 hukukuna tabidir. Eşler aynı vatandaşlıkta iseler müşterek ikametgah hukuku,
 bulumadığı takdirde müşterek mudat meskenleri hukuku, bunun da bulunmaması
 halinde Türk Hukuku uygulanır" (2675 s. Kanun 13).
	"Hakim Türk Kanunlar ihtilafı kurallarını ve bu kurallara göre yetkili
 olan yabancı hukuku resen uygular" (2675 s. Kanun 2). Bu sebeple yabancı
 unsurlu boşanma davasında uygulanacak hukukun tesbitinde, hakim tarafların
 beyanı ile bağlı olmadığı, uygulanacak hukuk kurallarının tesbiti bakımından
 tarafların yardımını isteyebilir. Görüldüğü üzere, bu davada uygulanacak
 hukukun tesbiti bakımından tarafların tabiyetlerinin belirlenmesinde de
 zaruret vardır.
	"Bir kimsenin Türk vatandaşı olup olmadığı hakkında Türk makamlarınca
 tereddüte düşüldüğü takdirde bu husus İçişleri Bakanlığından sorulur" (403 s.
 Türk Vatandaşlığı Kanunu 39). Davacı, davalının İzlanda tabiyetine geçtiğini
 ileri sürmekte, müşterek milli hukukun İzlanda hukuku olduğunu savunmaktadır.
 Davalının İzlanda Vatandaşlığı'na geçtiği yönünde yukarıda sözü edilen
 13.12.1991 tarihli onaysız belgeden başka bir kayıt yoktur. Bu belgede yazılı
 olanların gerçek olduğu edildiği takdirde, davalının İzlanda Vatandaşlığını
 almak için, Türk makamlarından izin alıp almadığı veya Türk Vatandaşlığından
 çıkıp çıkmadığının tesbiti ve hatta Türk Vatandaşlığı Kanununun 25. maddesi
 uyarınca Türk Vatandaşlığını kaybedip etmediğinin belirlenmesi önem
 taşımaktadır. İşte bu sebeplerle 403 sayılı Kanunun 39.  maddesi uyarınca
 davalının vatandaşlığını araştırmak zorunluluğu doğmaktadır.
	Öte yandan davacının vatandaşlığını araştırmak ve belgelemek de
 gerekmektedir. Çünkü, Türk Vatandaşlık Kanununun 5. maddesi uyarınca "Bir
 Türk ile evlenen yabancı kadın Türk Vatandışlığı'na geçmek istediği veyahut
 evlenmekle eski vatandaşlığını kaybettiği takdirde Türk Vatandaşlığını
 kendiliğinden kazanır." Dosya arasında bu konuda İzlanda hukukunun nasıl bir
 düzenleme getirdiği, davacının bir Türkle evlenmekle İzlanda Vatandaşlığını
 kaybedip etmeyeceği yönünde açıklayıcı bir belge ve bilgi yoktur.
	3- 2675 sayılı Kanunda evlilik içinde veya evlilik dışında doğan
 çocukların velayetlerinin düzenlenmesi  ayrı ayrı kurallara bağlanmıştır.
	" Nesebin düzeltilmesi, babanın düzeltme anındaki milli hukukuna
 tabidir" (2675 s. Kanun 16). "Evlilik dışı çocuk ile ana arasındaki kişisel
 ve mali ilişkilere ananın milli hukuku, çocuk ile baba arasındaki kişisel ve
 mali ilişkilere ise babanın milli hukuku uygulanır" (2675 s. Kanun 17). 
	Tarafların hukuken geçerli bir evliliğinin bulunup bulunmadağı ve
 tarihinin tesbiti, çocukların velayetine ilişkin uygulanacak hukukun tesbiti
 bakımından da önem taşımaktadır. 
	"Evlilik haricinde doğan çocukların nesebi, ana-babanın birbiriyle
 evlenmesi ile kendiliğinden sahih olur" (MK. 247). "Nesebi tashih edilen
 çocuk, ana ve babasına ve onların hısımlarına karşı ayniyle nesebi sahih olan
 çocuğun hukukunu haizdir" (MK. 252). Ana ve babanın boşanmaları halinde,
 hakim, MK.nun 148. maddesi uyarınca velayet ve nafaka hakkında karar
 verecektir. Buna karşılık "Babaya nisbeti... tanımak (MK. 290) suretiyle
 taayyüm eden çocuk, babanın aile ismini taşır ve onun vatandaşlık hakkını
 iktisap eder... mahkeme velayeti baba ve anaya verebilir. "Mahkeme evlilik
 haricinde bir doğumdan haberdar olduğu... takdirde, çocuğun menfaatlerini
 siyanet etmek üzere hemen bir kayyım tayin eder" (MK. 298). Tanıma sonunda
 baba ile nesep ilişkisi kurulan çocuğun velayeti düzenlenirken, çocuk da
 kayyım aracılığıyla temsil olunmak gerekir. Görüldüğü gibi tarafların hukuka
 uygun evliliklerinin bulunup bulunmadığı ve vatandaşlıkları, çocukların
 velayetleri yönünden uygulanacak hukukun tesbiti bakımından da gerekli
 bulunmaktadır. 
	Bu itibarla, tarafların tabiyetleri yetkili mercilerden sorulmadan,
 evlilikleri ve davalının İzlanda Vatandaşlığı'na geçtiğine ilişkin belgenin
 16.9.1984 ve 16.1.1987 tarihli Resmi Gazetelerde yayınlanan sözleşmelere göre
 onaydan bağışık olup olmadığı araştırılmadan, bu belge onaydan bağışık
 değilse, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 296. maddesi uyarınca onaylı
 belge istenmeden eksik inceleme ile önceki kararda direnilmesi isabetsizdir.
 O halde usul ve yasaya uygun bulunmayan direnme kararı bozulmalıdır. 
	SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme
 kararının yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi
 uyarınca BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine,
 30.3.1994 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

Birinci Başkanvekili  3.H.D.Bşk.          6.H.D.Bşk.     18.H.D.Bşk.
İ.Teoman PAMİR        E.Doğrusöz          Ö.N.Doğan      S.Rezaki
                      Di.Uy.Daireye       Di.Uy.Daireye  

2.H.d.Bşk.            4.H.D.Bşk.V.        S.Dinçaslan    R.Aslanköylü
T.Alp                 M.C.Keskin          Di.Uy.Daireye 
                      Di.Uy.Daireye

5.H.D.Bşk.V.          M.S.Atalay          7.H.D.Bşk.V.   19.H.D.Bşk.V.
Y.S.Kitiş             Di.Uy.Daireye       İ.Haznedaroğlu Y.M.Günel
Di.Uy.Daireye                             Di.Uy.Daireye  Di.Uy.Daireye

G.Eriş                M.Erman             G.Kaynak       1.H.D.Bşk.V.
                      Dir.Uyg.Daireye     Di.uy.Daireye  E.Özkaya

T.Türkçapar           Ö.Bilen             Ş.K.Erol       S.Atabek

M.Çetin               İ.Ulusoy            S.Uysal        H.Dinç
  	 	 	  Di.Uy.Daireye

8.H.D.Bşk.V.          Ş.E.Serim           A.M.Yüksel     M.Ulusoy
S.Sapanoğlu

S.Sezen          20.H.D.Bşk.V.	  C.Dikmen	 G.Nazlıoğlu
Di.Uy.Daireye         M.Aygün

O.G.Çankaya           S.Öztuna            E.Doğu         İ.Erdemir
      	 	   Di.Uy.Dai.

A.Güneren  	      İ.Yanıklar	  B.Sınmaz	 B.Özkaya

H.Mustafaoğlu         İ.N.Erdal
    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini

    Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini