 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Hukuk Genel Kurulu
Sayı:
E.932-846
K.94/46
T.9.2.1994
Özet:Daha önce boşanma davasının feragatla sonuçlanması, o davaya
dayanarak Medeni Kanunun 134/4. maddesi uyarınca boşanma istemeye engel
değildir.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama
sonunda; İzmir 5. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen
1.10.1992 gün ve 1991/730- 1992/660 sayılı kararın öncelenmesi davacı vekili
tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 19.1.1993 gün ve
1992/12298- 1993/83 sayılı ilamiyle (... 1-dosyadaki yazılara kararın
dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin
takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında
kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Feragat kesin hüküm hukuki sonuçlarını doğurur (1992/226-306 sayılı
kararı)
Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine
karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren üç yıl geçmesi
halinde her ne sebeple olursa olsun müşterek hayat yeniden kurulamamışsa
eşlerden birinin talebi üzerine boşanmaya karar verilir. (MK.nun 134/son).
Dosyadaki belge ve bilgilerle tanık anlatımlarından davacının daha
önce şiddetli geçimsizlik hukuksal nedenine dayalı olarak açtığı davanın
13.7.1988 günlü feragat üzerine aynı tarihte reddedildiği feragatın kesin
hüküm sonuçlarını doğurduğu gibi, ayrıca bu kararında temyiz edilmeksizin
13.9.1988 tarihinde maddi anlamda kesinleştiği, dava tarihine kadar aradan
kesintisiz üç yılı aşkın süre geçmesine rağmen müşterek hayatın kurulamadığı
anlaşılmış mahkemecede bu şekilde kabul edilmiş olmakla olayda Medeni
Kanunun 134/son maddesi şartları oluşmuştur.
Bu durumda kabulü ile boşanmaya karar verilmesi gerekirken önceki
davanın feragat nedeniyle reddedilmiş olmasının sonuca etkisi olmadığı halde
kanun hükümlerinin yorumunda yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar
verilmesi usul ve kanuna aykırıdır..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine
geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda mahkeme önceki kararda
direnmiştir.
TEMYİZ EDEN :Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulundan incelenerek direnme kararının süresinde temyiz
edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği
görüşüldü:
Dava Medeni Kanunun 3444 sayılı yasa ile değişik 134/son maddesinden
kaynaklanan boşanma istemine ilişkindir.
Davacının karısı davalı aleyhine şiddetli geçimsizlik sebebine dayalı
olarak 21.3.1988 tarihinde Şanlıurfa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı ve
önce görülen dava, 13.7.1988 tarihinde davadan feragat nedeniyle redle
sonuçlanmış ve karar temyiz edilmeksizin 13.9.1988 tarihinde kesinleşmiştir.
Davacı kocanın yine eşi davalı aleyhine aynı hukuki sebeple 18.11.1988
tarihinde İzmir 8. Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı boşanma davası da,
mahkemece red edilmiş ve bu kararda 13.9.1990 tarihinde temyiz edilmeksizin
kesinleşmiştir. Temyize konu dava ise 20.9.1991 tarihinde açılmıştır.
Gerçekten 3444 sayılı yasa ile değişik Medeni Kanunun 134/son
maddesinde, boşanma sebeplerinden herhangi birisiyle açılmış bulunan davanın
reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren 3 yıl
geçmesi halinde her ne sebeble olursa olsun müşterek hayat yeniden
kurulamamışsa eşlerden birinin talebi üzerine boşanmaya karar verilir. Hükmü
yer almıştır. Tarafların önce görülen ve feragat nedeniyle red edilen davadan
itibaren fiilen ayrı yaşamlarını sürdürdükleri ve müşterek yuvayı devam
ettirmek üzere bir araya gelmedikleri hususunda bir uyuşmazlık yoktur.
HUMK.nun 91. maddesinde feragatın iki taraftan birinin neticesi talebinden
vazgeçmesi olduğu belirlendikten sonra 95. maddesinde feragatın katli bir
hükmü hukuki neticelerini hasıl edeceği hükme bağlanmıştır.
Somut olayda Şanlıurfa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde önce açılan
şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı boşanma davası feragat nedeniyle de olsa
redle sonuçlanmış ve kesinleşmiştir. Temyize konu davanın açıldığı tarih
itibariyle de davanın reddine ilişkin ilk kararın kesinleştiği tarihten
itibaren 3 yıl geçmiş durumdadır. Bu itibarla olayda MK. 134/son maddesinde
öngörülen koşulların oluştuğu vurgulanmak suretiyle davanın kabul edilmesi
gereğine işaret eden ve Yasa koyucu tarafından M.K.nun boşanma ile ilgili
hükümlerine yönelik olarak 3444 sayılı yasa ile getirilen yeni düzenleme ile
güdülen amaç da nazara alınmak suretiyle Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen
özel daire bozma kararına uyulması gerekirken önceki kararda direnilmesi
doğru değildir. O halde usul ve yasaya uygun bulunmayan direnme kararı
bozulmalıdır.
S O N U Ç : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme
kararının özel daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun
429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri
verilmesine 9.2.1994 gününde, oyçokluğu ile karar verildi.
B.B.vekili 11.H.D.Bşk. 8.H.D.Bşk 17.H.D.Bşk 13.H.D.Bşk.
İ.Teoman Pamir N.Özkan M.F.Ildız H.H. Karadoğan A.İ.Arslan
KARŞI OY YAZISI
Davacı bu davadan önce Medeni Kanunun 134/1. maddesine dayanarak
geçimsizlik nedeniyle açtığı boşanma davasından feragat etmiş, dava feragata
dayalı olarak red edilmiştir. Red edilen bu dava esas alınarak Medeni Kanunun
134/4. maddesine dayalı olarak açılan davaya başlangıç sayarak üç yıllık
eylemli ayrılığın gerçekleştiği iddia edilerek boşanma isteğinde
bulunulmuştur.
Uyuşmazlık, feragat edilen bir davanın eylemli ayrılığa dayalı dava
için başlangıç oluşturup oluşturmayacağı noktasında toplanmaktadır.
O halde davadan feragatın (HUMK. 91/95 Md) tanımı ve sonucunun
belirlenmesi gerekir.
Davadan feragat; iki taraftan birinin (olayda davacının) istek
sonucundan (neticeyi talebinden) vazgeçmesidir. Hukuk Usulü muhakemeleri
Kanunun 179. maddesinin tanımıyla istek sonucu dava dayanılan hakkı ifade
eder.
Davanın açılması için, bir hakkın varlığı ve bu hak uyarınca bir şeyin
verilmesi, alınması, yapılması, yapılmaması gibi bildirici ve yenilik
doğurucu hukuki bir sonuca ulaşılmasının istenmiş olması gerekir.
Davadan feragat dayanılan haktan ve bu hakka dayanılarak açılan
davadan vazgeçmedir. Bir başka anlatımla davayı geri almaktadır. (Kuru Baki
HUMK. cilt 3 Sh. 2556).
Bu sonuca göre neticeyi talepte istenilen hak gerçekte var idi ise, bu
hak feragatle düşer. Dayanılan hak gerçekte yoksa, feragat edilmekle bu
hakkın mevcut olmadığı bildirilmiş sayılır. Düşen veya olmayan bir hakka
dayanılarak yeni bir hak istenemez. Zira feragat uyuşmazlığı sona erdirir.
Ancak buradaki uyuşmazlık var olan olumlu bir uyuşmazlık olmayıp, olmayan
olumsuz uyuşmazlığı sona erdirir.
Feragatın kesin bir hükmün sonucunu doğurmasının anlamı olumsuzu hüküm
altına almasıdır. Olumsuzluktan vazgeçme için yeni bir hak oluşturmaz. Başka
bir anlatımla, var olan bir haktan feragat o hakkın düşmüş olduğunu hak yoksa
yokluğun tesbiti konusunda kesin hüküm oluşturur.
Bir hükümden söz edilebilmesi dava konusu edilen hakkın hukuki bir
sonuca bağlanmış olmasıyla olasıdır. Feragatla düşen hakkın hukuki bir sonuca
bağlanması söz konusu olamaz.
Üye
Nedim Turhan
Not: Karar düzeltme istemi 8.6.1994 günlü 94/2-308-385 sayılı kararla
red edildi.
|