 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
19. HUKUK DAİRESİ
B A Ş K A N L I Ğ I
Esas Karar
1993/181 1993/8484
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi :İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :30.12.1991
Nosu :642-1304
Davacı-davalı:Mira Yatçılık Turizm ve Tic.A.Ş. vek.Av.Yavuz
Yerli
Davalı-davacı:İktisat Bankası A.Ş. vek.Av.Haldun Berkin
Birleştirilen dava
davalıları :1-Albatros Turizm Yat ve Makina İşl.A.Ş. vek.Av.
Bora Alanya 2-Zafer Gür vek.Av.Adnan Yenice
3-Rızanur Özsoy
Taraflar arasındaki birleştirilen karşılıklı menfi tesbit ve itirazın
iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı
esas davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne yönelik olarak verilen
hükmün davalılardan Albatros Yat ve Makina İşl. A.Ş. vekilince duruşmalı ve
Rızanur Özsoy tarafından duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere
çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılardan Albatros Turizm Şirketi
vek.Av.Bora Alanya gelmiş, diğer davalılar ve karşı taraf davacı adına kimse
gelmemiş olduğundan onların yokluklarında duruşmaya başlanarak hazır bulunan
avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde
olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşuldu:
K A R A R
Davacı Mira Yatçılık Turizm ve Tic.A.Ş. vekili, müvekkili firmanın,
ithal edeceği yatların kısmı finansmanın sağlanması yönünden Turizm
Bankasından alınacak kredinin garantisi olarak davalı İktisat Bankasınca
100.000.000 TL. tutarında teminat mektubu verildiğini, davalının ve Yurt
dışındaki muhabiri olan Midland Bank'ın hatalı ve yanlış tutumları sebebiyle
söz konusu teminat mektubunun 50.000.000 Tl.lık bölümünün İktisat Bankasınca
tazmin edilmesi üzerine davalının 50.000.000 Tl.nın tahsili, bakiye
50.000.000 TL.nın ise depo edilmesi hususunda ihtar çektiğini bildirip,
müvekkilinin söz konusu teminat mektubu ile borçlu olmadığının tesbitine
karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı İktisat Bankası ise iddianın
varit olmadığını savunarak yersiz açılan davanın reddini istemiştir.
Birleştirilen davada ise, davacı İktisat Bankası vekili, davalılar
Zafer Gür, Albatros Turizm Yatçılık A.Ş. ve Rızanur Özsoy aleyhine açtığı
itirazın iptali davasında, davalıların Mira Yatçılık Turizm ve Tic.A.Ş. ile
müvekkili banka arasında yapılan kredi sözleşmelerinin müteselsil kefili
olduklarını, bu sözleşme uyarınca T.C. Turizm Bankası A.Ş.ne hitaben verilen
teminat mektubunun 50.000.000 TL.lık kısmının muhataba ödenmesi sebebiyle
borçlu ve kefillere çekilen ihtarın semeresiz kalması üzerine davalılar
aleyhine icra takibine girişildiğini, takibin vaki itiraz üzerine durduğunu
bildirip, davalıların dayanaksız itirazlarının iptali ile takibin devamına
karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme sonucu, Mira Yatçılık Turizm
ve Tic.A.Ş.nin İktisat Bankası aleyhine açtığı menfi tesbit davasının
reddine, davacı İktisat Bankası tarafından açılan itirazın iptali davasının
kabulü ile davalılar Zafer Gür, Albatros Turizm Yatçılık A.Ş. ve Rızanur
Özsoy'un İstanbul 6. İcra Müdürlüğünün 1986/7762 Sayılı icra dosyasına
yaptıkları itirazın iptaline ve takibin söz konusu dosyadaki miktar üzerinden
devamına karar verilmiş, hüküm davalılar Rızanur Özsoy ile Albatros A.Ş.
vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hükmü temyiz eden davalılar, gerek aleyhlerine takibe girişilmeden
önce davacı İktisat Bankasına keşide ettikleri ihtarnamelerde ve gerekse
davaya karşı verdikleri cevaplarda aradaki kefalet ilişkisi nedeniyle borçlu
olduklarını kabul etmekle beraber, Borçlar Kanununun 499 ve 501. maddelerine
dayanarak, İktisat Bankasınca asıl borçlu Mira Yatçılık Turizm ve Tic.A.Ş.ye
ait yatlar üzerine konulmuş olan ipoteklerin kendilerine devri halinde
borçlarını ödeyebileceklerini, aksi halde kefaletten kurtulacaklarını
savunmuşlardır.
Borçlar Kanununun 499. maddesinde, alacaklının kendisine alacağını
ödeyen kefilin borçluya rücu hakkını kullanması için elinde bulunan rehinleri
paraya çevirmesine yarayabilecek belgeleri kefile vermek zorunda olduğu
öngörülmüş, 501. maddede ise, borcun muaccel olması halinde kefilin her zaman
alacaklıyı borcun ifasını kabule ve kendisinin kefaletten kurtarmaya
zorlayabileceği, alacaklının ödemeyi kabul etmemesi veya elinde bulunan
teminatı vermekten ve kefile nakilden kaçınması halinde, kefilin kefaletinden
kurtulacağı belirtilmiştir.
Gerek söz konusu maddelerin düzenleniş biçimi ve amaca uygun yorumları
ve gerekse doktrindeki baskın görüş, ödeme ile teminat ve delillerin kefile
geçirilmesinin aynı anda yapılması gerektiği yolundadır. Kefil ile
alacaklının teminattan yoksun kalmamaya olan menfaatleri eşdeğerde olduğu
için ödeme ve teminatların naklinin aynı anda yapılmasında zorunluk vardır.
Biran için alacaklının ödemeden önce teminatı devretmesi düşünülürse, kefilin
ödemede bulunmaması halinde, bunlardan yoksun kalacağı kuşkusuzdur.
Bu yönler dikkate alındığında mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulmuş
olması isabetlidir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde görülmeyen temyiz
itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasına
gelmeyen davacı İktisat Bankası yararına vekalet ücreti takdirine yer
olmadığına, fazla ödenen peşin harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine
10.12.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Cengiz Kostakoğlu Y.M.Günel N.Sucu İ.Erdemir K.O.Şengün
|