 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Birinci Ceza Dairesi
E. 1993/1595
K. 1993/1662
T. 20.9.1993
* YAZILI EMİR
* ŞARTLA SALIVERME
ÖZET : Yazılı emre konu olan olayda, 16.4.1993 tarihinde kesinleşen ilamla; 2
yıl 9 ay 10 gün ağır hapis ve 2 ay 29 gün hapis cezasına mahkum olan İsmail,
bu cezaların verilmesine neden olan suçlardan dolayı 14.9.1991-11.3.1993
tarihleri arasında 544 gün tutuklu kalmıştır.
Bu cezaları itibariyle, 647 sayılı Kanun ve 2148 sayılı Kanun hükümlerine gör
şartla salıverme süresi 441 gün olup daha fazla tutuklu kalmıştır.
Yazılı emre dayanan tebliğnamede, şartla salıverme tarihi hükmün kesinleştiği
16.4.1993 tarihi olması gerektiği ifade olunmaktadır. Yerel Mahkeme,
tutuklandığı tarih itibariyle hesabı yaparak 441 gün karşılığı olarak
hükümlünün şartla salıverilme tarihini 28.11.1992 olarak belirlemiştir. Bu
karar yasalara uygundur.
(1412 s. CMUK. m. 343) (765 s. TCK. m. 17)
Kastı aşan yaralama sonucu öldürme suçundan Elazığ Birinci Ağır Ceza
Mahkemesi'nin 8.4.1993 tarih ve 993/57-57 sayılı kesinleşmiş ilamı ile 2 yıl,
9 ay, 10 gün ağır hapis ve 2 ay 29 gün hapis cezasına hükümlü İsmail'in
tutuklulukta geçen süresinin şartla salıverilme süresini karşılamakta olması
nedeni ile cezaevine alınmaksızın evrak üzerinde düzenlenen iyi hallilik
kararı üzerine 28.11.1992 tarihinden geçerli olmak üzere şartla
salıverilmesine ilişkin Elazığ Birinci Ağır Ceza Mahkemesi'nin 4.5.1993
tarih, 1993/76 M. sayılı kararına itirazın reddi konusundaki Malatya Ağır
Ceza Mahkemesi'nin 20.5.1993 tarih, 1993/85 M. sayılı kararı havi dosya
tetkik olundu.:
Hükmün kesinleşmesinden evvel tutuklulukta geçen sürenin ceza
mahkumiyetlerinden indirilmesi zorunludur (TCK. 40).
647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkındaki Kanunun 19/3. maddesine göre; şartla
salıvermede, tutuklu kalınan günler de hesaba katılmaktadır.
Şartla salıverilen hükümlünün geri kalan süre içinde kasıtlı bir cürümden
dolayı hürriyeti bağlayıcı bir cezayı gerektiren suçu işlemesi halinde şartla
salıverme kararı geri alınır. Sonraki suç tarihine kadar geçen aradaki süre
infazdan sayılarak (bilahare kanunda yapılan değişiklikle) bu tarihten sonra
bir süre kalıyorsa sadece bu süre infaz edilir (TCK. 17/1). Şayet infazı
gereken bir süre kalmıyorsa ceza tamamen infaz edilmiş sayılır (TCK. 17/3).
Şüphesiz ki ceza ve ceza usulü hukuku açısından ilamlar, kesinleştiklerinde
infaz edilebilir. Ancak 647 sayılı Kanunun gerekçesinde de belirtildiği gibi
şartla salıverme kurumu cezanın muayyen bir infaz şeklidir. Cezaevine konulan
hükümlünün iyi halini teşvik etmek amacıyla benimsenmiştir. Ceza Genel
Kurulu'nun 4.5.1992 gün, 1-67/129 sayılı kararında da vurgulandığı gibi;
"kanunda belli bir infaz şekli olan şartla salıverme kurumunun koşulları
bulunan hükümlülere uygulanması halinde CEZANIN FİİLEN VE HUKUKEN İNFAZ
EDİLDİĞİNİ KABUL ETMEKTE zorunluluk bulunmaktadır".
Tutuklu kalınan sürenin cezadan indirilmesi de şartla salıvermede bunun
gözetileceği hükümleri ile şartla salıvermenin bir infaz şekli olarak kabulü
zorunluluğu karşısında yazılı emre dayanan tebliğnamedeki görüşe iştirak
edilememiştir. Aksi takdirde; aldığı cezadan daha fazla tutuklu kalmış bir
hükümlünün (Örneğin, ağır suçtan tutuklanıp yargılanarak 3 yıl hürriyeti
bağlayıcı cezaya mahkum olmuş ancak 4 yıl tutuklu kalmış birinin) cezası şu
ya da bu nedenle çok sonra kesinleştiğinde; infazını kesinleşme tarihine
kadar haksız yere uzatmış olabileceği gibi ayrı ayrı belirlenmeleri gereken
şartla ve bihakkın salıverme tarihleride kesinleşme tarihi ile üst üste
çakıştırılıp birleştirilerek fiilen ve hukuken ortadan kaldırılmış olacaktır.
Oysa şartla ve bihakkın salıverme tarihleri birbiriyle birleşemeyen
tarihlerdir.
Kaldı ki, kesinleşme tarihi esas alındığında deneme süresi bu tarihte
başlayacaktır. Kesinleşme tarihinden sonra bir suç işlendiğinde şayet bu da
süre içinde kalırsa evvelce hukuken infaz edilmiş sayılması gereken cezanın
tekrar infazını gerektirir ki bu fevkalade sakıncalı, gayri adil bir sonuç
olur.
Yazılı emre konu olan olayda; 16.4.1993 tarihinde kesinleşen ilamla; 2 yıl 9
ay, 10 gün ağır hapis ve 2 ay, 29 gün hapis cezasına mahkum olan İsmail bu
cezaların verilmesine neden olan suçlardan dolayı 14.9.1991-11.3.1993
tarihleri arasında 544 gün tutuklu kalmıştır.
Bu cezaları itibariyle, 647 sayılı Kanun ve 2148 sayılı Kanun hükümlerine göre
şartla salıverme süresi 441 gün olup daha fazla tutuklu kalmıştır.
Yazılı emre dayanan tebliğnamede; şartla salıverme tarihi hükmün kesinleştiği
16.4.1993 tarihi olması gerektiği ifade olunmaktadır. Yerel mahkeme
tutuklandığı tarih itibariyle hesabı yaparak 441 gün karşılığı olarak
hükümlünün şartla salıverilme tarihini 28.11.1992 olarak belirlemiştir. Bu
karar yukarıdaki açıklamalar karşısında yasalara uygundur.
Bu itibarla, yazılı emre dayanan tebliğnamedeki düşüncenin (REDDİNE),
20.9.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|