 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Onbeşinci Hukuk Dairesi
E. 1993/1383
K. 1993/1347
T. 18.3.1993
* İKİNCİ İHALE
* TEKLİF VERENLER ARASINDA TERCİH
ÖZET : En ucuz teklifi veren firma yerine daha pahalı teklifin kabul edilme
nedenleri araştırılmalı, zorunlu ya da ticari hayatta uygulana gelen makŞl
neden yoksa zararın artışında davacı Kurum'un da kusurlu olduğu kabul
edilmelidir.
(818 s. BK. m. 98, 44)(1086 s. HUMK. m. 284)
Taraflar arasındaki davanın, (Tavşanlı Asliye Hukuk Hakimliği)nce görülerek
mahkeme ilamında belirtilen gerekçelere binaen verilen 19.11.1991 tarih ve
90-907 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili
tarafından istenmiş olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup
düşünüldü:
1- Dosyadaki belgelere, toplanan delillere, özellikle yanlar arasında yapılan
sözleşme hükümlerine göre davalıların aşağıdaki bendlerin dışında kalan sair
temyiz itirazları yerinde bulunmamıştır.
2- Yanlar arasındaki sözleşmenin feshini müteakip davacı Kurum'ca hazırlanan
Genel Şartnamenin 3.2. maddesinde; teklif verecek firma ve kişilerin diğer
belgeler yanında "eksiltmeye konan işlere benzer işleri başarı ile ikmal
etmiş olduğunu gösterir belge" ibraz etmeleri koşuluna da yer verilmiştir.
Buna göre, ikinci ihalede en düşük teklifi veren E.... Zincir Firması'nın da
benzer işleri başarıyla ikmal ettiğinin davacı Kurum'ca varsayıldığını kabul
etmek gerekir. O halde düşük teklifin kabul edilmemesine dair bilirkişilerce
gösterilen "en ucuz teklifi veren E..... Zincir Firması'nın da davalı firma
gibi bu imalatta başarılı olamıyacağı düşünülerek.." şeklindeki gerekçe
tutarlı değildir. Bundandır ki, düşük teklif dururken bunun çok üzerinde olan
312 milyon liralık teklifin kabul edilme nedenleri üzerinde durulması,
zorunlu ya da ticari hayatta uygulanagelen makul neden yoksa zararın
artışında davacı Kurum'un da kusurlu olduğunun kabul edilmesi (BK. md. 98-44)
ve buna göre hükme varılması doğru olandır. Mahkemece ikinci ihale ile ilgili
cümle evrak getirilmeli, -yorumda yardımcı olabilmesi için- içlerinden biri
hukukcu, biri deneyimli ve teamülü bilen tacir, bir diğeri ise teknik
konusunda uzman üç kişilik kurula inceleme yaptırılmalı, teslim şekillerine,
ücretin ödeme sürelerine vesair koşullara göre görünürde düşük teklifle
diğerlerinin karşılaştırılması, icabında denkleştrilmesi suretiyle gerçekten
düşük teklif tespit ettirilmeli ve buna rağmen yüksek fiyat kabul edilmiş ise
bunun Yargıtay denetiminede elverişli biçimde nedenleri ortaya konulmuş
olarak rapor alınmalı (HUMK. md. 284), alınacak bu rapor şartnamenin 10.3.
maddesi hükmü ve hakkaniyet kurallarıyla birlikte değerlendirilerek sonuca
gidilmelidir. Bu hususlar bir yana bırakılarak - ve en azından HUMK.nun 283.
maddesince ek rapor da alınmadan - bilirkişinin yeterli olmayan gerekçeyle
tanzim ettiği raporuna bağlı kalınarak - yazılı şekilde karar verilmesi doğru
olmamıştır.
3- Ayrıca:
a) Davalı Firmanın üç ortaklı "adi şirket" olduğunun davacı Kurum'ca
bilinebildiği, her bir ortağın 1/3 paya sahip bulunduğu, içlerinden Baki
hakkında davanın takip edilmediği nazara alınarak diğer davalılardan, davada
istenilen miktarın 2/3'üne ve eşit nisbette tahsiline karar verilmesi
gerekirken istemin tamamının iki davalıdan tahsiline karar verilmiş olması,
b) Sözleşme uyarınca verilmiş avans, karşılığında alınan banka mektubunun
nakte çevrilmesi suretiyle tahsil edilmiş ve bu haliyle asıl borç sakıt
olmuş, faizi saklı tutulduğuna dair bir iddia da ortaya atılmamış iken BK.nun
113. maddesine aykırı olarak avansın davalılarda kaldığı süre için faize
hükmedilmesi,
c) Muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtariyle mütemerrit olur (BK. md.
101/ilk). Dava açılmadan böyle bir ihtarın yapıldığı ileri sürülmediği gibi
kanıtlanmış da değildir. Bu durumda temerrüt faizinin başlangıcı dava tarihi
olması gerekirken mahkemece faizin 12.9.1988 tarihinden başlatılması,
Hususları da usul ve yasaya aykırı olmakla, hüküm bozulmalıdır.
S o n u ç : Yukarda 1. bendde açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının
reddine, 2 ve 3. bendlerde açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün
davalılar yararına (BOZULMASINA), duruşmada vekille temsil edilmeyen davalı
yararına vekalet ücretinin tayinine yer olmadığına, istek halinde ödedikleri
temyiz peşin harcının temyiz eden davalılara geri verilmesine, 18.3.1993
gününde oybirliğiyle karar verildi.
|