 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Onuncu Hukuk Dairesi
E. 1993/13387
K. 1994/6844
T. 12.4.1994
* SİGORTALILIKLARIN ÇAKIŞMASI
* YAŞLILIK AYLIĞI TAHSİSİ
ÖZET : Bağ-Kur sigortalılığı ve isteğe bağlı SSK. sigortalılığının çakışması
halinde, zorunlu olan, Bağ-Kur sigortalılığı esastır.
Davacı şoförün, dernek kaydı silinmişse, bu tarihten sonrası için isteğe bağlı
sigortalı sayılır.
Yaşlılık aylığı bağlayacak Kurum'un hangisi olduğu ve yaşlılık aylığı
şartlarının oluşup oluşmadığı da, şahsi dosyadaki belgeler celbedilerek hüküm
altına alınmalıdır.
(506 s. SSK. m. 60, 85) (1479 s. Bağ-Kur K. m. 24, 25, 26) (2829 s. HBK. m.
8)
Davacı, Bağ-Kur sigortalılığının 31.12.1988 tarihinde sona erdiğinin ve
1.1.1989 tarihinde başlayan Sosyal Sigortalar Kurumu'na tabi isteğe bağlı
sigortalılığının geçerli olduğunun tesbitiyle, 29.1.1993 talep tarihi
itibariyle Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan yaşlılık aylığı bağlanmasına karar
verilmesini istemiştir.
Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteğinin
süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla
dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar
tesbit edildi.
Davacı sonuç olarak, Bağ-Kur sigortalılığının 31.12.1988 tarihi itibariyle
sona erdiğinin, 1.1.1989 tarihinde başlayan SSK.na tabi isteğe bağlı
sigortalılığının geçerliliği ve 29.1.1993 talep tarihi itibariyle kendisine
Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin
tesbitini istemiştir.
Davacının 22.2.1965 ve 5.4.1973 tarihleri arasında vergi mükellefi olduğu
4.5.1967 ile 30.5.1989 tarihleri arasında şoförler derneğine kaydı bulunduğu
1.10.1972 ile 31.12.1988 tarihleri arasında Bağ-Kur sigortalılığının nizasız
olduğu Bağ-Kur'un 1.1.1989 - 30.5.1989 dönemi için Şoförler ve Otomobilciler
Derneği'ne kaydından dolayı zorunlu sigortalı saydığı, 1.1.1989 ile 29.1.1993
tarihleri arasında SSK.na tabi isteğe bağlı sigortalı olduğu, 29.1.1993
tarihinde SS.Kurumu'ndan tahsis talebinde bulunduğu dosya içeriğindeki
deliller ve davalı Sosyal Sigortalar Kurumu'nun cevap dilekçesinden
anlaşılmaktadır.
Mahkemece, davacının dernek kaydından dolayı Bağ-Kur zorunlu sigortalısı
bulunduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiştir. 1479 sayılı Kanunun
24. maddesi hükmüne göre Kanunla veya Kanunun verdiği yetkiye dayanılarak
kurulu Sosyal Güvenlik Kuruluşları kapsamı dışında kalan herhangi bir
işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın kendi nam ve hesabına bağımsız
çalışan esnaf ve sanatkarlar zorunlu Bağ-Kur'lu sayılırlar. Bağ-Kur
sigortalılığının koşulu herhangi bir işverene bağlı olmadan kendi nam ve
hesabına çalışmadır. Yine, 506 sayılı Kanun m. 85'e göre isteğe bağlı
sigortalılığın önkoşulu zorunlu olarak sigortaya tabi olmamadır. Davacı
dernek kaydının bulunduğu 1.1.1989 ile 30.5.1989 tarihleri arasında kendi nam
ve hesabına çalışmasına son vermişse zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı sona erer.
Araştırılması gereken husus, kendi nam ve hesabına çalışma olgusunun hangi
tarihler arasında geçtiği ve bu çalışmalarına hangi tarihte son verdiğidir.
Bu yönde davacının 1.11.1989 - 30.5.1989 tarihleri arasında kendi nam ve
hesabına çalışması olup olmadığı yöntemince araştırılıp saptanarak sonucuna
göre kendi nam ve hesabına çalışması bulunan süre ile çakışan isteğe bağlı
sigortalılığının iptali ve bu sürede zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olduğunun
kabulü gerekir. Giderek herhalde davacının dernek kaydının 30.5.1989
tarihinde silinmesi karşısında bu tarihten sonra SSK.na tabi isteğe bağlı
sigortalılığının geçerliliğine hükmedilmelidir. Davacının, Sosyal Sigortalar
Kurumu'nun cevap dilekçesi içeriğinden 29.1.1993 tarihinde Sosyal Sigortalar
Kurumu'ndan yaşlılık aylığı tahsis talebinde bulunduğu anlaşıldığından 2829
sayılı Kanun 8. maddesi çevresinde değerlendirme yukarıda öngörülen araştırma
sonucuna göre yapılmalı, giderek, 506 sayılı K. m. 60'da öngörülen koşulların
davacı bakımından gerçekleşip gerçekleşmediği şahsi dosyasıda tam belgeleri
ile celbedilmek suretiyle araştırılarak sonucuna göre hükmedilmelidir.
Belirtilen maddi ve hukuki esaslar gözetilmeden eksik inceleme ile hüküm
tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli,
hüküm bozulmalıdır.
S o n u ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA),
temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.4.1994 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
|