 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
2.Hukuk Dairesi
Sayı:
ESAS KARAR
93/12846 94/470
ÖZET: Tanınması veya tenfizi istenen yabancı mahkeme ilamının o ülke
makamlarınca usulen onanmış aslının dava dilekçesine eklenmemesi halinde
davanın reddi gerekir.
Bu eksikliğin ilk itiraz olarak ileri sürülmesi gerekmediği gibi hakim
eksekliğin giderilmesini istemek zorunda da değildir.
Taraflar arasındaki tenfiz davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli
mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp
düşünüldü.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni
gerektirici sebeplere ve özellikle yabancı mahkeme ilamının o ülke
makamlarınca usulen onanmış aslının dava dilekçesine eklenmemiş ve 2675
sayılı kanunun 37 ci maddesi koşulları yerine getirilmemiş bulunmasına göre
yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün
ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin
alınan harcın mahsubuna oyçokluğuyla karar verildi.20.1.1994
BAŞKAN ÜYE ÜYE ÜYE ÜYE
Tahir Alp Nedim Turhan Ferman Kıbrıscıklı Özcan Aksoy A.İhsan Özuğur
(Muhalif) (Muhalif)
30.000 Tl.İlam H.
l9.000 Tl.Peşin H.
11.000 Tl.Kalan H.
MUHALEFET ŞERHİ
Kuşku yokki, yabancı memleketlerde hukuk davalarına ilişkin olarak
verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilamların
Türkiye'de icra olunabilmelerini sağlamak için açılan "tenfiz" istemine
ilişkin davalarda, öncelikle 2675 sayılı kanunda belirlenen usul kuralları
uygulanır. Söz konusu kanun 36. maddesinde tenfiz isteminin dilekçe ile
olacağı kurala bağlandıktan sonra 37. madde de "yabancı mahkeme ilamının o
ülke makamlarınca usulen onanmış aslı ve onanmış tercümesi ile ilamın
kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge
ile onanmış tercümesinin" ekleneceği hükme bağlanmıştır.
Davanın bu biçime uygun açılmamış olması halinde ne gibi işlem
yapılacağı bu kanunda gösterilmemiştir.
Söz konusu 2675 sayılı kanunda kural bulunmayan hallerde, bu kanuna
nazaran genel hüküm niteliğinde olan, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu
uygulanmalıdır.
Dava dilekçesinde eksiklikler olması Hukuk Usulü Muhakemeleri
Kanununun l87/7. maddede ilk itiraz olarak belirlenmiştir. Hakim ilk
itirazları resen gözetemez. Davalının dava dilekçesinde noksanlık bulunduğu
yönünde bir itirazı yoktur. Kaldıki 2675 sayılı kanun 37. maddesi uyarınca
dava dilekçesine eklenmesi emrolunan belgeler davada delil durumundadır.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun l80. madesinde de benzer hükümler yer
almaktadır. Dava dilekçesine eklenmesi zorunlu olan belgelerin dilekçeye
eklenmemiş olması davanın reddi için sebep kabul edilmemiş, aynı maddenin
ikinci fıkrasında ilk oturumda söz konusu belgelerin getirilmesini veya
eksikliğin tamamlanmasını isteme görevi hakime yüklenmiştir.
Dava dilekçesine yabancı mahkeme ilamının aslının yerine fotokopisinin
eklenmiş olması sebebiyle mahkemenin red kararını doğru bulan çoğunluk
görüşüne katılmıyoruz.
Yabancı mahkeme kararının 25 Ağustos l992 tarihinde kesinleştiği
29.9.l992 tarihli 30387 Y.nolu tercümenin başında yazılıdır. Mahkemenin bu
eksikliğe işaret eden gerekçesi doğru olmadığı gibi 2675 sayılı kanunun 38.
maddesi şartlarının ne suretle oluşmadığı da açıklanmamıştır. 2675 sayılı
kanun 36/c maddesi hükmünden anlaşılacağı üzere yabancı mahkeme hükmünün
kısmen tenfizini istemek dahi mümkündür. Davacı vekilinin nafakanın
indirilmesi ve bu hali ile ilamın tenfizi yönündeki isteminin açıklanan hüküm
çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğinin düşünülmemeside doğru değildir.
Mahkemece yapılacak iş, davacıdan yabancı mahkeme ilamı aslını Hukuk
Usulü Muhakemeleri Kanununun l80/2. madde çerçevesinde istemek davayı 2675
sayılı kanunun 36 ve 38.maddesine göre değerlendirip bir karar vermekten
ibaretken, bir takım usuli gerekcelerle, esasa dairde bir sebep açıklamadan
red usul ve kanuna aykırıdır.
Karar bozulmalıdır.
BAŞKAN ÜYE
Tahir Alp Ali İhsan Özuğur
|