 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
ONBİRİNCİ HUKUK DAİRESİ
ESAS KARAR
1993/1267 1994/419
YARGITAY İLAMI
MAHKEMESİ :Orhangazi Asliye Hukuk(Ticaret)Mahkemesi
TARİHİ :30.12.1992
NUMARASI :91/136-92/462
DAVACI :CE-SA Çember San.Tic.A.Ş. Av:Güner Elçin
DAVALI :Ak Sigorta A.Ş. Av:Muhsin Konut
Taraflar arasındaki davadan dolayı Orhangazi Asliye Hukuk (Ticaret)
Mahkemesince verilen 30.12.1992 tarih ve 136-462 sayılı hükmün duruşmalı
olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma
için tayin edilen 25.1.1994 gününde davacı avukat Güner Elçin geldi davalı
avukatı tebligata rağmen gelmediğinden temyiz dilekçesinin süresi içinde
verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf avukat dinlendikten sonra
vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması duruşmadan
sonraya bırakılmıştı. Bu kerre dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin
gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirkete sigortalı bulunan müvekkiline ait
fabrikanın yangın nedeniyle hasara uğradığını, mahkemece zarar tutarı
(184.033.175)Tl.olarak tesbit edilmesine rağmen davalının
(32.248.300)Tl.ödeme teklifinde bulunduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hak
saklı kalmak kaydıyla (184.033.175)Tl.nin olay tarihi olan 13.3.1991
tarihinden itibaren banka faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve
dava etmiştir.
Davalı vekili, yaptırılan ekspertiz incelemesi sonucunda eksik sigorta
bulunduğu da nazara alınarak davacıya ödenmesi gereken tutarın
(32.249.800)Tl. olduğunun anlaşıldığını, banka kanalıyla gönderilen bu
paranın davacı tarafından alınmadığını, tarafların hasar miktarı hususunda
anlaşamamaları nedeniyle zararın poliçe genel şartları uyarınca
hakem-bilirkişilerce belirlenmesi gerektiğini, müvekkilinin dava dilekçesinin
tebliğinden önce hakemini seçerek davacıya bildirdiğini emtianın sigortalı
olmadığını ve yangın tarihinden itibaren faiz istenemeyeceğini belirtmiştir,
bilahare ise emtianın da sigortalı olduğunu beyan etmiştir.
Mahkemece, 3.hakem bilirkişi raporunun mahkemenin başka bir dosyası
ile iptali üzerine tarafların mahkemece tayin edilen bilirkişilerce
hazırlanan 10.12.1992 tarihli raporu kabul ettiklerini bildirmeleri nedeniyle
yeniden hakem-bilirkişi prosedürünün işletilmediği ve mahkeme bilirkişiler
raporunun hakem bilirkişi raporu olarak benimsendiği, her ne kadar davacı
taraf olay tarihinden itibaren faiz talebinde bulunmuş ise de bu talebin
yerinde olmadığı zira poliçe genel şartlarının (h) maddesi gereğince
alacağın hakem-bilirkişi rapor tarihinde muaccel olacağı tarafların
seçtikleri hakem bilirkişi heyeti rapor tarihinin 10.12.1992 olması nedeniyle
bu tarihten itibaren reeskont faizine hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle
10.12.1992 tarihli raporla belirlenen (112.074.329)Tl.nin 10.12.1992
tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan
tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Taraflar arasındaki akdi ilişkiyi düzenleyen poliçe genel
şartlarının 18/2. maddesinde tarafların uyuşamaması halinde ziya ve hasarın
miktarının hakem-bilirkişiler vasıtasıyla tayin edilmesi ve 18/4 maddesiyle
de bu halde alacağın hakem-bilirkişi raporu ile muaccel olacağı hükme
bağlanmış bulunmaktadır. Dava konusu olayda başlangıçta davalının mamul
hasarının teminat harici olduğunu savunması nedeniyle gerçekte hasarın
mahkemece tayin edilmesi gerekmekte iken, bilahare davalının bu yöndeki
savunmasından vazgeçmesinden sonra davacı da hakemini seçerek ziya ve hasarın
hakem bilirkişiler vasıtasıyla tesbitini istemesi nedeniyle taraflar arasında
artık bu yönden poliçe genel şartlarının 18. maddesi hükümleri uygulanmak
gerekmektedir. Davada tarafların seçtikleri hakemlerin anlaşamaması üzerine
3. hakem bilirkişi seçilmiş ve bu hakem-bilirkişi 9.12.1991 tarihli raporuyla
hasar tutarının (236.842.461)Tl.olduğunu tesbit etmiştir. Her ne kadar
bilahare poliçe genel şartlarının 18/9. maddesi hükmüne dayanılarak bu
hakem-bilirkişi raporunun iptali için dava açılmış ise de, açılan davada
mahkemece sadece miktar bakımından iptal kararı verilmiş, hakem-bilirkişice
belirlenen tazminatın (112.074.329)Tl.yi aşan kısmı iptal edilmiştir. Raporun
tamamen iptali söz konusu değildir. O halde poliçe genel şartlarının 18/4.
maddesi uyarınca (112.074.329)Tl.alacağın hakem bilirkişi rapor tarihi olan
9.12.1991 tarihinde muaccel olduğunun ve davalının temerrüdünün de bu tarihte
başladığının kabulü gerekir. Bu itibarla her ne kadar faizin olay tarihinden
başlatılması söz konusu olamaz ise de mahkemece alacağın 9.12.1991 tarihinde
muaccel olduğu ve davalının temerrüdünün de bu tarihte başladığı, nazara
alınarak alacağa anılan tarihten itibaren temerrüt faizi yürütülmek
gerekirken, bu husus nazara alınmadan alacağa 10.12.1992 tarihinden itibaren
faiz yürütülmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle davacı yararına bozulması
gerekmiştir.
2-Kabule göre de; 3095 sayılı yasanın 2/3. maddesi uyarınca reeskont
faizine hükmedildiği halde kararda oran veya varsa değişen oranlarının
gösterilmemesi de doğru olmamış, hükmün bu nedenle de davacı yararına
bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz
itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, (750.000)lira
duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ödediği
temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 27.1.1994 tarihinde
oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Nejat Özkan G.Eriş H.Deniz S.Atabek İ.Demirkıran
|