Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



      T.C.
    YARGITAY
 2.HUKUK DAİRESİ
      SAYI

ESAS:     KARAR:
93/12359  94/25	 

	ÖZET : Dava delili olarak taraflardan birinin muayenesi veya kanı yada
 dokusunun alınması, incelenmesine gerek görülürse, hakim tayin olunacak gün
 ve yada hazır bulunması muayene yada doku alınmasına müsaade edilmesi aksi
 halde lehine oluşacak karineden feragat etmiş sayılacağı ihtar edilip mehil
 verilmelidir.

        Taraflar arasındaki davanın kayyım Halil Çek'ın davaya katılarak
 yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyizen mürafaa
 icrası suretiyle tetkiki istenilmekle, duruşma için tayin olunan bugün temyiz
 eden vekili Av. Tahir Özaslan ile karşı taraf vekili Av. Mehmet Ağmaz geldi.
 Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması
 duruşmadan sonraya bırakıldı. Dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği
 görüşülüp düşünüldü.
       1- Davalıya delillerini ve tanıklarını bildirmesi ve masrafları
 yatırması konusunda mahkemece verilen mehil, kesin mehil olmadığı ve davalı
 tarafından 21.9.l992 tarihli tahsilat makbuzu ile masrafları yatırdığı halde
 davalı tanıkları dinlenmeden hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
       2- Hakim Hukuk Usulü Muhakemeleri kanununda gösterilmemiş olan diğer
 hüküm sebeplerinin istimaı ve tetkikine de karar verebilir ve bu husus
 hakkında iki tarafı dinledikten sonra ortaya çıkan hale göre gereken
 tedbirleri alır (HUMK. 367). Davalının baba olmadığı tıbbı incelemeler
 sonunda verilecek raporlarla gerçekleşebilir. Taraflara, kanları (dokuları)
 üzerinde inceleme yapılması için bu incelemeyi yapacak kurumlara, tayin
 olunacak süre içinde muracaat etmeleri, test için gerekli kan veya dokuların
 alınmasına muvafakat etmeleri, aksı halde lehlerine bu yolla oluşacak
 karineden feragat etmiş sayılacakları yönünde ihtarlı mehil verilmeden
 davalının kan muayenesi için gitmiyecegi yönündeki beyanı ile yetinilerek
 eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
        SONUÇ: Hükmün açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre
 diğer yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, duruşma için takdir
 olunan yediyüzellibinlira vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya
 verilmesine, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine bozmada
 oybirligi, sebebinde oyçokluğuyla l0.l.l994 tarihinde karar verildi. 

BAŞKAN       ÜYE	     ÜYE	       ÜYE	   ÜYE
Tahir Alp  Nedim Turhan Ferman Kıbrıscıklı Özcan Aksoy A.İhsan Özuğur  
(muhalif)
	                    MUHALEFET ŞERHİ	

       Evlilik dışı doğan çocuğun anası babanın hükmen tayinini dava edebilir.
 Çocuketa bu hakka haizdir (M.K.295). Mahkeme evlilik haricinde bir doğumdan
 haberdar olduğu veya böyle bir gebelik ana tarafından kendisine haber
 verildiği takdirde çocuğun menfaatlerinin siyanet etmek üzere hemen bir
 kayyım tayin eder (M.K.298). Görüldüğü gibi evlilik dışı doğan çocuğun temsil
 hakkı münhasıran kayyım'a aittir. Ananın çocuğu temsil hakkı ve yetkisi
 yoktur. Yapılan işin hal ve icabından açıkca anlaşıldıgı takdirde ve Borçlar
 Kanununun 4l0 ve müteakip maddeleri şartları varsa ananın çocuk lehine
 tasarrufları vekaletsiz tasarruf niteliginde olabilir. Dava dilekçesinden
 açıkca anlaşılmadıkca ananın açtıgı babalık davasının çocuk yararına da
 açıldığını kabul etmek mümkün değildir. Olayımızda da bu yönde bir açıklık
 bulunmadıgından çocuk adınada açılan babalık davasından söz edilemez.
 İncelenen bu davanın Medeni Kanunun 295. maddesi çerçevesinde ananın kendi
 adına açtığı bir babalık davası olarak nitelendirilmesi zorunludur. Ananın
 açtığı bu davada tabii ki çocuk ve kayyımı üçüncü şahıs durumundadır. Ancak
 bu davanın sonucu çocuğun haklarına etkili olacağından çocuk adına kayyımın
 davaya katılması (HUMK. 53-58) mümkündür. İşte Yargıtay Hukuk Genel Kurulu
 20.l.l988 günlü 473/42 sayılı kararında bu yöne işaret etmiş, kayyımın davaya
 katılması halinde onunda delilleri toplanarak sonucu uyarınca bir karar
 verilmesine işaret etmiştir.
       Olayda kayyım duruşmaya gelmiş ancak usulüne uygun katılma isteginde
 bulunmamıştır. Kayyımın usulüne uygun harç verilerek dava niteligi kazanan
 bir isteği de yoktur. Ananın kendi adına açtığı ve kayyımın çocuk adına
 usulüne uygun katılması olmayan bu dava Medeni Kanunun 296. maddesinde
 gösterilen hak düşürücü sürede açılmadıgından reddi gerekir. Karar bu
 sebepten bozulmalıdır.

BAŞKAN
Tahir Alp        	
    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Tapu babamın adına, kira sözleşmesi benim adıma. Kiracı tahliye hk.? 
  • 01.08.2025 20:09
  • [Ticari krediler] see this here sky kingdom aviation 
  • 01.08.2025 19:42
  • [Kredi notu] check it out sky kingdom aviation 
  • 01.08.2025 19:36
  • you could try here sky kingdom aviation 
  • 01.08.2025 19:20
  • [Bankalar hukuku] read this article sky kingdom aviation 
  • 01.08.2025 19:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini