 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Onuncu Ceza Dairesi
E. 1993/1183
K. 1993/6178
T. 20.5.1993
* 3167 SAYILI YASAYA MUHALEFET
* ÇEKİN BİRLİKTE KEŞİDE EDİLMESİ
* AVAL'İN CEZAİ SORUMLULUĞU
ÖZET : 3167 sayılı Yasanın 16. maddesine göre aval vereni keşideci saymaya
olanak bulunmadığından dava konusu çeklerden beş adedinde aval veren
durumunda olan sanıklar bu çeklerden dolayı cezai yönden sorumlu
tutulamazlar.
Sanıkların ortak banka hesabından birlikte keşide ettikleri bir adet çek için
ihtarname sanıklardan sadece birine tebliğ edildiğinden bu sanığın sanıklar
adına tebellüğ yetkisi bulunup bulunmadığı araştırılmalı, yetkisi varsa
şikayetin 6 aylık süre geçtikten sonra yapıldığı gözetilmeli, yetkisi yoksa
tüm sanıklara banka tarafından ihtarat yapılması sağlanmalı, sonucuna göre
karar vermelidir.
(3167 s. Çek K. m. 7, 16)(6762 s. TTK. m. 706, 730/7, 613/III, 614/1)
3167 sayılı Kanuna aykırılıktan sanıklar Mehmet, Mustafa ve Sadık'ın yapılan
yargılanmaları sonunda; hükümlülüklerine dair, (Konya Dördüncü Asliye Ceza
Mahkemesi)nden verilen 27.5.1992 gün ve 1991/1032 esas, 1992/392 karar sayılı
hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanıklar tarafından istenilmiş
olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığının onama isteyen 2.2.1993 tarihli
tebliğnamesi ile Daireye gönderilmekle incelenip gereği düşünüldü:
A- Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin
soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen
dosya içeriğine göre sanık Mehmet'in yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının
reddiyle bu sanık hakkındaki hükmün istem gibi ONANMASINA,
B- Sanıklar Mustafa ve Sadık'ın temyizlerine gelince:
Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak:
Türk Ticaret Yasasının 706. maddesine göre "çekte yazılı bedelin ödenmesi
kısmen veya tamamen aval ile temin olunabilir. Bu teminat muhatap hariç olmak
üzere üçüncü bir şahıs yahut çek üzerinde imzası bulunan bir kimse tarafından
da verilebilir". Aval, çek bedelinin ödenmesinden sorumlu olan kişiler lehine
verilen bir tür teminattır.
Keşideci ile muhatap dışında kalan kişilerin çekin ön yüzüne atacakları
imzalar aval sayılır. Avalin kimin lehine yapıldığı belirtilmemişse keşideci
için verildiği kabul edilir (TTY. 730/7, 613/III). Buna karşılık çekin arka
yüzüne atılan imza beyaz ciro niteliğinde olduğundan aval sayılabilmesi için
"Aval içindir" yada benzeri bir ifade ile birlikte kimin lehine verildiğinin
belirtilmesi gerekir. Kısmi aval geçerli olup aval tarihinin gösterilmesi
zorunlu değildir.
Yasal süre içinde ibraz edilerek karşılığının bulunmadığı belirlenen çekten
dolayı aval veren kişi çek bedelinin ödenmesinden lehine aval verdiği kişiyle
birlikte müteselsilen sorumludur (TTY. 614/1).
Açıklanan özellikleri itibariyle aval verenin sorumluluğu hukuksal
niteliktedir.
3167 sayılı Yasanın 16. maddesi karşılıksız çek keşide edenlerin
cezalandırılmasını öngörmüştür. Aval vereni aynı zamanda keşideci saymaya
olanak bulunmadığından sözü edilen madde uyarınca cezai yönden sorumlu tutmak
mümkün değildir.
Dava dosyası içeriğine göre suça konu olan çeklerden hesap sahibi Mehmet'in
keşide ettiği 274583, 274584, 274585, 274586 ve 274587 seri numaralı çeklerin
ön yüzünde imzaları bulunan sanıklar aval veren durumunda olduklarından bu
çeklerden dolayı cezai yönden sorumlu tutulamazlar.
Buna karşılık muhatap bankanın 29 Nisan 1992 günlü cevap yazısına göre 705287
seri numaralı çekle ilgili 12308 numaralı hesabın sanıkların ortak hesabı
olduğu ve bu çeki birlikte keşide ettikleri anlaşıldığından, anılan çek
yönünden cezai sorumlulukları bulunmaktadır. Ancak, sözü edilen bu çekle
ilgili ihtarnamenin tebliğ edildiği Mehmet'in sanıklar adına tebligatı almaya
yetkisi bulunup bulunmadığı tebligat belgesinden anlaşılmaktadır.
Bütün bu durumlar dikkate alınarak 705287 seri numaralı çekle ilgili ihtar
mektubunun tebliğ edildiği Mehmet'in 5584 sayılı Posta Yasasının 17.
maddesine göre sanıklar adına iadeli taahhütlü mektup almaya yetkili olup
olmadığının dolayısı ile tebligatın geçerli bulunup bulunmadığının
araştırılarak belirlenmesi geçerli ise tebliğ günü olan 26.4.1991 tarihini
izleyen düzeltme süresinin bitiminden itibaren 6 aylık süre geçtikten sonra
25.11.1991 tarihinde şikayetin yapıldığının gözetilmesi, tebligat geçerli
değilse, 705287 seri numaralı çek için muhatap banka tarafından 3167 sayılı
Yasanın 7. maddesine göre sanıklara yöntemine uygun ihtarat yapılmasının
sağlanması, yasal süre içinde düzeltme hakkının kullanılıp kullanılmadığı da
araştırılıp belgeleri getirtilerek sonucuna göre sanıkların hukuki
durumlarının tayini gerekirken tüm çeklerden sorumlulukları kabul edilerek ve
eksik araştırma ile yazılı biçimde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden
hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak (BOZULMASINA), 20.5.1993
gününde oybirliğiyle karar verildi.
|