 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Altıncı Hukuk Dairesi
E. 1993/11808
K. 1993/12059
T. 17.11.1993
* ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ
* SATIŞ BEDELİNİN PAYLARA DAĞITIMI
KURALI
ÖZET : Satış yoluyla ortaklığın giderilmesi istenilen taşınmaz üzerinde bina,
ağaç vesaire gibi muhdesat varsa, bunlar MK.nun 619. maddesi uyarınca, arzın
mütemmim cüzü sayıldığından arzla birlikte satışına karar verilir. Ancak,
bunların bir kısım paydaşlara aidiyetine ilişkin tapuda şerh varsa veya bu
hususta tüm paydaşlar ittifak ediyorsa, o takdirde değerlere göre oran
kurulması ve satış parasının bu oran esas alınarak dağıtılması gerekir. Oran
kurulurken, muhdesatın ve arzın dava tarihi itibariyle ayrı ayrı değeri
takdir ettirilir ve bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri saptanır.
Bulunan tüm değer muhdesat bedeline ve arzın kıymetine ayrı ayrı oranlanarak
yüzde itibariyle ne kadarının muhdesata ne kadarının arza isabet ettiği
belirlenir. Satış bedeli dağıtımında da bulunan bu yüzde nisbetler gözönünde
tutularak muhdesata isabet eden kısmın sadece muhdesat sahibine veya payları
nisbetinde sahiplerine, arza isabet eden kısmında payları oranında tüm
paydaşlara verilmesi gerekir. Muhdesatın arzın paydaşlarına değil de üçüncü
kişiye aidiyetinin anlaşılması halinde bu kişinin muhdesat nedeniyle davaya
dahil edilmesi ve ona satış bedelinden pay verilmesi olanağı yoktur.
(743 s. MK. m. 628)
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan izale-i şuyuu davasına dair karar,
davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla; dosyadaki bütün
kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, bir parça taşınmaz ortaklığının giderilmesi isteminden ibarettir.
Mahkeme, satış suretiyle ortaklığın giderilmesine hükmetmiş ve hüküm davalı
vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Satış yoluyla ortaklığın giderilmesi istenilen taşınmaz üzerinde bina, ağaç
vesaire gibi muhtesat varsa bunlar MK.nun 619. maddesi uyarınca arzın
mütemmim cüz'ü sayıldığından arzla birlikte satışına karar verilir. Ancak,
bunların bir kısım paydaşlara aidiyetine ilişkin tapuda şerh varsa veya bu
hususta tüm paydaşlar ittifak ediyorsa o takdirde değerlere göre oran
kurulması ve satış parasının bu oran esas alınarak dağıtılması gerekir. Oran
kurulurken, muhtesatın ve arzın dava tarihi itibariyle ayrı ayrı değeri
takdir ettirilir, bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri saptanır.
Bulunan tüm değer muhtesat bedeline ve arzın kıymetine göre ayrı ayrı
oranlanarak yüzde itibariyle ne kadarının muhtesata ne kadarının arza isabet
ettiği belirlenir.Satış bedelinin dağıtımında da bulunan bu yüzde nisbetler
gözönünde tutularak muhtesata isabet eden kısmın sadece muhtesat sahibine
veya payları nisbetinde sahiplerine arza isabet eden kısmında payları
oranında tüm paydaşlara verilmesi icabeder.
Muhtesatın arzın paydaşlarına değilde üçüncü şahsa aidiyetinin anlaşılması
halinde bu şahsın muhtesat nedeniyle davaya dahil etme ve ona satış
bedelinden pay verme mümkün değildir.
Olayımızda; tarafların müştereken malik oldukları taşınmaz üzerinde davacı
tarafça inşaa edildiği uyuşmazlık konusu olmayan bir bina bulunmaktadır. Bu
bina taşınmazın mütemmim cüz'ü durumunda olduğundan, satış suretiyle
ortaklığın giderilmesine karar verilirken binanın satıştan ayrık tutulması
hukuken mümkün olmadığı gibi böyle bir ayrımın fiili sonuç doğuramıyacağı
ortadadır. Sadece yukarıda açıklanan esaslar dikkate alınarak arzın ve
binanın ayrı ayrı değerlendirilmesi toplam kıymetin yüzde ne kadarının bina
sahibi olarak davacıya verilmesi gerektiğinin hüküm yerinde gösterilmesi ve
kalan satış parasının tapudaki payları oranında taraflara dağıtılmasına
hükmedilmesi gereklidir. Bundan zuhul olunarak yazılı şekilde karar verilmesi
hatalı olmuştur. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
S o n u ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile
HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün (BOZULMASINA), istek halinde peşin
alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 17.11.1993 tarihinde
oybirliğiyle karar verildi.
|