 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
2.HUKUK DAİRESİ
SAYI:
Esas Karar
93/11130 93/12736
ÖZET: Tenkis davalarında önce tasarrufun tenkis oranı bulunmalı,
tasarrufa kanu malların, her birinin bir tenkis oranda taksiminin mümkün olup
olmadığı araştırılmalıdır.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tenkisin iptali davasının yapılan
muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyizen mürafaa icrası
suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan bugün temyiz eden
vekili Av:Türkay Asma ile Karşı taraf Ali Ertürk geldi. Gelenlerin konuşması
dinlendikten sonra işin incelenerek karar bağlanması için başka güne
bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği
görüşülüp düşünüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun
sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre
davacının davalı Aliye 12.12.1948 tarihinde yapılan teberru dışında murisin
diğer tasarruflarına yönelik temyiz itirazları yersizdir.
2-Medeni Kanunun 506. maddesi hükmü murisin sağlar arası tasarrufunun
tenkisininde de uygulanır.
"Kıymetine noksan gelmeksizin taksimi kabil olmayan muayyen bir mal
vasiyet edilip de, iş bu vasiyet (teberru) yapılan kimse dilerse tasarruf
nisabı miktarını hakden alır, dilerse tenkisi lazım gelen miktarın kıymetini
verip malı talep eder" (MK.506). Hükmün uygulama alanı bulabilmesi için muris
tasarrufunun ne miktar tenkis edileceğinin hesaplanması ve bunun tüm
tasarrufa oranının (sabit tenkis oranının) bulunması gerekir.
Murisin tenkise konu 12.12.1984 tarihli beş adet taşınmaz mala yönelik
aynı anda yaptığı tasarrufun mirasın açıldığı tarihe göre 19.029.169 Tl.
değerde olduğu her bir davacının mahfuz hissesine 2.910.013 Tl. Tecavüz
edildiği anlaşılmaktadır. Şu halde tasarrufun 2x 2.910013/19.029.169=100/326
oranında tenkisi gerekmektedir. işte her bir taşınmaz malın bu oranda
taksiminin kabil olup olmadığı araştırılmalıdır.
Söz konusu taşınmaz malların ayrı ayrı (Y.H.G.K. nun 30.6.1993
T.121-492 s.kararı) yüzölçümü , üzerinde ki yapı ve ağaçlar, toprağın verimi,
mevcut su elektrik ve yol gibi alt yapı tesislerinden istifade ile rantabıl
kullanma imkanı araştırılıp, taraflardan her birine açıklanan orana göre
paylaştırmanın mümkün olup olmadığı belirlenmelidir. Paylaştırma sonunda
oluşacak payların ayrı ayrı değerinin toplamında bütüne göre bir düşüş
olması veya imar kanunu uyarınca ifraza engel bir halin bulunduğunun yetkili
merci tarafından bildirilmesi halinde taksimin mümkün olmayacağı gözden uzak
tutulmamalıdır.Tarafların birine düşecek arazinin bir ailenin geçimini
sağlıyacak büyüklükte almamasını kanun, taksime engel unsur olarak
göstermemiştir.
Açıklanan unsurlar ve oran dikkate alınmadan oluşturulan bilirkişi
raporuna istinaden davalıdan tercih hakkının sorulması ve davacılara para
ödenmesi suretiyle tenkise karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Kabule görede: Bilirkişiler Bagursak mevkiinde bulunan taşınmaz malın
taksiminin mümkün olduğunu bildirmiş olmalarına göre imar kanunu uyarınca
taksimine engel bulunduğu belgelenmeden o taşınmazında bedel karşılığında
davalıya bırakılması kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Davacının davanın red edilen bölümüne ilişkin temyiz
itirazların 1. bentte gösterilen sebeple REDDİNE diğer itirazlarının 2.
bentte açıklanan sebeple kabulü ile hükmün BOZULMASINA bozma sebebine göre
davalı Aliye yapılan teberrunun tenkisine ilişkin kararının diğer yönlerinin
şimdilik incelenmesine yer olmadığına, Duruşma için takdir olunan
yediyüzellibin lira vekalet ücretinin davalı Ali'den alınıp davacılara
verilmesine, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle
karar verildi.
28.12.1993
Başkan Üye Üye Üye Üye
Tahir Alp Nedim Turhan Ş.D.Kabukcuoğlu Hakkı Dinç Ferman Kıbrıscıklı
|