 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Hukuk Genel Kurulu
E. 1993/11-965
K: 1994/252
T. 20/04/1994
Özet: Mamulün cinsini açıklayan sözcüklerin, marka olarak alınması
mümkün değilse de, terkin ve iptal ettiremedikleri sürece, kanunun koruması
altındadırlar.
Bir firmanın, "taklit" ve "korsan" mal ürettiğini anlatan sözcükler,
tüketiciyi uyarmanın ötesinde, teamülün kabul ettiği toleransı aşarak,
incitici ve kötüleyici bir nitelik ve amaç taşıyorsa, rekabetin unsurları
gerçekleşir.
Taraflar arasındaki "haksız rekabetin tesbiti ve önlenmesi" davasından
dolayı yapılan yargılama sonunda; (Karabük Birinci Asliye (Ticaret) Hukuk
Mahkemesi)nce davanın reddine dair verilen 19.6.1991 gün ve 1990/253 E.,
l99l/142 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi
üzerine, Yargıtay Onbirinci Hukuk Dairesinin 28.5.1993 gün ve 1993/3114; 4006
sayılı ilamı ile; (...Davacının, L...gaz markasını çelik tüplerinde
kulanılmak üzere 1982 tarihinden geçerli olmak üzere tescil ettirdiği ve
davalı şirketin el ilanlarında ve hoparlörlerle yapılan ianlarda "Taklit ve
korsan L....gaz Tüplerine aldanıp elinizdeki altın kıymetindeki A....gaz
tüplerini kaybetmeyiniz" ibarelerini kullandığı hususunda bir uyuşmazlık
yoktur.
Bu ilanlarda kullanılan "L....gaz" sözcüklerinin davacıya ait
"L...gaz" markasını telaffuz yönünden çağrıştırdığı görülmektedir. Bilindiği
gibi, Türk Hukukunda TTK. 57/b.1'e göre başkalarını veya onların emtiasını,
iş mahsullerini, faaliyetlerini yahut ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya
lüzumsuz yere incitici beyanlarla kötülemek fiilini haksız rekabet olarak
tavsif etmektedir. Aynı Yasanın 57/b.3'e göre, kendi şahsi durumu, emtiası,
iş mahsulleri, ticari faaliyeti veya ticari işleri hakkında yanlış ve
yanıltıcı malumat vermek suretiyle rakiplerine nazaran onları üstün duruma
getirmek, "dürüstlük kuralına" aykırı (TTK. 56) bir haksız rekabet durumu
olur. Davalının kullandığı ilan ve reklamların müşterilerin göz, kulak ve
zihinlerinde yarattığı etki bakımından kolaylıkla davacı şirket ile bağ
kurmasına yol açabilecek niteliktedir. Yanıltıcı, kötüleyici, yalan ilan ve
reklamların "teamülün kabul ettiği toleransı aştığı takdirde" bir haksız
rekabet hali oluşturacağı kabul edilmektedir. Davalının reklamlarında
kullandığı "taklit tüp" isnadının da yanlış ve yanıltıcı ilan olarak kabulü
gerekir.
Böylece, davalının yaptığı ilanlarla tüketiciler üzerinde yanlış ve
yanıltıcı kanaat uyandırmak suretiyle davacının ticari itibarını sarsıcı ve
müşterilerini azaltıcı nitelikte haksız rekabet hali oluşturacağı kabul
edilmektedir. Davalının reklamlarında kullandığı "taklit tüp" isnadının da
yanlış ve yanıltıcı ilan olarak kabulü gerekir.
Böylece, davalının yaptığı ilanlarla tüketiciler üzerinde yanlış ve
yanıltıcı kanaat uyandırmak suretiyle davacının ticari itibarını sarsıcı ve
müşterilerini azaltıcı nitelikte bir haksız rekabet fiili işlediği, nitekim
aynı ilanlardan dolayı Dairemizce aynı ilkeler benimsenmek suretiyle
davalının haksız rekabetinin önlenmesine karar verildiği (Y. ll. HD.,
30.4.1993 gün, E. 1992/2724, K. 1993/2966) anlaşıldığından, davacının karar
düzeltme isteğinin kabulüne, davanın aynen kabulüne karar verilmek üzere
kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir...) gerekçesiyle bozularak
dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece
önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden: Davacı vekili
Hukuk Genel Kurulu'nca direnme kararının süresinde temyiz edildiği
tespit edilip ve direnme kararının verildiği tarih itibariyle HUMK.nun 2494
sayılı Yasa ile değişik 438/2. fıkrası hükmü gereğince duruşma isteğinin
reddine karar verilip dosyadaki belge ve deliller incelendikten sonra gereği
görüşüldü:
Özel Daire ile yerel mahekme arasındaki uyuşmazlık, davalının gerek el
ve gazete ilanları, gerekse sair yayınlarında kullandığı ifadelerin, davacıya
yönelik olup olmadığı ve yönelik ise bu ifadelerin TTK.nun 56 ve 57/l.
maddelerine göre davacının emtiasını, iş mahsullerini, faaliyetlerini yahut
ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya lüzumsuz yere incitici beyanlarla
kötülemek niteliğinde olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Genel Kurul'da yapılan müzakere sırasında söz alan bazı sayın üyeler,
yerel mahkemenin gerekçelerini benimseyerek davalının davranışının davacıya
yönelik bulunmadığını, tüketicileri taklit ve korsan tüplerden korumak
amacını güden ikaz niteliğinde olduğunu, davalının bu davranışı davacıyı
hedef almış olsa dahi, davacı daha önce davalının paylaştığı A...gaz
tüplerini taklit ederek haksız rekabet yapmış olduğundan davalının
davranışının haksız rekabet sayılamayacağını ileri sürmüşlerdir.
Ancak çoğunlukça, bu görüşe davalı (L.... Petrol Gazı A.Ş.)'i,
Karabük'te A....gaz Şirketine ait tüplerin dolum ve pazarlama işleri ile
iştigal etmektedir. Davacı şirket son zamanlarda, A...gaz Şirketi'nin (tombul
ve şişman tüp) olarak tanınan 12 kg. tüplerine benzer tüpler
kullanıldığından, A...gaz şirketi tarafından L...gaz aleyhine İstanbul
Ticaret Mahkemesinde 25.1.1991 tarihinde haksız rekabetin tesbiti ve
önlenmesi için bir dava açmış olup, o dava halen derdest bulunmaktadır.
L...gaz Şirketi'nin bu davranışının haksız rekabet teşkil edip etmediği henüz
mahkeme kararı ile tesbit edilmiş değildir. Bu davranış haksız rekabeti
oluştursa dahi, L... Petrol Gaz Şirketi'nin, şayet niteliğini ortadan
kaldırmaz. Zira açılan davalar, tazminat davası olmadığından bir tarafın
haksız davranışı, diğer tarafın haksız rekabetinin mevcudiyetini bertaraf
etmez.
Davacı şirket, (L....gaz) kelimesini ticaret ünvanına almış, ayrıca bu
istemi marka olarak da tescil ettirmiştir. Her ne kadar (Likit) kelimesi sıvı
ve akıcı anlamında genel bir ifade niteliğinde ise de, davacı bu kelimeyi
marka olarak tescil ettirmiş olduğundan, bu marka terkin ve iptal
ettirilmedikçe Markalar Kanununun koruması altındadır.
Diğer yönden, tüketici sade kişiler kullandıkları bu cins yakıtı
(L...gaz) olarak değil, (tüpgaz) olarak tanımlamakta ve ifade etmektedirler.
L...gaz kelimesi, tüpgaz firmalarından davacı firmanın adını ifade eden bir
kelime olmuştur.
Davalı şirket, dağıttığı el ilanlarında (aynen...son günlerde bir
firmanın A...gaz'a benzettiği tüplerle mahallelerde dolaşarak A...gaz diye
satmaya çalıştığı tüpler türemiştir. Gerek standart ve içine konulan gazın
kilosu ve nerede doldurulacağı belli olmayan bu tüplerin, sorumluluk
anlayışını takdirlerinize bırakıyorum.
- Korsan L....gaz Tüplerinden, muhatap ve sorumluluk taşımayan
firmalardan sakınınız. Hanımları ve çocuklarımızı uyaralım) cümlesi ile
duyurular yapmıştır.
- O tarihte, A....gaz'ın tüplerine benzeterek tüp yapan firma, davacı
firmadır ve hakkında bu sebeple davalı tarafından haksız rekabet davası
açılmıştır. İlandan L....gaz kelimelerinin ilk harfleri büyük harf şekilinde
yazılmak sureti ile bu kelimelerin vasıf belirtmek için değil, davacıyı ifade
etmek üzere isim olarak bilinçli şekilde kullanıldığı anlaşılmaktadır.
Nitekim davalı taraf, bu durumu zımmen kabul ederek tevil etme yoluna
başvurmuştur.
Bu durumda, el ilanlarında kullanılan sözcüklerin davacıyı hedef
aldığı ve ona yönelik olduğu kabul edilmelidir.
İlanlardaki sözcüklerin TTK.nun 56 ve 57/l. maddeleriyle belirtildiği
şekilde bir kötüleme teşkil etmediği hususuna gelince:
Davacıyı hedef alan sözcükler içinde kullanılan (taklit, korsan)
kelimeleri ile (gerek standart ve içine konulan gazın kilosu ve nerede
doldurulduğu ve doldurulacağı belli olmayan bu tüplerin sorumluluk anlayışını
takdirinize bırakıyorum. Korsan L....gaz tüplerinden; sakınınız)
sözcüklerinin incitici ve kötüleyici bir nitelik ve amaç taşıdığı kabul
edilmelidir. Kullanılan bu sözcüklerin, tüketicileri ikaz etmenin ötesinde
bir anlam ve amaç taşıdığı bellidir, gerekçesiyle iştirak edilememiştir.
Bu durumda, yukarıda açıklanan gerekçelerle Hukuk Genel Kurulunca da
benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken önceki kararda
direnilmesi doğru değildir.
O halde, usul ve yasaya uygun bulunmayan direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme
kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden
dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz
peşin harcının geri verilmesine, 6.4.1994 günü yapılan ilk görüşmede çoğunluk
sağlanamadığı için 20.4.1994 gününde yapılan ikinci görüşmede oyçokluğu ile
karar verildi.
İ.Teoman PAMİR ll.H.D.Bşk. 10.H.D.Bşk. l3.H.D.Bşk.
Birinci Başkanvekili N.Özkan İ.T.Ozanoğlu A.İ.Arslan
Onama Onama
15. H.D.Bşk. l8.H.D.Bşk. l4.H.D.Bşk. l9.H.D.Bşk.
M.S.Aykonu S.Rezaki E.Özdenerol M.C.Kostakoğlu
Onama Onama
12.H.D.Bşk. M.H.Fadıllıoğlu T.Y.Darendelioğlu G.Eriş
C.Sanin Onama
I.Ulaş D.Topçuoğlu H.S.Terzibaşıoğlu l6.H.D.B.V.
Onama N.Durak
H.Deniz Ş.D.Kabukçuoğlu B.Kartal M.Tunaboylu
M.Oskay S.Sapanoğlu 9.H.D.B.V. O.Uzgören
Onama Ş.E.Serim
H.Demirhan S.Erçoklu l7.H.D.B.V. K.Acar
Onama S.Sezen Onama
O.C.Yüksel A.Ertürk Ö.Aksoy O.G.Çankaya
Onama
H.A.Bengü A.E.Baçcıoğlu S.Öztuna Z.Sağdur
Onama Onama Onama
O.Özgürel M.S.Özer E.K.Kurşun A.Alyaz
Onama Onama Onama Onama
İ.Karataş H.Erdoğan H.Kılıç Y.Yasun
Onama Onama Onama
-KARŞI OY YAZISI-
Davacı, önceleri silindir şeklinde uzun gaz tüpleri imal edip
sıvılaştırılmış gazla doldurup dağıtımını gerçekleştirirken, bu tüp şeklini
terkederek, A...gaz Firması tarafından imal edilen kısa, tombul şekilli
tüpleri aynen taklit ederek bunları sıvılaştırılmış gazla doldurup dağıtmaya
ve satmaya başlamıştır. A...gaz Firmasının acentesi olan ve A...gaz tüplerini
dağıtan davalılar, dosya içeriğindeki bildirilerinde; "...son günlerde bir
firmanın aynı A...gaz'a benzettiği tüplerle mahallelerde dolaşarak A...gaz
diye satmaya çalıştığı tüpler türemiştir.Gerek standart ve içine konulan
gazın kilosu ve nerde dolduğu ve doldurulacağı belli olmayan bu tüplerin
sorumluluk anlayışını takdirinize bırakıyorum... lütfen tüpünüzü A...gaz
levhalı servis arabalarımızdan veya A...gaz şubelerimizden temin ediniz.
Kıymetli A...gaz gümüş tüpünüzü belli olmayan taklitlerle değiştirmeyiniz.
Korsan L....gaz tüplerinden, muhatap ve sorumluluk taşımayan firmalardan
sakınınız..." demişlerdir.
Davacı L...gaz A.Ş., bu bildirinin haksız rekabet doğurduğunun tesbiti
ve önlenmesini, hüküm özetinin üç gazetede neşrini istemiş, yerel mahkeme
haksız rekabet unsurları bulunmadığından davanın reddine karar vermiş, hükmü
davacı temyiz etmiş, Yüksek Özel Daire hükmü oybirliği ile onamıştır. Davacı
taraf karar düzeltme isteyince, bu kere onama kararını kaldırmış ve haksız
rekabet unsurlarının bulunduğundan bahisle yerel mahkeme kararını yazılı
şekilde bozmuş, yerel mahkeme eski kararında direnmiş, konu Yüksek Hukuk
Genel Kurulunda görülmüş, ilk görüşmede yirmiiki bozma oyuna karşı, ondokuz
onama oyu verildiğinden, ikinci görüşmede yirmibir onama oyuna karşı, yirmiüç
bozma oyuyla Daire kararı gibi yerel mahkeme kararı bozulmuştur. İkinci
görüşmeye Özel Dairenin beş sayın Üyesi katılmış ve bozma sonucuna ulaşan
çoğunluğa, bu yoldan ulaşılmıştır.
Bu karara aşağıdaki nedenlerle karşıyım.
1- Haksız rekabet, TTK. m. 56'ya göre, "...aldatıcı hareket veya
hüsniyet dairelerine aykırı sair suretlerle iktisadi rekabetin her türlü
suistimalidir."
Olayda davacı, davalıların dağıttıkları, sattıklarını A...gaz
tüplerini aynen taklit ediyor. Daha evvel kullandığı uzun-silindir tüplerden
vazgeçiyor, A...gaz adına tescilli kısa, şişman, gümüşi renkli tüpleri taklit
edip bunlarla dağıtım ve satışa geçiyor. Böylece ilk haksız rekabet eylemi,
ticari dürüstlüğe aykırı hareket, davacıdan kaynaklanıyor. Bu yön, dosyadan
anlaşılabiliyor. Şayet bu konuda tereddüt ediliyorsa, A...gaz tarafından
L...gaz aleyhine İstanbul Ticaret Mahkemesinde devam ettiği bilinen dava
sonucu beklenebilirdi. Böylece, ticari rakibinin tescilli A...gaz tüpünü,
aynen taklit eden davacının, dürüst olmadığı ve MK. m. 2 uyarınca kanuni
himayeden mahrum olduğu düşünülmeden, tersine bir kabulle, olayın mağdurunun
hüsniyet kaidelerine aykırı şekilde haksız rekabet yaptığının kabulü, TTK. m.
56'ya aykırıdır.
2- Davacılardan sadır olan eylemler nedeniyle, davalı taraf kendini
savunmuştur. A....gaz, bayisi olduğunu belli satış merkezlerinde ve A....gaz
levhalı arabalarda dağıtım yaptıklarını, buralardan tüp alınmasını 29 senedir
bu işi güvenli yaptıklarını, kendi tüplerine benzer tüpleri A....gaz diye
satmaya çalışanlar türediğini, korsan L...gaz tüplerinden, muhatap ve
sorumluluk taşımayan firmalardan sakınılmasını, müşterilerine tavsiye
etmiştir. Bu davranışın, müşterilere yönelik bir ikaz, uyarı, aydınlatma
niteliğinde olup m. 56'daki ....aldatıcı hareket veya veya "hüsniyet
kaidelerine aykırı" şekilde iktisadi rekabetin suistimali niteliğinde
olmamasına rağmen, anlaşılmaz bir şekilde haksız rekabet sayılması
isabetsizdir.
3- L...gaz, sıvılaştırılmış petrol gazı demektir. bir cins isimdir.
Mamulün cinsini açıklayan bir kelimedir. Böyle kelimelerin, şirket veya mamul
ismi olarak tescili yasaya aykırıdır. Böyle bir olgu, aynı madde konusunda
ticaret ve imalat yapanların, L...gaz tabirini kullanmaları gibi bir sonuç
doğuramaz. Bu bakımdan davalı, bildirgesinde "Korsan L...gaz
tüplerinden...sakınınız" diyence haksız rekabet yapmış olmaz. Öte yandan,
"...muhatap ve sorumluluk taşımayan firmalardan sakınınız..." sözcükleriyle
çoğul bir şekilde firmalardan bahsedince davacıyı kastetmiş olmaz.
Sözcüklerin korsan L...gaz tüpü imal eden tüm firmalara matuf olduğu
belirgindir. Burada matufiyet genele yöneliktir.
4- Bir an için bildirge davacıyı amaçlasa bile, davacı, haksız
rekabete uğradığını ileri sürüp yasal himayeden yararlanamaz. Çünkü, tüp
taklidi ve yeni benimsediği kısa-şişman A...gaz tüplerinin üzerine L...gaz
sözcüklerini yazarak, A...gaz diye imal ve satmaya ve A...gaz'dan çok sonra
ticari faaliyete başlaması nedeniyle, işin başında, davacı taraf dürüstlük
kurallarına aykırı davrandığı için, kanuni himayeden mahrum olacağından, buna
karşı kendini ve mamulünü savunan tarafa kötüniyet isnat edilemez.
Kötüniyetli ve dürüstlük kurallarına aykırı davranan tarafın eylemlerine
karşı, yukarıda açıklanan biçimde davranan tarafın hareketli, iyiniyetli
olup, aldatıcı da olmadığından, kanuni himayeye mazhar sayılması zorunludur.
Bu nedenlerle, örnek nitelikteki direnme kararının onanması gerekirken
açıklanan biçimde bozulmuş olmasına karşıyım.
Teoman OZANOĞLU
l0.Hukuk Dairesi Başkanı
-KARŞI OY YAZISI-
Davacının tam adı (....gaz Tevzi ve Üretim San. ve Tic. A.Ş.)'dir.
Davalılardan ilki (L....Petrol Gazı A.Ş.), ikincisi (O.N.)'dur. Davacı
"L....gaz" LPG tüplerini, davalılar ise "A...gaz", LPG tüplerini
pazarlamaktadırlar. Davacının yıllardır pazarladığı mavi renkli, ince uzun
tüp dizaynını terk ederek gümüşi renge ve küresel biçime dönüştürüp piyasaya
sürmesi üzerine, kendi tüplerinin renk ve biçim yönünden taklit edildiği
iltibas yaratıldığı, haksız rekabette bulunulduğu iddiası ile dava dışı
A...gaz firması tarafından dosyamız davacısı aleyhine açılan dava, halen
İstanbul İkinci Ticaret Mahkemesinde derdesttir. Öte yandan, A...gaz LPG
tüplerini pazarlayan davalılar da değişik ilanlarla müşteri kitlesini
uyarmışlardır. Davalıların ilanlarında özetle; "kıymetli A....gaz gümüş
renkli tüpünüzü taklitleriyle değiştirmeyiniz, korsan likit gaz tüplerinden
sakınınız..." gibi ifadeler yer almaktadır. Bu tarz ilanlar yapılması davacı
tarafından davalılar aleyhine "haksız rekabetin tesbiti" konusu edilmiştir.
Davacıya göre bu ilanlarda "L....gaz" ismi geçmekle kendileri kastedilmiş,
ticari itibarları kırılmış, kendileriyle haksız rekabette bulunulmuştur.
Bu kere davacı isminin "L...gaz" kelimesiyle başlaması bu kelime
üzerinde davacının inhisari hakka sahip olduğu ve bu kelimeyi başka kimsenin
kullanamayacağı anlamına gelmez. Böyle anonim bir kelimeyi ünvan olarak
seçenin, bu kelimeyi başkalarının da kullanmasından doğacak risklere
katlanması gerekir.
Kaldı ki, kendi pazarladıkları A...gaz LPG tüplerinin biçim ve renk
yönlerinden benzerleri payasaya sürülünce davalıların müşteri kitlesini ikaz
etme hakkı vardır. Haksız olmayan rekabet yasak değildir, aksine himaye
edilmelidir. İlanlar dikkatle okunduğunda, bunlarda davacı malını
kötülemekten ziyade kendi mallarını korumak amacının ön planda tutulduğu
görülmektedir. Nitekim, uzman bilirkişiler kurulu da bu doğrultuda rapor
vermiştir. Vasat seviyedeki müşteri kitlesinin kavrayışı da bu olacaktır.
Gene bu ilanlarda davacı ünvanına tecavüz de bulunmadığından "tescili davacı
ünvanının haksız rekabete karşı korunması" gibi bir gerekçeye de dayanılamaz.
Sonuçta, davanın reddine dair hüküm isabetli olup onanması gerekirken
ikinci toplantıda iki oy farkla (21+23) varılan bozmaya muhalifim.
Hakkı S. TERZİBAŞIOĞLU
ll.Hukuk Dairesi Üyesi
|