 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15.HUKUK DAİRESİ
Esas Karar
----- ------
1993/1091 1994/441
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi : ANKARA 4.Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi : 8.12.1992
Numarası : 1992/58 - 781
Davacı : Muammer Aydın Vekili Avukat İlhan Keskin
Davalı : Habibe Nezahat Kalıpçılar Vekili Av.Ayhan Sefa Akay
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı
vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği
anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı yüklenici, 25.3.1986 günlü sözleşme uyarınca, inşaatı
tamamladığını, ancak kendisine verilmesi gereken 21 ve 22 no'lu dairelerin
tapularını davalının devretmediğini ileri sürerek bu dairelerdeki davalıya
ait kayıtlarını iptal edip davacı adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevabında; sözleşme hükümlerinin tamamen yerine
getirilmediğini, bu işlerin yapılması halinde tapuyu vereceğini savunmuş,
mahkemece davalının temsilcisi Gülbin tarafından eksik bırakılan işlere
karşılık bedel alınarak davacının ibra edildiği görüşü ile dava kabul
edilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Sözleşme, ibrayı veren Gülbin ile birlikte 4 kişi tarafından imza
edilmiş olup, kat maliklerinin toplantısında alınan karar yetki verme
biçiminde değerlendirilse bile görevlendirilen en az 2 kişinin vereceği
kararla kat maliklerini bağlayacağı kabul edilmiş olup, sadece Gülbin'in
verdiği ibra bu nedenle davalı yönünden bağlayıcı değildir.
Ayrıca Gülbin'in davalının vekili olduğuna dair bir belgede dosyaya
ibraz edilmemiştir.
Bu nedenle sözkonusu ibranameye dayanılarak dava kabul edilemez.
Karşılıklı taahhütleri havi akitlerde bir tarafın diğer taraftan edimini
yerine getirmesini isteyebilmesi için, B.K.nun 81. maddesi uyarınca öncelikle
kendi edimini, ifa etmiş olması gerekir. Oysa davalı sözleşmenin eksik ifa
edildiğini savunduğundan ve bu beyan mahsup niteliğinde olup hakim tarafından
kendiliğinden gözetilmesi gerektiğinden ve mahkemece alınan bilirkişi
raporunda bu konuda yeterli açıklama bulunmadığından, bilirkişilerden ek
rapor alınarak varsa davalıya ait dairede ve sözleşme gereği yapılması
gereken yerlerde noksanlıkların dava tarihi itibariyle bedelinin bulunması,
ortak yerlere ait alanlardaki eksikliklerin davalı payına oranlanarak
davalının payına düşen bedelin tespit edilmesi ve bulunacak miktarın davalıya
ödenmesi şartıyla, yani birlikte ifa suretiyle davanın kabulüne karar
verilmelidir.
Mahkemece bu hususlar gözönünde bulundurulmadan hukuki değeri olmayan
ibranameye göre hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz
istemlerinin kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz
peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 31.1.1994
gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
M.S.Aykonu Y.Akman İ.Ulusoy K.Öge E.Ertekin
|